AYNI ODAYI PAYLAŞAN İKİ HASTA

İki yatak ve yaşamla ölüm arasında bir çizgide yaşamdan yana kalmaya çalışan iki kalp hastası... Yataklardan biri pencere önünde diğeri ise duvar dibinde... Pencere kenarındaki sabahtan akşama kadar pencereden dışarı bakıp...

İki yatak ve yaşamla ölüm arasında bir çizgide yaşamdan yana kalmaya çalışan iki kalp hastası... Yataklardan biri pencere önünde diğeri ise duvar dibinde...



Pencere kenarındaki sabahtan akşama kadar pencereden dışarı bakıp gördüklerini duvar dibinde onunla aynı kaderi paylaşan arkadaşına anlatıyor.

"Bu gün deniz dünden daha durgun, beyaz yelkenliler denizdebelli belirsiz ilerliyor. Kuğu gibi süzülüyorlar... Park mı? Ha! Park henüz tenha; salıncakların ikisi dolu ikisi boş. Geçen haftaki sevgililer yine geldiler. Hep eleleler.
Bir sıraya oturdular. Gözlerini birbirlerinden ayırmıyorlar.Ah kardeşim görmelisin. Erguvanlar bugün çıldırmış. öyle çiçek açmışlar ki etraf mora boyanmış. İşte parkın neşeli çocukları geldi. Ellerinde rengarenk balonlar. Bu gün martıların keyfine diyecek yok."

Bu böyle hergün sürüp giderken yeni bir kalp krizi geçiriyor pencere yanındaki. Duvar dibinde ki düğmeye bassa doktor gelecek hasta kurtulacak. Ama basmıyor işte. Şeytan karışıyor işe.

Arkadaşı ölürse pencere kenarı onun olacak. Bu güne kadar kulaklarıyla duyduklarını gözleriyle görecek.
Ve duvar dibindeki düğmeye basmıyor ve arkadaşı ölür.

Ertesi gün duvar dibindeki pencere kenarına taşınıyor. Beklediği an gelmiştir. Güçlükle doğrulur. ve pencereden dışarıya bakar... Ama... O da ne! Dışarıda kapkara bir duvar, onun dibinde de bir tane çöp kutusu vardır.

Haberleri