Bir defa daha söyleyelim. Nasıl olsa yapmıyorlar...

Eskişehirspor’un, bu şehrin tek ortak değeri olduğunu söyledik her zaman.Bu şehirde yaşayan herkesin Eskişehirspor üzerinde hakkı olduğunu ifade ettik.Başka bir şey daha vardı söylediğimiz…Eskişehirspor sevgisini adeta yaşam...

Eskişehirspor'un, bu şehrin tek ortak değeri olduğunu söyledik her zaman.
Bu şehirde yaşayan herkesin Eskişehirspor üzerinde hakkı olduğunu ifade ettik.
Başka bir şey daha vardı söylediğimiz...
Eskişehirspor sevgisini adeta yaşam biçimi haline getirmiş taraftarların özellikle kulüp üyeliği konusunda büyük haksızlıklarla karşı karşıya olduğunu dile getirdik.
Bize göre...
-Koskoca bir kentin takımı, 600-700 kongre üyesinin kaderine terk edilmemeliydi.
-Yıllarını Eskişehirspor peşinde geçiren insanlar dururken, Eskişehir'e gelip gitmeyen insanlar kulüp üyesi olmamalıydı.
-Takım üçüncü ligdeyken bile hiçbir deplasmanı kaçırmayan taraftar kenarda beklerken, yöneticilerin yakın çevresi tombaladan üye yapılmamalıydı.
-Eskişehirspor gibi şanlı geçmişe sahip bir kulübün yüzde 10'luk yeni üyeleri, aynı soy isme sahip insanlardan oluşmamalıydı.
Ve en önemlisi de...
-Yeni yapılan üyeler, başkanların ileride koltuklarını garantiye alma garantisi ve dublörü olmamalıydı.
Bunları söylerken, yine her defasında;
-"Eskişehirspor'a, kendisini Eskişehirsporlu hisseden herkes rahatlıkla üye olabilmeli. Böylelikle, mevcut üyeler de üzerlerinde ki 'Ali'nin üyesi, Veli'nin üyesi' yaftasından kurtulmuş olur. Kaldı ki, Eskişehirspor gibi bir kulübe, binlerce üyesiyle Stadyumda kongre yapmak yakışır. Dahası, üye sayısı ne kadar fazla olursa bu Eskişehirspor'a olan aidiyet duygusunu arttırır ve kulüp yönetimine talip insanların başvurabilecekleri ayak oyunları da böylece ortadan kalkmış olur" düşüncemizi sık sık bu köşeden paylaşmıştık.
Bunu bu gün bir kez daha söyleme ihtiyacı duyduk.
Görünen o ki...
Bu söylediklerimizi ileriki yıllarda da söylemeye devam edeceğiz.
Çünkü...
Yapmıyorlar!
Üyelikleri bir türlü açmıyorlar.
Açtıkları takdirde kongre üyelerine hakim olamayacaklarını, başkanlık koltuklarından düşeceklerini zannediyorlar.
Olsun varsın...
Onlar üyelikleri açmasa da en azından biz yazmaya devam edelim.
10 dakika bile mahcubiyet yaşatsak,kar kardır bizim için...
....

Eee Yavaş yavaş başlar artık..
Siyasette sık kullanılan bir yöntemdir Adam eksiltme...
Genellikle de seçim öncesi başvurulur bu yönteme.
Eğer bir yere talip olmayı kafaya koyduysanız...
Öncelikle muhtemel rakiplerinizin kim olduğunu tespit edeceksiniz.
Ardından da...
Bu muhtemel rakipleri diskalifiye etmenin yolunu arayacaksınız ki, kafanıza koyduğunuz koltuğa ulaşmanız daha rahat olsun.
İşte bunun ismine siyasette "adam eksiltme" deniliyor.
Tabi adam eksiltmenin çeşitli yöntemleri var...
Eğer muhtemel rakiplerinizin geçmişlerinde başına gelmiş kötü bir olay varsa, bunu bulup çıkartıyor ve kamuoyu ile birlikte, özellikle Genel merkezin görmesini sağlıyorsunuz.
Böylece...
Genel merkezdekiler ve kamuoyu "Vay be!" diyebilsin ki, adaylığın önüne koca bir taş konulabilsin.
Yöntemler arasında bir de, muhtemel rakipler hakkında gazetelerde çıkan olumsuz haberlerin derlenerek, genel merkeze gönderilmesi de var.
Bu da sıkça başvurulan bir yöntem.
Dahası...
Bu yöntem, ister istemez genel merkez yöneticilerini de etkileyen bir durum.
Anlayacağınız...
Aday olmak kolay değil.
Kendisini ispat etmekten ve bu görevi hak ettiğinizi kabul ettirmek kadar...
Muhtemel rakiplerin de önünü kesmeniz gerekiyor.
Bu kadar lafı niye anlattık?
Önümüzde bir seçim var.
Seçimde aday adayları çıkacak meydana.
Ön seçim olmayacağı ve adaylar da genel merkez tarafından belirleneceği için,aday adayları genel merkez üzerinde bayağı bir çalışacak.
Üzerinde en çok çalışılacak konu ise şüphesiz, seçim öncesi en çok başvurulan yöntemlerden birisi olan Adam eksiltme yöntemi olacak.
......

AK partide Siyaset Akademisi yine gündemdeymiş iyi mi?
Hatırlayacaksınız muhakkak.
AK Parti "siyaset Akademisi" adı altında bir eğitim programı başlatmıştı.
Üyeleri bu proje çerçevesinde siyaseten eğitiyordu.
Partililer, ellerinde defter kalem takip ediyordu bu programı.
Partinin önemli seçilmişleri ders vermeye geliyorlardı birbiri ardına.
Hep bir ağızdan "çok yayarlı bir şey bu siyaset akademisi" söylemleri dolaşıyordu parti çevresinde.
Parti, söz konusu projeye daha çok katılımı sağlamak için bir yol buldu.
-"Bu programdan geçmeyenler aday yapılmayacak. Adaylık kriterlerinden birisi de siyaset akademisine katılıp katılmadığı olacak" dedi.
Bunun üzerine, siyaset Akademisine katılım patladı.
Programlara katılanlara sertifikalar, dereceye girenlere madalyalar falan dağıtıldı.
Sonuçta...
Aday yapılanların hiçbirinin siyaset akademi kurslarına katılma şartını herkes gördü.
Siyaset Akademisine katılıp da, aday olmayı isteyenlerin ise bu istekleri sadece aday adaylığıyla kaldı.
Yeni öğrendik ki, AK Parti bu Siyaset akademisi projesini yeniden hayata geçirmeye niyetliymiş.
Tıpkı eskiden olduğu gibi dersler başlayacak, partinin önemli isimleri gelip programa katılan üyelere siyaset anlatacakmış.
Sakın yanlış anlaşılmasın, burada bu programın hiçbir yararının olmadığını falan söylemiyoruz.
Şüphesiz öğrenilen her bilgi kıymetlidir.
Hele hele okulu olmayan siyaset konusunda anlatılacak olan anıların bile büyük faydası vardır.
Umarız bu defa, başlayacak lan siyaset akademisi projesi ile ilgili "Kurslara katılmayanlar aday olamayacak" gibi saçma sapan bir kriter konulmaz.
Umarız...
Söz konusu projeyi yeniden hayata geçirme kararı verenler, sonunda uymayacakları böyle bir kriteri yeniden koyup, programlara katılanları da enayi yerine koymaz.

Haberleri