‘’Ayıplamak’’ işe yaramayınca ‘’cezalandırmak’’ şart oldu

Yaşadığı kente karşı sorumluluk duyan tün yurttaşların kampanyaya destek vermesi, bir anlamda ‘’gönüllü zabıta’’ olmaları gerekir.

3 Belediyenin ortaklaşa olarak başlattığı bir kampanya var.

‘’Daha temiz bir Eskişehir için el ele’’…

Güzel bir kampanya…

Belediyelerin yapacakları belli…

‘’Sıkı denetim ve cezalandırma…’’

Yerlere tüküren, çöp, sigara izmariti, çekirdek kabuğu ve benzeri atıkları yerlere atanlara ‘’idari para cezası’’ verilecek.

Ceza tutarı 2 Bin 953 TL…

Kabahatler Kanunu’na göre belirlenen bir tutar…

Kampanya, daha doğrusu da ‘’denetim ve cezalandırma’’ uygulaması bugün başlıyor.

Umarız ciddi bir şekilde uygulanır.

Aslında böylesi bir kampanyaya hiç gereksinim duyulmaması gerekir.

Ceza kapsamına giren eylemlere bir bakın…

Yerlere tükürmek…

Hiçbir yerleşim biriminde yapılmaması gerekir.

Her şeyden önce ayıp…

Yarattığı sorun yalnızca çevre kirliliği ile sınırlı değil…

İnsan sağlığı açısından da sorun oluşturuyor.

‘’Salgına çıkartılmış davetiye’’ anlamı bile taşıyor.

Dedik ya, hiç yapılmayacak, akılların ucundan bile geçirilmeyecek bir eylem…

Ne yazık ki yapılıyor.

Çoğu zaman ağızdan çıkartılan ‘’tükürük’’ boyutunu bile aşıyor.

Ceza verilecek bir başka eylem ‘’yere sigara izmarit atmak…’’

Kirlenme yaratıyor.

Çekirdek kabukları gibi sigara izmaritlerini temizlemek de çok kolay olmuyor.

Yapılmaması gerekir.

Gel gör ki, yapılıyor.

Özellikle kapalı alanlarda sigara içmenin yasaklanmasıyla birlikte iyice yaygınlaştı.

Kapalı mekandan dışarıya adım atan tiryakilerin ilk yaptığı iş sigara yakmak oluyor.

Yürürken içtikleri sigaranın izmaritini atacak yer aramaları falan söz konusu değil…

Hemen yere atıp eziyorlar.

İşyerlerinde çalışan elemanlar ‘’sigara molası’’ veriyor.

Çıktıkları yer işyerinin hemen önü…

Sigaralarını yakıyorlar, bittikten sonra işyeri kapısından biraz uzağa fırlatıveriyorlar.

Kapılarının önlerini kirletmiyorlar anca hemen yanı başlarını ‘’izmarit çöplüğü’’ haline getirdikleri bile oluyor.

Yaptıkları ‘’kaçınılmaz’’ değil…

‘’Sigara molası’’ verirken yanlarında kül tablası çıkartabilirler… Kül tablası olmasa bile izmaritleri atacak bir şey bulabilirler.

Yapmaları gereken çok kolay…

Ancak yapmayı akıllarının ucundan bile geçirmiyorlar.

Aslında işyerindeki patron ya da yöneticilere büyük sorumluluk düşüyor.

Elemanlarının çevreyi kirletmeden sigara içmelerini sağlayabilirler.

Onlar da sorumluluklarını yerine getirmiyor.

Ceza kapsamına giren diğer eylemler de çok farklı değil…

Kent yaşamında hiç yapılmaması gereken işler.

En hafif tanımlamayla ‘’ayıp’’ sayılırlar.

Ne yazık ki, hemen hepsi şu veya bu boyutta da olsa yapılıyor.

‘’Ayıplamak’’ işe yaramadı, şimdi ‘’suç’’ sayılıp cezalandırılacak.

Bu işe yarar mı?

Yapılan yalnızca zabıta denetimi ile sınırlı kalırsa istenilen sonuç alınamaz…

Koca şehir, zabıta sayısı da belli…

Hepsi yalnızca bu iş için görevlendirilse bile işin üstesinden gelinmez…

Kampanyanın başarılı olabilmesi için ‘’el ele vermek’’ gerekiyor.

Yaşadığı kente karşı sorumluluk duyan tün yurttaşların kampanyaya destek vermesi, bir anlamda ‘’gönüllü zabıta’’ olmaları gerekir.

O zaman istenilen sonuca ulaşılır.

Eskişehir’de yaşayan insanlar ‘’Eskişehirli olmak ayrıcalıktır’’ diye övünürler hep…

Övünmek güzel de ‘’ayrıcalık’’ ne ise somut olarak göstermek de gerekir.

Güncel Haberleri