Yenikent’te Mehmet Gedik Ortaokulu var.
Milli Eğitim bu okulun bahçesine 21 derslikli ek bir okul binası yapmak istemiş.
ödeneği tahsis edilmiş.
Ancak ihaleye çıkılamıyormuş.
çünkü…
Arsa üzerinde yüzde 5 paya sahip olan Odunpazarı Belediyesi bu işe olur demiyormuş.
AK parti ilçe başkanı Volkan Doğan da bu yüzden Odunpazarı belediyesini eleştiriyor.
-"Bunu yapmakla elinize ne geçecek?" diye soruyor.
Belediyeyi, okul binasının yapılmasını engellemekle suçluyor.
Ne AK parti ilçe başkanının söylediği, ne de Odunpazarı Belediyesinin düşüncesi beni pek ilgilendirmiyor.
çünkü ben bu işe tamamıyla karşıyım.
Yani…
Mevcut okul bahçesine ek bina adı altında başka bir okul binası yapılmasına kesinlikle karşı çıkıyorum.
çünkü…
Okul bahçelerine yapılan ikinci hatta üçüncü okul binaları yüzünden öğrencilere teneffüslerde oynayacak yer kalmıyor.
Söz konusu okul, benim kendi oğlumun gittiği bir okul olduğu için çok iyi biliyorum.
Başta tek bir bina ve önünde yeşilliklerle dolu olabildiğince geniş bir bahçesi vardı bu okulun.
Okulun tüm öğrencileri, okul çevresinde oturduğu için hafta sonlarını da söz konusu Mehmet Gedik okulunun bahçesinde gün boyu oyunlar oynayarak geçirirdi.
Sonra…
Mevcut binanın yanına bir ek bina yapıldı.
Yani…
Koca bahçe içine ikinci bir bina dikildi.
Şimdi bu da yetmiyor olacak ki, 21 derslikli bir başka bina yapılması gündeme gelmiş.
Bu şu demek: Aynı alan üzerindeki okul binaları artacak, binaların arttığı oranda bahçesi daralacak.
öğrenciler koşup, oyun oynayabilecekleri bir yer bulamayacak.
Ağaçlar kesilecek, yerler betonlaşacak, baktığın her yer duvar olacak.
Zaten eve kapalı yaşayan çocuklar, okul çevresinde bahçe, çimen, ağaç göremez hale gelecek.
O yüzden…
Okul bahçelerine ek okul binaları yapılmasına karşıyım.
İlla ki okul yapılacaksa, hazineye ait tonlarca arsa var Eskişehir’in hemen her köşesinde.
Gidin o arsalara yapın kardeşim okul binasını!
çocukların teneffüste oynadığı okul bahçelerini mi buluyorsunuz bula bula?
Tamam okul önemli.
Fakat…
Okulun çevresindeki var olan alan da önemli.
Size "okul yapmayın demiyoruz." Bilakis yapabildiğiniz kadar okul yapın.
Ama o okulları getirip, mevcut okul bahçense yapmayın arkadaş!
**
Şu çocukların yaptığına bakar mısınız?
Tarsus ilköğretim okulu öğrencileri "Bu şiddet niye var" diye oturup düşünmüşler o tertemiz zihinleriyle.
Sonunda "Bizim ne kadar çok şiddet içeren Atasözümüz var" demişler.
-"Belki de bu denli şiddetin olmasında bu Atasözlerinin de etkisi olabilir" düşüncesiyle oturup, şiddet içeren tüm Atasözlerini çıkartmışlar.
Hemen hepsini değiştirmişler bir güzel.
-"Belki kadına ve çocuklara karşı şiddet bir ölçüde azalır" demişler son söz olarak.
İşte o bedenleri küçük, yürekleri büyük çocukların içinde şiddet geçen Atasözleri ve değişen son halleri...
-Dayak cennetten çıkmadır - Sevgi cennetten çıkmadır
-Sana taşla vurana sen aşkla vur - Sana kalbini verene sen canını ver.
-Kızını dövmeyen dizini döver - Kızını seven hayatı sever.
-öğretmenin vurduğu yerde gül biter-öğretmenin öptüğü alında gül biter.
-Alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay - Alçak eşek binmeye kolay, sakin çocuk sevmeye kolay.
-Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin -Kadının karnından bebeği, sırtından steteskobu eksik etmeyeceksin.
-Oğlan doğurdum oydu beni, kız doğurdum soydu beni -Oğlan doğurdum şans getirdi, kız doğurdum mutlu etti beni.
-Oğlan doğuran övünsün kız doğuran dövünsün -Oğlan doğuran övünsün, kız doğuran sevinsin.
-On beş yaşındaki kız ya erde gerek ya yerde - On beş yaşındaki kız ya eğitimde gerek ya da sevgide.
-Evladın mı var derdin var - Evladın mı var mutluluğun var.
-çocuğunu döven yedi göbek torunlarını döver - çocuğuna eğitim, sağlık verenin yüzü güler.
-üç öğün kötek, bir öğün yemek - üç öğün sevgi, bir öğün yemek.
-Kedinin kabahatini önüne koyarlar öyle döverler - Kedinin kabahatini önüne koyarlar öyle uyarırlar.
-Sopayla eğitilenin korkuları, umutlarından büyük olur - Kalem ve kitapla eğitilenin özgür düşünceleri olur.
***
Umarız bu dedikodudur…
Referandum çalışmaları kapsamında, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Eskişehir’e geliş tarihi 14 Mart olarak belirlendi.
Tarih kesin olmamakla birlikte, Kılıçdaroğlu’nun muhtemelen 14 Mart günü geleceği Eskişehir’de miting yapacağı ve programında birkaç ziyaret de bulunacağı ifade edilmişti.
İşte bu ziyaretlerden birinin de Eskişehir’deki Tunceliler derneğine yapılacağı planlanıyormuş.
Ancak…
Söylenilenlere bakılırsa, Tuncelililer derneğine yapılacak olan ziyaret programı, birilerinin devreye girmesi sonucu programdan çıkartılmış.
Yine söylenilenlere göre…
Bu ziyaretin programdan çıkartılma nedeni ise ziyaret sırasında dernek yöneticilerinin tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a övgü dolu sözler söyleme ihtimaliymiş.
Duyunca şaşırdık ve "dedikodudur" diyerek üzerinde pek durmadık.
Bir başka yerden yine duyduk "Hayırdır inşallah!" dedik kendi kendimize…
üçüncü kez duyduğumuzda ise yazmaya karar verdik.
Zira…
İş dedikodu boyutunu aşmıştı artık.
Ne diyelim?
Umarız gerçekten dedikodudur.
Umarız, böyle planlanmış bir ziyaret, bu yüzden iptal edilme yoluna gidilmemiştir…
***
BİRAZ DA GüLMEK LAZIM...
Temel Ambulans şoförü olarak çalışmaktadır.
Günlerden bir gün bir otobüs kazası olmuş ve Temeller ambulans çağrısı alırlar ve hemen olay yerine gitmek için harekete geçerler.
Kaza yerine gittikleri zaman gördükleri manzara çok kötüdür. Her tarafta yaralılar, ölüler…
Yakınmalar yeri göğü inletmektedir.
Lakin adamcağızın biri diğerlerinden fazla bağırmaktadır. Temel de adamın
yanına gider ve bakarki adamın iki bacağı birden kırılmış.
Temel yaralıya basıyor fırçayı :
- Ula uşağum ayuptur bu senin yaptuğun. Şunun şurasında iki bacağun kırılmış sadece. Bak orada insanlar ölmüşler hiç ses çıkarıyorlar midur?