BİR BAŞKAN ADAYINI BELİRLEMEK HOCA'NIN HAKKI DEĞİL Mİ?

Nihat Çuhadar'ın Hoca'ya resti gündemde hayli kalacak gibi!
Çünkü böylesine bir çıkışı doğrusunu isterseniz kimse beklemiyordu.
Çuhadar resmen 'bizim desteklediğimiz isim aday yapılmazsa yokuz!' dedi.
Hatta biraz daha açarsanız, söylediklerini, bir tehdit olarak bile algılayabilirsiniz.
Öyle ya;
'İstifa ederim' sözü, altında bugünkü teşkilatların seçim zamanı çalışmaması anlamı da taşımaz mı?
★★★
Büyükerşen CHP'ye geçerken, başına bu türlü olayların geleceğini kuşkusuz hesap etmiştir.
Ve elbette böylesine sürpriz gelişmeler içinde hazırlıklıdır.
Kendisine karşı bu duruşa yönelik illa ki bir adımı olacaktır.
Ancak Hoca'nın bundan sonra ne yapacağını konuşmak istemiyoruz.
Büyükerşen'in bir başkan adayını belirleyip, belirlememe konusunda hakkının bulunup bulunmadığını sorgulamak istiyoruz.
★★★
Düşünün bir kere;
Büyükerşen gerek varlığı, gerekse ismi ile CHP'yi seçim kazandırmaya bunca yaklaştırmadı mı?
Büyükerşen DSP'de kalmayı tercih etmiş olsaydı, CHP'de bu kadar adaylık heyecanı yaşanabilir miydi?
Hepsinden önemlisi bunca isim ortaya çıkıp, aday olmak için de bunca mücadele eder miydi?
Bu soruların cevabı kuşkusuz olumsuz olamaz.
Kimse CHP'nin Hoca'sız bir seçim kazanabileceğine ihtimal dahi vermez, veremez.
Bu yüzden seçime girecek kadroların belirlenmesi konusu, kimse kusura bakmasın ama Hoca'nın en büyük hakkıdır.
★★★
Evet, siyasetin yapıldığı yer olarak, parti adına da talepler olacaktır.
Seçimlere yönelik parti içerisinden de beklentiler olacaktır.
Bunlar elbette en doğal beklentilerdir.
Ancak yine kimse kusura bakmasın ama CHP, Büyükerşen'i bir takım beklentiler karşılığında partisine kabul etmedi.
Ya da böylesine bir beklenti olduğu, Büyükerşen'e parti rozeti takılırken açıkça ifade edilmedi.
O nedenle bugün seçimlere yönelik büyük beklentiler içerisinde olmak büyük bir lükstür.
CHP'li pek çok kişi bize kızacak ama bu işin doğrusu budur.
Bugün kimse Büyükerşen ile adaylar konusunda pazarlık yapma hakkı yoktur.
Hele hele Hoca'ya rest çekme hakkı hiç yoktur.
Çünkü Büyükerşen gibi birisi, kadrolarını oluşturma hakkını kendi ismi, seçmeni ve bizzat partinin genel merkezinden almıştır.
Geri kalanı şov, beklenti ve kuru sıkıdan başka bir şey değildir.
En kötüsü ise 'kaş yapmak isterken göz çıkarmaktır.'
Çünkü şu bilinmeli ki;
Çuhadar'ın aday olarak görmek istediği ismi neredeyse bilmeyen yok!
O yüzden yaptığı çıkış, arzuladığı ismin aday yapılması yolunu açmadı.
Aksine o kişinin önüne büyük bir engel koydu...


HOCA BU SEÇİMİ DE ALIRSA ARTIK...

Kazanırsa dördüncü dönem olacak.
Ancak bu seçime diğer seçimler gözüyle bakamayız.
Çünkü Büyükerşen'e engel niteliği taşıyacak pek çok unsur var.
En birincisi, AKP'nin bu kez siyaseten aday bulmayışı!
İkincisi, güçlü bir MHP'nin de seçimde yer alıyor olması.
Üçüncüsü, köy ve ilçelerinde oy kullanacak olması.
Dördüncüsü partisi.
DSP kadar her kesimin teveccühünü bulması zor!
Parti içindeki çatışmalar da cabası!
★★★
Yoğun trafiktir falan söylemiyoruz bile.
Gördüğünüz gibi, başlıca nedenler bile Hoca'nın işini hayli zorlaştırıyor.
O nedenle bu seçimlere Büyükerşen penceresinden, diğer seçimlere baktığımız gibi bakamayız.
Hoca için çok daha zorlu koşullarda bir seçim olacak.
Kaybederse 'şartlar buna zorladı' diyebiliriz.
Ancak yeniden kazanırsa, işler daha da ilginç bir hal alır.
Büyükerşen bir sonraki seçim bıraksa bile, izleri çok daha uzun yıllar belediyede durmaya devam eder...
İşaret ettiği isimler kazanmaya devam ederek elbette...