Atatürkçü subayları da işte böyle tasfiye etmişler

Kendisinden izin almadığım için adını açıklayamıyorum ama Eskişehir’de CHP’nin tanınmış bir isminin oğlu.Son derece zeki, başarılı ve Atatürkçü olarak yetişen bir öğrenci.Kuleli Askeri lisesini kazanıyor.Ardından...

Kendisinden izin almadığım için adını açıklayamıyorum ama Eskişehir'de CHP'nin tanınmış bir isminin oğlu.

Son derece zeki, başarılı ve Atatürkçü olarak yetişen bir öğrenci.
Kuleli Askeri lisesini kazanıyor.
Ardından da Hava Harp Okulunu...
Dedik ya "son derece başarılı bir çocuk" diye.
Dereceyle bitiriyor okulu ve savaş pilotu olarak mezun oluyor.
Mezuniyet töreni Pazartesi günü yapılıyor.
Komutanlar, dereceyle bitirdikleri için düzenlenen törende kendisine plaketler veriyor.
Perşembe günü Teğmen rütbesiyle resmen göreve başlayacak.
Çarşamba günü o başarılı çocuk ve birkaç arkadaşının Ordu ile alakası alel acele kesiliveriyor.
Tahmin edebileceğiniz gibi, çocuğun arkadaşları da kendisi gibi Atatürkçü.
Neden olarak da, Harp Okulu binasına kız arkadaşlarını soktukları gösteriliyor.
Böyle bir durumun olmasına kesinlikle imkan yok.
Nizamiyeden binaya girinceye kadar birçok nöbet noktasının olduğu bir okulun binasına kızlar nasıl girebilir ki?
Ama oluyor işte...
Senaryo hazırlanmış bir kere.
Evraklar hazırlanıyor ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde Teğmen olarak göreve başlayacakları günün bir gün öncesinde çocuğun ve arkadaşlarının Ordu ile olan ilişikleri kesiliyor.
Haklarını arıyorlar tabi hepsi.
Ama nafile.
Kuleli ve Harp Okulunda yıllardır öğrenim gören, öğrenimlerinin sonuna gelen ve mesleğe ilk adım atacağı güne sadece bir gün kalan bu çocuklar, anında ordudan atılıyor.
Ha bu arada az kalsın unutuyorduk, Ordudan attıkları yetmiyormuş gibi, bir de bu çocukların ailelerine yüklü bir tazminat ödeme çıkartılıyor.
Haksız yere, gerçek dışı yalan ithamlarla Çarşamba günü askeriye ile ilişiği kesilen o genç, Pazar günü yapılan Üniversite sınavına giriyor.
ODTÜ nün önemli bir bölümünü kazanıyor.
Transkribinde yer alan çoğu dersleri görmüş olduğu için ODTÜ'yü kısa bir süre içinde bitiriyor.
İşte o çocuk şimdi Türkiye'nin en önemli şirketlerinden birinde yönetici konumunda görev yapıyor.
Yukarıda anlatmış olduğumuz bu olayı, geçtiğimiz günlerde CHP'li babadan bizzat dinledik.
Duyunca resmen şok olduk.
- "Biliyor musun? Oğlumun ordudan ilişiğinin kesilmesi kararında imzası olanlar, 15 Temmuz darbe girişiminde önce gözaltına alınıp, ardından da tutuklanan subaylardı" dedi.

Ardından da...
-"Doğrusunu söylemek gerekirse o subayların tutuklanmalarına hiç üzülmedim. Çünkü bize tüm bu anlattıklarımızı yaşattılar. Yalan, dolan ve iftira ile yıllarca bizim üzülmemize yol açtılar" diyerek tamamladı sözlerini.
Yukarıda anlattığımız bu olay bile bu gün yaşadığımız darbe girişimi sürecini açıklamaya yetiyor aslında.
Vatanını ve milletini seven, o uğurda ve Atatürkçü olarak yetişenler, düzmece senaryolar ve kurulan kumpaslar neticesinde resmen ordudan uzaklaştırılmış.

Yerlerine ise...
Çalınan soruların verilerek sınavlardan geçirilen, rütbe ve görev dağılımında kayırılan, amaçları vatan ve milletten öte, birilerine hizmete kayan, hak etmedikleri görevlere liyakatsiz bir şekilde gelip oturan insanlar getirilmiş.
Yazık...
......
Darbe girişimi travmasını çabuk atlatıyorsak...
15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminin toplum üzerinde yaratmış olduğu travma çabuk atlatılıyor.
Yapılanların ve yaşananların boyutuna bakıldığında aslında bu travmanın atlatılıyor olması büyük bir mucize.
Söz konusu travmanın atlatılmasının elbette bazı nedenleri var.
Örneğin:
-Siyasi düşüncesi ne olursa olsun toplumun büyük bir kesiminin "Darbelere karşıyız" düşüncesini yüksek sesle söylemesi, bu travmanın atlatılıyor olmasının en büyük nedeni...
Örneğin:
-Darbe gecesi "Tatbikata gidiyoruz" diye kışladan çıkartılan 1200 askerin savcılık tarafından salıverilmesi.
-Cumhuriyet Halk Partisi'nin İstanbul'a demokrasiye sahip çıkma mitingi düzenlemesi.
-Piyasalardaki korku ve endişeyi ortadan kaldırma adına vergi affı dahil bir takım kararlar alınması.
-Darbe girişimi sonrasında soruşturma yürüten savcıların "Sap ile samanı, suçlu ile günahsızı ayıracağız" diye açıklama yapmaları.
-Cumhurbaşkanının ilk kez "Mustafa Kemal Atatürk" demesi ve Atatürk'ün emanetini sonuna kadar koruyacaklarını beyan etmesi.
-Demokrasi meydanlarında parti bayraklarının yerine sadece Türk bayraklarının olması.
-Her ne kadar Olağanüstü hal ilan edilmiş olsa da, hükümetin hak ve özgürlükler konusunda sürekli güvence verir pozisyonda bulunması.
Ve bunun gibi birçok tavır, uygulama ve yaklaşım, gerçekten darbe girişiminin yarattığı travmanın atlatılmasına yönelik önemli adımları oluşturuyor.
Ne diyelim?
Umarız süreç bu gün olduğu şekliyle hassas, incitmeyen, arkasında hesap barındırmayan bir biçimde devam eder ve biz bu travmayı en kısa süre içinde tamamıyla atlatırız...
.....
Bu bir yanlışlık olsa gerek...
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında alınan tedbirler çerçevesinde bazı dernek ve okullar kapatıldı.
Önceki gün Eskişehir'de söz konusu kapatılan dernek ve okulların isimleri açıklandı.
Listede bulunan ve kapatıldığı açıklanan dernek ve okulların kapatılma nedeni ise, Fetullahçı terör örgütü ile bağlantılarının olması.
Ancak, kısa adı ESGİAD olan Eskişehir Genç İşadamları Derneğinin de kapatılan dernekler arasında yer alması ister istemez şaşkınlık yarattı.
Dernek yöneticileri, bu konuda bir yanlış anlaşılma olduğunu düşündüklerini söylediler.
CHP Milletvekilleri, söz konusu yapılanma ile bu derneğin bir bağının bulunmadığı konusunda açıklamalar yapıp, durumu bakanlara bildirdiler.
Doğrusunu söylemek gerekirse, söz konusu derneğin bu yapı ile ilişkilendirilerek kapatılması bizi de şaşırttı.
Biz de bu işte bir yanlışlık olabileceği kanaatindeyiz.
Umarız bu derneğin kapatılma kararı yeniden gözden geçirilir.

Umarız...
Eğer kapatılma kararında bir yanlışlık yapıldıysa da,bu yanlışlıktan biran önce dönülür...
.....
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Delileri uçağa bindirmişler bir şehirden ötekine naklediliyorlardı. Ama o kadar çok gürültü yapıyorlardı ki sonunda pilot dayanamadı uçağı ikinci pilota teslim ederek içeride ne olup bittiğini görmek istedi. _Deliler uçakta hep bir ağızdan bağırıp çağırıyorlardı.Baktı en başta bir deli ötekilere uymamış akıllı uslu oturuyordu. _
-Sen neden bağırmıyorsun? diye soracak oldu. _
Adam : _-Ben bunların öğretmeniyim diye cevap verdi. Onlarda benim öğrencilerim. Şimdi teneffüsteler de onun için ses çıkartmıyorum. _
Pilot çaresiz yerine döndü. Bir süre geçti. Bir an geldi ki sesler büsbütün kesiliverdi.
Pilot: _-Aman çok güzel! diye sevindi. Herhalde kendinin öğretmen olduğunu sanan deli ötekileri derse almış olsa gerek diye düşündü. _Ama dakikalar geçiyor arkadan hiç bir ses seda çıkmıyordu.Pilot biraz daha bekledikten sonra merak etti.Gidip bakmak istedi. _Bir de ne görsün! Uçağın kapısı açık ve içeride öğretmenden başka kimsecikler yok değil mi?
Dehşetle sordu : _-Öğrencilerin nerede? diye... _
-Dersler bitti. Hepsini evlerine gönderdim!

Haberleri