Etnik ve dinsel nefretin, ülkemiz açısından felaket olacağını, Avrupa devletleri' nin Osmanlı Devletinin, zayıf düştüğü dönemlerde, " ŞARK MESELESİ" ni gündeme getirdiğini. 'Şark Meselesi' nin de, doğrudan doğruya Müslüman Türklerin Avrupa'dan kovulmasını öngören haçlı zihniyetin bir planı olduğunu, kamuoyu ile sürekli paylaştık. Hatta bu uğurda, büyük propagandalar yapılarak, Balkan Toplumlarının, milliyetçilik hisleri kamçılandığını, önce ayaklanmalar, sonra savaşlarla, istenen sonuca ulaşıldığını, sürekli gündeme getirdik.
Bugün, aynı senaryo, dış ve iç şer odakları tarafında, Güneydoğuda, "ETNİK NEFRET" körüklenerek, hayata geçirmek istemektedir. İktidarın, iyi niyetli başlattığı ancak PKK ve yandaşlarını cesaretlendiren, içini dolduramadığı, 'KÜRT AÇILIM ' projesi ise etnik nefreti, daha da körükledi.
Ülkemizde, "ETNİK" ve "DİNSEL" gelişmelere, önyargılı yaklaşılıyor, hatta yargısız infaz da yapılıyor. Bu gelişmelerden dolayı da ülkemizde, "ETNİK " ve DİNSEL" nefret ve önyargı artırılıyor veya artırılmak isteniyor. Bu gelişmeler, ülkemiz açısından, çok tehlikeli bir gelişmedir. Nitekim CİA Başkanlarından George. J. TENET, "NEREDE BİR ÖNYARGI VE NEFRETLE KARŞILARŞISAN KARŞILAŞ, MÜCADELE ET. NEREDE KAOS VARSA, BİLKİ ARKASINDA, DİNSEL VE ETNİK NEFRET VARDIR" demiştir.
Terörün, 30 yıldır ulaşamadığı bir hedef, 'ETNİK NEFRETLE' gerçekleşme yolunda. Eğer toplumdaki etnik nefret, daha da körüklenirse, etnik düşmanlık giderek kalıcı hale gelecek, sorunları çözülemeyecek, bir arada yaşama şansımız da olmayacağı gibi, sonuç felaket olacaktır. O nedenle de herkes, aklını başına almak zorundadır.
Elbette bu tablodan ve terörün, bu boyutlara gelmesinde, öncelikli sorumlu siyasi iktidardır. Belki iyi niyetle yapmak istediği," DEMOKRATİK AÇILIM" "KÜRT AÇILIMI" " MİLLİ BİRLİK PROJESİ" gibi açılımlarla ve APO ile yapılan müzakereler, bölücü terör örgütü PKK ve yandaşlarına, cesaret verdi. Bunun sonuncunda da her yıl şehit sayısı arttı. Oysa 2001'de, teröre verdiğimiz şehit sayısı sıfırdı. Abdullah ÖCALAN' a, "SAYIN" demek suçtu. Bugün gelinen nokta ortadadır.
Ayrıca Kürt kökenli vatandaşlarımızın menfaati, ayrılıkta değil birlik ve beraberliktedir. PKK, Kürt kökenli vatandaşlarımıza, refah değil felaket getirir. Nitekim Türkiye' nin, PKK terörüne verdiği para ile 10 GAP biterdi. Sırf terör olayı sebebiyle Türkiye'nin kaybı, asgari 300 milyar dolardır. Oysa GAP projesinin maliyeti 32 milyar dolardır. Türkiye 10 tane GAP projesini şimdiye kadar çoktan bitirmiş olurdu. 4 milyon insan iş bulabilirdi. Güneydoğu bölgesi, dünyanın en zengin bölgesi olabilirdi.
Türk insanı, etnik kökeni ne olursa olsun, birbirini sevmek, sevilmek, acıları, sevinçleri paylaşabilmek, uyanık kalabilme, Van Depremi'nde olduğu gibi, birlikte gözyaşı dökebilmek, için caba göstermelidir. Çünkü geleceğimiz, refah ve huzurumuz, bu güzellikleri birlikte paylaşmak ve yaşamaktan geçer.
Ayrıca şerefinizi, namusunuzu, kısacası her şeyinizi, gözünüz arkada kalmadan güvenebileceğiniz, zorlu anlarda, kara günlerde, sizi koruma kanatlarıyla himaye eden ve size uzattığı eline, elinizi tereddütsüz verebileceğiniz, dostlara da ihtiyaç var.
Yunus Emre, Hacıbektaş Veli, Mevlana gibi insanlarımız gibi, dost olmak, Dost olabilmek... Dost kalabilmek... Dost olarak ölüp, Dost olarak dirilebilmek için etnik köken, ne olursa olsun herkesin gayret göstermesi gerekir.
Çünkü etnik kökenini olursa olsun, insanın zor zamanları vardır. O zor anlarında, insan, yanı başında dostlarını görmek, derdini açmak ve paylaşmak ister. Zor ve güç günlerinde insanın, en büyük ihtiyacı dostudur. O nedenle de etnik kökeni ne olursa olsun insanlarımız, dost olabilmeyi ve dost kalabilmeyi de başarmalıdır.
Kurban Bayramı, etnik 'NEFRET' ve 'KİNİN' ortadan kalkması, birimizi sevmemiz, en önemlisi de dost kalabilmemiz için, vesile olmalıdır. Çünkü Bayramlar, sosyal dayanışma ve barış şuurunun, fertlere kuvvetle hâkim olduğu günlerdir.
Etnik kökeni ne olursa olsun, dargınların kucaklaşması, aralarında kin, nefret bulunan aile ve şahısların, düşmanlık ve husumet duygularının, sevgiye dönüşmesi, bir kere daha yeniden kaynaşması, genellikle bayram günlerinde mümkün olmaktadır. O nedenle de oluşan etnik KİN ve NEFRETİN ortadan kalkması için, İnşallah, KURBAN BAYRAMI VESİLE OLUR. Çünkü ÜLKEMİZDE, BÜTÜN ETNİK GRUPLAR, YILLARDIR BİRLİKTE YAŞAMIŞ, KADER BİRLİĞİ YAPMIŞ, KIZ ALMIŞ, KIZ VERMİŞ, AKRABA OLMUŞ, KARDEŞCE YAŞAMAK VE VAR OLAN SORUNLARI BİRLİKTE ÇÖZMEK VARKEN, KAVGA ETMEK VEYA HUZURSUZLUK YARATMAK, KİME NE KAZADIRACAK?
BAYRAMLAR VESİLE OLSUN
Etnik ve dinsel nefretin, ülkemiz açısından felaket olacağını, Avrupa devletleri nin Osmanlı Devletinin, zayıf düştüğü dönemlerde, " ŞARK MESELESİ" ni gündeme getirdiğini. Şark Meselesi nin de, doğrudan doğruya Müslüman...