BİR AÇIK OTURUM İZLEYEMEDEN SEÇİM GELDİ!

Saadet Partisi’nin ısrarlı çağrısından geldi aklımıza…‘Sahi ne oldu bizim açık oturumlara yahu?’Hadi biz kendi içimizde bunu beceremedik…Ulusal medya bile bu kez Eskişehir’den geçmedi.Açıkoturum işi de unutuldu gitti!***Oysa...

Saadet Partisi'nin ısrarlı çağrısından geldi aklımıza...
'Sahi ne oldu bizim açık oturumlara yahu?'
Hadi biz kendi içimizde bunu beceremedik...
Ulusal medya bile bu kez Eskişehir'den geçmedi.
Açıkoturum işi de unutuldu gitti!
***

Oysa eskiden öyle miydi?
Reşadiye üçgenine bile masalar, sandalyeler kurulur, tüm adaylar orada toplanırdı.
Genel seçimlerde bile ilk sıra adayları gelir anlatırdı derdini, bizde dinlerdik.
Ama bu kez, şehrimizi yönetecek insanları hep birlikte münazara ederken dinleyemedik gitti!
***

Aslında bunun alt yapısı içinde bazı şeyler hazırdı.
Nasıl mı?
İlk düello çağrısı Kazım Kurt'tan geldi.
Bekleyişi yanıtsız kaldı.
Büyükerşen'in söylemleri ise, hep bir tartışmanın fitili gibiydi.
En son "Hükümetin bile yapması gerekenleri yaptım" dedi ya!
Artık 'film kopar' dedik!
Yine olmadı!
Öyle ya;
AKP içerisinde de Büyükerşen'e yanıt verilmesi, bu sözlerin altında kalınmaması gerektiğini savunan kişiler vardı.
Ancak;
AKP oralı olmadı!
Tıkadı kulaklarını bu tür sataşmalara.
Bırakın yanıt vermeyi, üzerine söz dahi söylemedi.
Projelerini anlattı geçti.
O'nun dışında basına yansıyan tek lafları olmadı!
***

Anlayacağınız;
'Şu açık oturum işi bu seçimde olmadı.
Olmaması demekte aslında çok şey ifade eder!'
Yani, bu seçimde vatandaş kalem kavgası dinlemedi.
Sadece adayları tanıdı, tanıdıklarını daha da iyi anlamaya çalıştı.
Mevcut koltuklara aday olanların projelerine baktı.
Şehre kimin ne vereceğini bu süreçte çok iyi hesapladı.
Kısaca;
Açıkoturumu özledik, tadı da son seçimden bu yana damağımızda kaldı ama böylesi de galiba iyi oldu.
Çünkü;
Bu seçimde ilk kez şehir polemik yaşamadan, tartışmalara girmeden, ağız dalaşlarına bulaşmadan gidiyor seçime.
Yani her şey net!
Herkes net!
Karar ise artık seçmenin...


TWETTER ETKİSİ!

"Kelebek etkisine etki gibi oldu bu twetter yasağı."
***

Nedeni şu...
Aslında twetter yasağına kadar seçimin dengeleri neredeyse oturmuştu.
Kelebek etkisi toplum üzerinde yerini yapmıştı.
Ancak twetter etkisi gibi bir etkinin tüm büyüyü bozabileceği ihtimali çıktı şimdi ortaya.
HHH

Pek çok kişi için bu yasak "kendi ayağına kurşun sıkmakla" eşdeğerdi.
Yani seçim sürecinin başından bu yana üst üste konulan tüm olumlu işleri tam anlamıyla yerle bir edecek kadar insanları etkiledi.
'Sırf bu yasak nedeniyle kendisini belirli bir yere odaklayanların tüm dikkati dağıldı.'
O yüzden;
'Bu hafta çok daha kritik bir hal aldı!'
Birileri bozduklarını galiba tamir etme peşine düşmeliler!
O yüzden yasağın hayata geçmesini sağlayanlar, bunun nedenini de kabul ettirmeliler seçmene.
'Yoksa, kelebek etkisi, mavi kuşun etkisine yenilebilir.'
***

Neyse, bu işi fazla karıştırmayalım.
Sonuçta Türkiye nüfusunun sadece 70'de biri bu twetter'ı kullanıyor.
Belki de ortada bu işi konuşmaya bile değecek bir sonuç yoktur!
Bilemiyoruz...
Ama seçimden sonra yine de bu işi konuşmalıyız galiba...


Haberleri