Porsuk'un uzayan kollarından birinin üzerinde bulunan bir küçük adadan mektup aldık.
Yanlış duymadınız...
Porsuk kolu üzerinde oluşturulan bir ada mektup göndermiş bize.
Aynen şöyle diyor;
-" Bana hayırsız ada diyorlar. Ben hayırsız ada değilim, küçük Boğaziçi köprüm var,bot geçiş bentlerim var,SAZOVA parkına çok yakınım,sihirli kuleleri gece gündüz seyrediyorum ,çok geniş bir görüş açım ve sahillerim var,süslenip güzelleşeceğim,hele beni bir o zaman görün,ayrılamayacaksınız, geniş sahillerim ,yamaçlarım yanı sıra suyum balıklarla dolu, SAHİPSİZ SANMAYIN HİÇ DEĞİLİM,BENDE ŞEHRİMİZİN ÇOK GÜZEL BİR KÖŞESİNİ OLUŞTURACAĞIMI GÖRECEKSİNİZ.ÇÜNKÜ BENİ DÜŞÜNEN, SADECE BENİ DEĞİL ŞEHRİMİZİ YENİDEN YARATAN,BÜYÜKERŞEN BAŞKANIM VAR.İŞTE ISPATI BAŞKANIMIN KÖPRÜ ÜSTÜNDE Kİ HERGÜN GÖZÜM GİBİ BAKDIĞIM LEVHASI. Bende inşallah hayırla anılacağım, çok güzel bir adım olacak."
İşte böyle diyor o küçücük ada yazdığı mektupta...
Tabii ki Ada konuşamaz.
Mektup da yazamaz.
Ama o ada adına birileri de mi bu dileklerini ifade edemez.
Bal gibi de eder.
Etmiş de zaten...
Şuna eminiz ki...
O Ada'nın canı olsaydı ve konuşup mektup da yazabilseydi, inanın bu yukarıda söylenilenleri aynen ifade etmez miydi...
Bir Ada'dan mektup aldık...
Porsukun uzayan kollarından birinin üzerinde bulunan bir küçük adadan mektup aldık.Yanlış duymadınız
Porsuk kolu üzerinde oluşturulan bir ada mektup göndermiş bize.Aynen şöyle diyor;-" Bana hayırsız ada diyorlar. Ben hayırsız...