Ahmo ile Sado yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen çok samimi iki futbolcu arkadaştır. Günlerden bir gün Ahmo ölüm döşeğindeki arkadaşı Sado'yu ziyarete gider. Birbirlerinden helâllik isterlerken Ahmo, arkadaşı Sado'ya:
-"Ulan Sado kardaş! Bak geberıp gidisen. Sakın olaki üzülmeyesen ha. Duyduğum kadariyla öbür tarafta da futbol oynanimiş. Senden eyi oyunci mıbulacak zebaniler? Kadroyi kur ve beni bekle. Bak, ben gelmeden sakın oynamayasan ha!" diye ölümle pençeleşen arkadaşına moral verir ve gider.
Aradan günler, aylar geçer. Ama Öbür taraftaki Sado'dan Ahmo'ya herhangi bir haber gelmez. Merakını yenmek ve öbür dünyadaki arkadaşının son durumunu öğrenmek için Sado'nun mezarını ziyarete gider Ahmo.
-"Ulan Sado, torpağın bol ola kardaş. Gittin gideli ne bir ses, ne bir haber... Ne edisen kurban? Zebanilerle takımi kurdun, kurmadın?"
Toprağın altından inlemeli bir ses:
-"Ahmo kardaş, sahan bir eyi, bir de köti haberım var. Önce hangisinden başlıyam kardaş?" diye sorar Sado.
-"Önce eyi haberi söyle Sado kardaş."
-"Eyi haber, çok kuvvetli bir takım kurmuşam zebanilerle."
-"Ya kötü haber?"
-"Kötü haber de haftaya oynayacağımız maçtaki kadroda sen de varsan kurban."
Biraz da gülmek lazım
Ahmo ile Sado yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen çok samimi iki futbolcu arkadaştır. Günlerden bir gün Ahmo ölüm döşeğindeki arkadaşı Sado’yu ziyarete gider. Birbirlerinden helâllik isterlerken Ahmo, arkadaşı Sado’ya:-"Ulan...