AYFER ARAT İYİ BAŞLADI KÖTÜ BİTİRDİ...

Demokrat Parti son yılların Türk siyasetinde hüsrana uğrayan partisi...
2007 seçimlerinde ANAP ile iş birliği olacak mı, olmayacak mı derken, kayboldu gitti.
Yeni genel başkan ile toparlanma sürecine girdiler.
Bu yerel seçimler kendileri için yeniden atağa kalkışı ifade edebilir.
Hele ki, demokrat parti misyonunun temellerinin sağlam olduğu Eskişehir'de, iyi bir ayağa kalkış olabilir bu...
Bu yüzden de DP, başkan adaylarını kentlinin iyi bildiği ve tanıdığı isimlerden oluşturdu.
Büyükşehir için de, Büyükşehir Belediyesi'nin ilk başkanı merhum Aydın Arat'ın eşi Ayfer Arat'ı seçtiler...

Arat dün gazetecilerin karşısına çıktı.
Seçime yönelik projelerini anlatmadan önce belediyecilikte uygulayacağı sistemi anlattı.
Bunları anlatırken de, sık sık mevcut belediye yönetimine dokundurmalarda bulundu.
Kenti sadece süslemekle işin bitmediğini, o kentin içerisinde mutlu insanların oluşturulması gerektiğinden söz etti.
İnsan odaklı belediyecilik yapacaklarını, yoksullukla mücadele edeceklerini ve çarpık kentleşmeyle mücadeleler edeceklerinden söz etti.
Eleştirilerine geleceğiz.
Öncelikle, konuşmasının ilk başında söylediklerini yorumlayalım...

Arat konuşmasında kentsel gelişim süreci ile hayli güzel şeyler söyledi.
Önümüzdeki seçimlerin Eskişehir için bir yeni sayfanın açılışı olduğunu söyleyip;
Seçimlerle birlikte Eskişehir'in önündeki 15 yılı planlayıp hareket etmesi gerektiğinden söz etti.
Ve en çok hoşumuza giden ise;
"Eskişehir ne şehri olacak? Buna karar vermeli" demesi oldu.
Diliyoruz ki, yeni seçilecek belediye yöneticileri, Arat'ın bu sözüne kulak verirler.
Kentin uzun vadede geleceğini planlayıp, Eskişehir'in hangi kimlikle gelecekle anılacağını iyi tespit etmeliler...
Gerçi, 'kültür, sanat ve eğitim kenti' olma yolunda büyük ilerlemeler kaydeden şehrin, gelecekte de bu yolda yürüyeceğini tahmin etmek zor değil...

Arat'ın tüm bu konuşmalarını can kulağı ile dinledik.
Çoğu doğru ve yerinde tespitlerdi.
Özellikle kentin geleceği ile ilgili olarak düşünceleri üzerinde herkes durmalı, herkes dinlemeli.
Ancak;
Tüm bu güzel sözlerinin ardından, konuşmasının kapanışını pekte iyi yapamadı.
Bugün Eskişehirlilerin gönlünde yer etmiş, mevcut belediyenin hizmetlerine sitemlerde bulundu.
Tramvay projesinin merhum eşinin projesi olduğunu üzerine basa basa söyledi. Ki, gerek yoktu bunu söylemesine...
Ayrıca Porsuk Projesini eleştirip, içerisinde botların yüzdürülmesine tepki gösterdi.
Bu tepkisini de ilginç bir cümleyle dile getiriyordu;
"Kimse Venedik'in taklidini görmek istemez, Venedik'in kendisine gider"
Ayrıca botların da Türk ananelerine yakışmadığını söyledi.
Dahası;
Parklarda inşa edilen masal köylerine kadar eleştirilerini uzattı Arat...
Tüm çocukların büyüyene dek dinlediği klasik masallarda geçen ve hayallerinde yaşattıkları o yapılar yerine kervansarayların yapılması gerektiğini ifade etti.
Çocukların dünyalarındaki çok seslilik yerine, illa ki bir kaç sıkıştırılmış ürünle yetinebileceğini söyledi...
Anlayacağınız;
Dün DP'nin adayı Ayfer Arat iyi girdi sözlerine fakat çok ilginç eleştirilerle bitirdi konuşmasını.
Yani başı ayrı sonu ayrı bir konuşma oldu.
Bakalım Arat'ın bu sözleri ve sondaki eleştirileri kamuoyunda ne şekilde değerlendirilecek?