BAYRAMDA TRAFİK FELÇ OLDU

Bayramda, belirli saatlerde, Eskişehir' de, trafik kaosu yaşandı. Alpu kavşağı ise sürücüleri isyan ettirdi. Bayramlaşmaya gidilenler evlerin önünde arabaları park yapacak yer bulanamadı. Süper marketleri, törenle şehir merkezinde açan belediye başkanları, kat sınırlandırılmasını kaldıranlar, Stadyumu, yıkıp iş hanı yapacak olan kişi/kişiler, Yunus emre ve Mustafa Kemal caddelerinde zaman zaman tıkanan trafik hakkında ne düşündüler bilinmez ama trafik gelecekte çok büyük sorun olarak kentin gündeminde. Nitekim trafik kaosuna kızan bir sürücü,"Hocam rezilliği gör de köşende, yer ver." diyerek sitem etti. Belediye başkanları ile yaptığımız görüşmelerde gündeme getirdik, hatta süpermarketlerin, kenti dışına yapılması ve standartlar getirilmesi gerektiğini de hep önerdik. Gerekçe olarak ta şehircilik, özellikle de trafik ve park açısından, kente ciddi sorunlar getireceğini de sıkça vurguladık.
Maalesef bu alandaki tüm öneriler, belediye başkanları ve meclis üyeleri tarafından, sürekli göz ardı edildiği gibi, tek merkezli kent olması içinde, her türlü caba gösterildi. Sonuçta da kent, şehircilik, özellikle de trafik açısından, ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldı.
Hatırlıyorum da Anakent Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr Yılmaz Büyükerşen, ilk belediye başkanı olduğu günlerde, Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı Göngör Uras' ın 17 Mart 2002 tarihli yazısının, fotokopisini vermiş, Eskişehir' de tıpkı yazıda anlatılan Paris gibi, yapacağını söylemişti. Sayın Prof. Dr. Büyükerşen,"Paris'i Yenileme Projesi" ndeki uygulamaları, Eskişehir' de niçin gerçekleştirilemedi bilinmez ama her zaman belediye meclislerinin, kendisine engel olduğunu söyledi. Oysa bu destek verilmiş olsa idi, Paris'te gerçekleştirilen projenin, büyük bir kısmı, Eskişehir' de gerçekleştirilmiş olacaktı. Sonuçta Eskişehir, çok merkezli veya kesimli bir kent olacaktı.
Velhasıl, yıllardır, kentteki imar plan ve değişikliklerine, "Eski tas eski hamam" felsefesi ile "POLİTİK" ve "ELİT" güçler hakim oldu. Hal böyle olunca da Eskişehir, şehircilik açısından ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldı.
Peki; neydi Paris' teki uygulama?
Napolyon III, Seine Valisi Haossmann' ı "Paris'i Yenileme Projesi" ne görevlendiriyor. Haussmann, tarihi binaları yıkmamaya özen göstererek, şehrin içinden 90 km dışında geniş yollar açıyor. Sanayileşmeye ve demiryolu taşımacılığına önemini artıracağının bilincinde tren istasyonlarını şehrin içine getirip, büyük yollara bağlıyor. Yeni açılan yolların iki tarafına yapılacak binalar için, kesin kaideler getiriyor. Yolların kenarlarına dikilecek binaların yükseklikleri yolların genişliği ile ilişkili bir katsayıya bağlıyordu.
Ayrıca binaların, enlerini boyları ile ilişkilendiriyor. Balkonların genişliği, damların eğikliği standarda bağlanıyordu. Aristokratlar için "Bois de Boulogne" ve çalışanlar için " Bosi de Vincennes" isimli iki park orman düzenliyor. Yolun bir kaldırımın altında pis ve temiz su tesisatlarının geçtiği küçük bir tünel, öbür kaldırımın altında haberleşme ağının geçtiği benzer bir tünel yaptı. Tam orta metronun büyük tüneli onun altında kanalizasyon tüneli bulunuyor. Kanalizasyon tünelinin altında da bir dehliz vardı...
Haussmann' ın, Paris' i yenileme projesi sırasında, 27 bin ev yıkılmış, yerine 1000 bin ev yapılmış. Bu projeyi, 2.5 milyar franga tamamlamıştı. Paranın sadece 100 milyon frangı devlette çıkmıştır. Kalan bölümünde proje kendi kedini finansa etmişti.
Bugün, Paris' te yollar, bulvarlar, yol kenarındaki binalar, her şeyleriyle Haussmann' ın ölçülerine uygun biçimde korunuyor. Yenileniyor. Temizleniyor...
Hülasa Paris' i, Paris yapanlar, yıllar önce, Napolyon III ve Baron Georges-Eugene Haussmann' dır.
Anakent Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. Büyükerşen, "Yeni Paris Projesi" nden esinlenerek, kentte küçümsenmeyecek eserler gerçekleştirdi. Ancak yılların ihmali, belediye meclislerinin hataları, bugün, kentin gündeminde olan sorunları, kangren haline getirdi.
Eskişehir halkı, günlük yaşamında karşılaştığı trafik ve şehircilik sorunlardan kurtulmak istiyorsa, istiyor. Mart 2009 yerel seçimleri, önemli bir fırsattır. Seçmen, partileri değil, Eskişehir' i, çok kesimli ve merkezli kent haline getirmek için, caba gösterecek, mevcut sorunları da çözebilecek olan, belediye başkan ve meclis üyelerini, tercih etmelidir. Bu aynı zamanda, her Eskişehirli için, bir görev, ödev olduğu kadar, bir haktır da. Aksi halde, mevcut sorunlara, yenileri eklenerek sonlar makro boyutlara ulaşacaktır.