Erken seçim olasılığı her geçen gün artıyor.
Kasım ayı içinde bir erken seçim olasılığının artıyor olması da, "partiler olası bir erken seçime mevcut Milletvekili listeleriyle mi girecek?"sorusunu akla getiriyor.
30 Haziran'da yapılan seçim sonrasında, Eskişehir'deki her parti çevresinde bir durum tespiti yapıldı.
AK Parti'nin, seçimlerde ilk kez birinci parti olamayışı ve 2 milletvekilinde kalmasının nedeni, öncelikle milletvekili aday listesine bağlandı.
Milletvekili aday listesinin daha iyi ve tepki çekmeyen isimlerden oluşması halinde, AK partinin Eskişehir'de yine birinci parti olabileceği tespiti yapıldı.
Benzeri bir tespitin yapıldığı partilerden biri de MHP idi.
Zira...
MHP çevresinde "özellikle de liste başı aynı isim olmamış olsaydı, MHP Eskişehir'de 2 nci vekili bir hayli zorlar, belki de çıkartırdı" denildi.
İşin ilginç tarafı...
30 haziran seçimlerinin Eskişehir'de galibi olan CHP'de de, liste memnuniyetsizliği seçim sonrası değerlendirmelerinde de öne çıkan konuydu.
Birçok CHP'li seçim galibiyeti sonrasında bile , "milletvekili aday listesi tepeden inme ve hatır-gönül ilişkisiyle belirlenmiş isimler yerine, Eskişehir'de karşılığı olan isimlerden oluşsaydı, parti 4 milletvekili çıkartırdı" tespitinde bulundu.
Sonuç olarak...
30 Haziran seçimlerinin Eskişehir'de kazanan ve kaybeden tarafları, seçimi kaybetmenin ya da daha iyi bir başarı sağlayamamanın faturasını milletvekili aday listelerine kesti.
Şimdi...
Olası bir erken seçimde, partilerin seçime 30 Haziran seçimlerindeki aynı milletvekili listeleriyle girip girmeyeceği tartışılıyor.
Genel kanaat ise:
-"Olası bir erken seçimde, Eskişehir'de milletvekili aday listelerini değiştirmeyen parti, seçimi kaybeder" yorumunda birleşiyor...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
***************************
Bu şehirde istediğiniz yeri kazabilirsiniz? Kimse "Ne yapıyorsun?" demez...
Abarttığımızı sanmayın. Doğru söylüyoruz!
Herhangi bir caddenin ortasına iki tane "Çalışma var" tabelası koyun...
Başlayın caddenin ortasını kazmaya.
Hiç kimse gelip de "Ne yapıyorsun kardeş? Bu kazı da neyin nesi?" falan demez.
Sizin yaptığınız kazı yüzünden önünüzde ve arkanızda kilometrelerce araç kuyruk olur da, o kuyrukta, aracından biri çıkıp "Bu da neyin kazısı şimdi?" diye sormaz.
Belediye falan da gelmez kazdığınız yere merak etmeyin.
İsterseniz, sadece tablayı koyun ve aylarca kaldırmayın, bir Allahın kulu çıkıp merak etmez orada ne olup bittiğini.
İşte böylesine sahipsiz bir kenttir Eskişehir.
Hiçbir caddesi, hiçbir sokağı, asfaltlandığı günkü gibi durmaz.
Mutlaka bir tarafından bir kazı kesin yapılır.
Alın size küçük bir örnek:
İsmi yenice "Muhsin Yazıcıoğlu" olan bulvar.
Açılalı 5-6 yıl oldu.
Tamamen asfaltlanalı da 2-3 yıl.
Her yıl asfaltı yenilendi.
En son 6 ay önce bozulan yerler tamamen asfalt yama ile düzeltildi.
O tarihten, yani 6 aydan bu yana üzerinde yapılan kazı çalışması 10'u geçti.
En son yağmur suyu için kazılıp, kapatıldı, şimdi ise aynı yer yeniden kazılıyor.
Bulvarın bir tarafı, asfalt kesildiği için kapalı.
Belli ki yine bir boru geçirilecek.
Haa. Bu son da olmayacak.
Yeniden asfaltlanacak, yeniden kazılacak.
Kim niçin kazıyor?, kimsenin haberi de olmayacak.
Dedik ya "böylesine sorumsuz, böylesine başıboş bir şehir bu"
Her isteyen, her istediği yeri her istediği saatte kazabilir bu şehirde.
İnanmıyorsanız, seçmiş olduğunuz bir caddenin ortasına koyun bir tabela, başlayın kazma ile koca asfaltı kazmaya.
İnanın hiç kimse "Sen yapıyorsun kardeş?" diye sormayacaktır.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Her dört kişiden biri başkan!
Yaşanmış bir hikayedir.
Adıyaman Vali Yardımcısı otobüsle Ankara'ya gidiyormuş. Vali yardımcısının en büyük özelliği; çok su içmesiymiş. Otobüs Adıyaman'dan hareket edeli on dakika kadar olmuş veya olmamış, otobüsün muavinine işaret ederek bir su vermesini istemiş. Muavin de suyu getirmiş. Aradan geçen bir on dakika sonra yine işaret yine su, bir on dakika sonra yine aynı. Derken otobüs Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesine gelmiş. Aradaki 60 km lik yolda vali yardımcısı 5-6 defa su istemiş. Gölbaşı'ndaki yarım saatlik moladan sonra hareket edilmiş ve on dakika sonra Balkar beldesi civarına geldiklerinde Vali yardımcısı yine işaret ederek:
- Bir su verir misiniz? demiş.
Adıyaman'dan bu yana su vermekten bıkmış olan muavin:
- Bu ne babam? Kelle mi yedin? Adıyaman'dan çıktık çıkalı, su...su... su... Yok bitti, arabada su kalmadı! Deyince Vali yardımcısı:
- Terbiyesiz herif! Sen nasıl konuşuyorsun? Ben Vali Muaviniyim, demiş adama.
Bizim otobüs muavini gayet rahat bir şekilde cevap vermiş:
- Olsun, ben de muavinim!
Vali Muavininin, Otobüs muavinini bulabileceği tek yer otobüs ama, Başkan başkanı her yerde buluyor maşallah.
Bir toplulukta oturuyorsunuz örneğin, oturduğunuz kişilerin yarısı Başkan.
Kapıdan giren biri "Başkanım" diye seslendiğinde, en az 5-6 kişi "Efendim" diye cevap veriyor.
Parti başkanı, Belediye Başkanı,Oda Başkanı, Dernek başkanı,. Kooperatif başkanı, STK başkanı, Apartman başkanı vs.
Nereden baksanız, kişi başına 4 başkan düşüyor ülkede.
İşin ilginç tarafı...
Bu kadar başkana rağmen çok da iyi yönetilmiyor olmamız galiba.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Hoş geldin İpek...
Özge: İstikbal Gazetesi'nin muhabir kadrosuna en son katılan arkadaşımızdı.
İlk mutluluğunu, yine meslektaşımız olan Aydın Sarıoğlu ile hayatını birleştirince yaşamıştı.
Dün, yaşamında ikinci büyük mutluluğunu yaşadı Özge.
Güzel mi güzel, sağlıklı mı sağlıklı bir kız çocuğu dünyaya getirdi.
İpek bebek, son derece sağlıklı bir şekilde dünyaya gözlerini açtı.
Minik İpek'e uzun ve sağlıklı sürecek bir yaşam temenni ederken, Özge-Aydın Sarıoğlu çiftine de "Gözünüz aydın olsun. Allah daha nice mutluluklar yaşatsın" dileğinde bulunuyoruz...
Aynı liste ile seçime giren kaybeder...
Erken seçim olasılığı her geçen gün artıyor.Kasım ayı içinde bir erken seçim olasılığının artıyor olması da, partiler olası bir erken seçime mevcut Milletvekili listeleriyle mi girecek?sorusunu akla getiriyor.30 Haziranda...