Bir adaylık açıklaması ve beraberinde yaşanacaklar...

aTicaret Odası Başkanı Harun Karacan, dün bir dönem için daha aday olduğunu açıkladı.
Seçim bürosu önünde yaptı adaylık açıklamasını Karacan.
Dikkat çeken nokta ise, adaylık açıklamasına katılımın bir hayli fazla olmasıydı.
Zira...
Adaylık açıklaması adeta mitinge ve gövde gösterisine dönüştü.
Dahası...
Katılımın içinde yer alan hemen her partiden tanıdık ve önemli isimlerin varlığıydı.
AK Parti, CHP, MHP ve hatta DP nin Eskişehir'deki tanınmış isimleri buluştu adaylık açıklamasında.
Aslında bu açıkça şunu gösteriyor.
İnsanlar, partileri ve düşünceleri ne olursa olsun ne Harun Karacan'a, ne de Ticaret Odasına siyaset penceresinden bakmıyor.
Bakıp da destekleyen, ya da bakıp destek vermeyen mutlaka vardır ama...
Adaylık açıklamasına katılıp, bir anlamda geride kalan 4 yılı onayladığını gösteren çoğunluğun bakış açısında, siyasi bir değerlendirme olmadığı açıkça görülüyordu.
Netice olarak...
Harun Karacan, adaylığını güzel denilebilecek bir kalabalık huzurunda yaptı.
Kimi "Bu iş burada bitti" yorumunda bulundu kimi ise "Bu saatten sonra karşısına aday da çıkmaz" dedi.
Karşısına aday çıkar mı çıkmaz mı bilemiyoruz ama, Harun Karacan dünkü adaylık açıklamasıyla ister istemez bir manzara ortaya koydu.

OSMAN YÜKSEL ADAYLIĞI ÇOK İSTİYOR AMA

Şimdi gelelim Karacan'ın karşısına çıkacağı konuşulan aday meselesine.
Harun Karacan'ın karşısına çıkacağı söylenilen bir isimden bahsediliyor uzun süredir.
AK parti eski il başkanı Osman Yüksel'in aday olacağı konuşuluyor.
Bu tür adaylık söylentileri durduk yere çıkmaz.
Ya kendi söyler bunu çeşitli yerlerde, ya da aday çıkmasını isteyenler.
Bu meselede her ikisi de oldu.
Hem Osman Yüksel aday olabileceğini söyledi çeşitli mekanlarda, hem de onu aday olarak görmek isteyenler.
Sadece bu da değildi söylenenler.
Örneğin; Osman Yüksel önce Müsiad grubunun, ardından da üç belediye Başkanının desteğini aldığını ifade etti çeşitli ortamlarda.
Beledîyle başkanları da, açıktan açığa olmasa da çevrelerine Osman Yüksel'i desteklediklerini ifade ettiler.
Gelinen noktada Osman Yüksel'in başkan adayı olma düşüncesini hayata geçirmişliği yok.
Bu konuda bir karar vermişliği de bulunmuyor.
Hem kendisi, hem de kendisine destek verdiğini söyleyenler çok istemesine rağmen, ortada bir kararsızlık olduğu açık.
Osman yüksel ne yapacak? Nasıl karar verecek bilemiyoruz ama...
Aday olduğunda ağır bir mağlubiyet alma...
Aday olmadığında da, aday olmuş ve kaybetmiş gibi algılanma riski hep olacak.
.....
Yavaş yavaş inanmaya başlasak mı acaba?
CHP'nin Eskişehir'deki aktörlerinin birbirlerini sevmediği gibi bir algı olduğunu yazmıştık bu sütunlarda.
Böyle bir algının haklılık payının da olduğunu dile getirmiştik.
Zira...
Gerek milletvekilleri, gerek Belediye başkanları ve gerekse örgüt yöneticilerinin birbirilerine karşı mesafeli oluşları ve zaman zaman da birbirlerine karşı güç gösterisinde bulundukları yansıyordu kamuoyuna.
Çünkü...
Birlikte bir program yapamamışlardı daha düne kadar.
Herkes ayrı çalışıyor görünümündeydi adeta.
Belediye Başkanları ayrı geziyor, milletvekilleri ayrı çalışıyor, örgüt ise başka telden çalıyordu.
Kısacası...
Doğru dürüst bir organizasyon, doru dürüst bir disiplin gözükmüyordu ortada.
Böylesine bir manzara karşısında da, CHP'liler arasında bir şeyler olduğu algısının doğması gayet doğaldı.
Geçtiğimiz hafta yapılan il danışma kurulu toplantısında görmüştük bir arada CHP aktörlerini.
Hatta...
-"Aynı manzarayı birkaç kez daha görelim, CHP nin seçimlere tek bir vücut halinde gireceklerine ancak o zaman inanacağız" demiştik.
Bu görüntünün sıklaşması halinde ise, yavaş yavaş var olan algının ancak değişebileceğini ifade etmiştik.
Dün, CHPlilerin Mihalıççıklılar dernek ziyaretini görünce;
-"Galiba bu iş olacak" demekten kendimizi alamadık.
Büyükşehir Belediye Başkanı, Milletvekili, parti yöneticileri, nereden baksanız tam kadro olmasa bile, önemli isimler ziyaretteydi.
Ne diyelim?
Umarız nazar değmez bu görüntüye.
Umarız, olmayan aktörler de eklenir bu tablonun içine...
"Umarız" diyoruz, çünkü CHP ile ilgili malum "Maşallah" dediğimiz üç ay yaşıyor da onun için...
.........
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Üç sarışın detektif olmak üzere polis teşkilatına müracaat etmişler.
Yapılması icap eden bir sürü imtihandan birini idare etmek de Komiser Kâzım'a düşmüş. Komiser Kâzım birinci kıza beş saniye müddetle bir dosyadan çıkarttığı bir resmi göstermiş ve "Söyle kızım" demiş "Bu bir suçlunun resmi, bu adamın bariz ne özelliği var? Bunu ileride nasıl tanırsın?"
Kız söyle bir durmuş ve "Çok kolay" demiş "Adam tek gözlü" Komiser Kâzım resme bakmış ve "Kızım bu resim profilden, yani yandan çekilmiş. Tabi tek göz göreceksin..." demiş ve ayni resmi ikinci kıza gösterip ayni suali sormuş ve "Bana bak" diye ilave etmiş "Doğru dürüst
bir cevap ver"
İkinci kız "Bu adamı tanımak çok kolay" demiş "Çünkü adamın tek kulağı var" Komiser Kâzım "Kızım" diye bağırmış "Bu resim profilden dedik yaa!...Adamın suratının öbür yanını göremiyoruz. Onun için kaç gözü, kaç kulağı olduğunu bilemeyiz..."
Kâzım üçüncü kıza "Kızım lütfen akilli bir cevap vermeye çalış. Beni çıldırtma. Bu adamın bariz özelliği nedir, bu adamı ileride nasıl tanırsın?" diye sormuş Kız "Bu adam lens takıyor" diye cevap vermiş.
Komiser Kâzım şaşkın, şaşkın resme bakmış ama adamın lens takip takmadığını bir türlü anlayamamış. Merak etmiş adamın dosyasını açıp okumuş, dosyadaki bilgiye göre hakikaten adam lens takıyormuş.
Komiser Kâzım üçüncü kıza hayranlık içinde "Aferin be kızım" demiş "Doğru bilmişin. Simdi söyle bakalım bu adamın lens taktığını resimden nasıl anlayabildin?" Kız "Çok kolay" diye cevap vermiş:
"Tek gözlü, tek kulaklı bir adamın gözlük takacak hali yok ya!!"