Üç gündür CHP lideri Deniz Baykal'ı yazıyoruz.
Baykal'ın sevilmediğini, ne yaparsa yapsın "Hizipçi" kimliğinden arınamadığını, bunun da CHP'ye zarar verdiğini ifade ediyoruz.
Baykal'ın ne kadar doğruyu söylemiş olsa da, ne kadar doğru yerde doğru çıkışları olsa da Sevilmediğini, ama bunu bir tek kendisinin anlamak istemediğini söylüyoruz.
Hatta "Cumhurbaşkanlığı kimsenin babasının malı değil" şeklinde ki sözleri karşısında...
İnsanların da kendisine;
-"CHP Genel başkanlığı koltuğu kimsenin babasının malı değil" dediklerini hatırlatıyoruz.
Her neyse, üç gündür bu köşeden Baykal'ı eleştiriyoruz.
Ancak gelinen noktada, Anayasa mahkemesinin Cumhurbaşkanlığı oylamasını iptal etmesi...
Ne düşünürsek düşünelim CHP ve Deniz Baykal'ın başarısıdır.
Ama buna rağmen Baykal'a sempati duymayanların, bu başarı sonrası sempati duymaya başladığını söylemek zor.
İnsanların Baykal'a karşı görüşlerinin değiştiğini söylemek de...
Kısacası...
Deniz Baykal Anayasa mahkemesinin karası sonrasında;
-"Bu karar Türkiye'nin önünü açtı" demiş.
Bu sözlerin ardından birçok insan da eminiz;
-"Bir de Baykal şu CHP'nin önünü açsa" diye düşünmüştür.
Baykal'a haksızlık etmişiz ama...
Üç gündür CHP lideri Deniz Baykalı yazıyoruz.Baykalın sevilmediğini, ne yaparsa yapsın "Hizipçi" kimliğinden arınamadığını, bunun da CHPye zarar verdiğini ifade ediyoruz.Baykalın ne kadar doğruyu söylemiş olsa da,...