BİR KENTİN MAÇ GÜNÜ.

Eskişehirspor, Galatasaray maçını geride bıraktı.
Bırakırken de, ligde ne kadar güçlü bir ekip olduğunu da herkese gösterdi.
Zaten maç öncesinde Türkiye'de bu karşılaşma ligin kilit maçlarından birisi olarak gösteriliyordu.
Ulusal yayın yapan televizyonlar ile gazeteler bu maça geniş yer ayırıyordu.
Bunun nedeni kuşkusuz maçın adının büyük olması.
"Galatasaray-Eskişehirspor"

Bu isim Eskişehirliler için maziye dayanan bir rekabetin ismi.
Eskişehir kenti için özel bir isim.
Yıllardan bu yana uzanan ezeli bir yarışın adı.
Eskişehirspor'u Anadolu'da var eden, O'na özel bir yer bulan isim;
Anadolu temsilcisi olma özelliğini kendisine veren maçlardan birisinin ismi.
Bu durum elbet karşılaşmayı Eskişehirspor açısından çok özel kılıyor.
Tabiî ki Eskişehirliler adına da...
Yılların yüklediği misyonun sorumluluğunu her kentli adeta omuzlarında hissediyor.
Daha farklı hazırlanıyor herkes maça.
Kenti gezmelisiniz maç saatinde...
Maçın izlenebildiği her yer dolu.
Orada bulunmakta öyle kolay değil
Daha önce rezervasyon yaptırmanız gerekli.
Yerleri ayırt edilmiş olanlar ile;
Evlerinin rahatlığında maç izleyecek olanlar da sokaklarda.
Herkesin üzerinde kırmızı siyah formalar.
Caddeler rengârenk...
Toplanan gençler marşlar söylüyor.
Bilmeyen birisi görse şehirde karnaval var sanır.
Kentin yabancısı ise stadyumda maç var diye düşünür.
Ama hiç biri değildir elbet.
Hazırlık, yukarıda da dediğimiz gibi mazinin herkese verdiği sorumluluğu yerine getirme hazırlığından başka bir şey değildir.
Üzerinde onlarca anlamı bulunan bir maç günüdür bu kent için bütün olan...

Bir şehir ancak bu kadar güzel olabilir.
Karşılaşmayı izlediğimiz yerin balkonunda bulunanlarla;
Karşı caddede bulunan bir iş yerinin terasında toplananlar, karşılıklı 'siyah-kırmızı' yapıyorlar.
O anda maçı kenara koyup;
Eskişehir'de yaşamanın ne kadar da keyifli ve anlamlı olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz.
Maç başladığınız herkes pür dikkat.
Kentte tek bir ses kalmıyor!
Çevrenizi izlediğinizde her insanları değişik hallerde görebiliyorsunuz.
Kimisi heyecandan kıpırdamadan duruyor.
Kimisi dua ediyor.
Kimisi zaman zaman heyecandan ekrana dahi bakamıyor.
Ancak herkes tek noktaya kilitlenmiş durumda.
Gol gelince ki anı zaten anlatacak kelimeler bulamıyoruz.
Maç anındaki sessizlik maç sonunda sokaklarda bir düğüne dönüşüyor.
Çılgınca bir eğlenceye dalıyor Eskişehir.
Bir kent bu özel günü bu görüntülerle geride bırakıyor...
Çevredeki tüm insanlar, yarın ki bir başka özel gün için sözleşiyor ayrılırken.

Karşılaşma sonrasında bir İstanbul Gazetenin birinci sayfasında büyük puntolarla yazan cümle aslında her şeyi özetliyordu bizlere.
"Eskişehirspor ezeli rakibinden puan alarak 'yarışta bende varım' dedi"

Yazının sonunda da küçük bir teknik analiz yapalım.
Eskişehirspor çok kötü gününde aldı puanı Ali Sami Yen'den.
Gününde bir Es-Es daha farklı işler çıkarabilirdi.
Ancak bu kadarına şükür demek gerekli...

Türkiye yıllar önce olduğunu gibi yine kentin takımını ve kent ruhunun o takıma kattıklarını konuşmaya devam ediyor.
Bundan sonrada devam edecek.
Son olarakta teknik ekiple futbolcu kadrosunu başarılı performanslarından dolayı kutluyoruz.
Özel bir kutlama da Ali Sami Yen'in protokolünde şampiyonluk yarışı adayı bir takımın başkanı olarak oturmayı başaran ve o hali ile sık sık ekranda izlediğimiz Halil Ünal'a...