Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete

Şöyle bir düşünün.Şehirlerarası yolcu otobüsü ile çıkmışsınız yola.Yolcular, şoförün otobüsü iyi kullanamadığını söylüyor sürekli.-"Bu otobüse daha iyi bir şoför lazım. Yoksa gittik gideceğiz" diyorlar.Bunun üzerine...Şoför değiştiriliyor.Bir yandan da otobüs yoluna devam ediyor.Yeni şoför, direksiyona oturur oturmaz güven vermeye başlıyor.Ancak...Bir anda şoföre ceza geliyor ve direksiyon başında oturması yasaklanıyor.Olacak gibi değil.Mecburen muavin geçiyor direksiyona...Cezalı şoför, bırakın yanına oturmasını, muavine "Şöyle sür böyle yap" da diyemiyor.(br)Sizin anlayacağınız...İçi yolcu dolu otobüs, muavinin kontrolünde gidiyor.İçinde ki yolcular da;-"Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete" diyerek otobüsün içinde dua ediyor.Tüm bunlar olurken, Otobüs firmasının yöneticileri ne yapıyor dersiniz?Onlar da, tıpkı otobüsün içinde ki yolcular gibi ne olacağını merakla bekliyor.Üstelik.Hiçbir endişe belirtisi taşımadan.Yukarıda anlattığımız olayla, Eskişehirspor'un bu gün için yaşadığı olayın hiçbir farkı yok.Eskişehirspor'un başına, Bülent Uygun Teknik Direktör olarak getirildi.Eski Teknik Direktör Rıza Çamlımbay'dan şikâyetler her geçen hafta artıyordu.Bülent Uygun takımın başında ilk üç maçı puanla kapattı.Ancak, nereden çıktıysa bir menajerlik işi çıktı ve Uygun 8 maç ceza aldı.O yüzden, takımın başında olamıyor Uygun.Tribünden izliyor başında olduğu takımın maçlarını.Taktik de veremiyor, uyarı da yapamıyor.Takım, muavinin, yani yardımcıların kontrolünde sürekli puan kaybediyor.İşte Eskişehirspor yoluna böyle devam ediyor.Peki, bu durum karşısında yönetim ne yapıyor?Hiçbir şey...Sizin anlayacağınız...Muavine teslim edilen otobüste ki yolcular ne hissediyorsa, yardımcı teknik adamlara teslim edilen Eskişehirspor'un taraftarları da aynı şeyleri hissediyor.Yani...Her ikisi de;-"Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete" diyor.Dahası...Bu işin nereye varacağını kimse söylemeye cesaret bile edemiyor.