Birbirimizi yersek doyar mıyız?

Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı ile limoni.Büyükşehir Belediye Başkanı ise, hem Ticaret hem de Sanayi Odası başkanlarıyla kavgalı.Milletvekilleri, Belediye Başkanlarıyla anlaşamıyor (Aynı partiden olmalarına rağmen)Belediye...

Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı ile limoni.
Büyükşehir Belediye Başkanı ise, hem Ticaret hem de Sanayi Odası başkanlarıyla kavgalı.
Milletvekilleri, Belediye Başkanlarıyla anlaşamıyor (Aynı partiden olmalarına rağmen)
Belediye Başkanları kendi aralarında bir hayli mesafeli durumda.
İl başkanlarının, Belediye Başkanları ile ardası yok.
Rektörler birbirleriyle çok da "canım-cicim" değil.
Eskişehirspor kulüp başkanının Belediye Başkanları ile arası iyi değil.
Milletvekilleriyle Kulüp Başkanının arası da aynı şekilde.
Belediye başkanlarının parti teşkilatları ile arasında adeta uçurum var.
Parti teşkilatları kendi milletvekillerine mesafe koymuş.
İşadamları ise, birbirlerine son derece mesafeli.
Lokantacı, lokantacıyı sevmiyor, kahveci kahveciyi.
Gazozcunun hiçbiriyle arası yok.
Basın ayrı telden çalıyor, Sivil Toplum Örgütleri herkese savaş açmış durumda.
Kısacası...
Nedeni bir türlü bilinmeyen bir güç gösterisi yaşanıyor adı büyük, kendi küçük şehirde.
Hemen herkes, bulunduğu konumun değer görmesini ister ve beklerken, değer göstermesi gerekenlere bunu esirgemeye başlamış.
Nasreddin hoca fıkrasında olduğu gibi "Ağaç bana gelmezse ben ağaca giderim" zihniyeti katiyen yok.
Anlaşılmaz bir şekilde "Ben"lik yarışı almış başını gidiyor.
Makamı bulan "Benim dediğim, benim istediğim olacak" diyor da başka bir şey demiyor.
"Bizim dediğimiz olsun"a hala geçemedi Eskişehir.
Bu gidişle kolay kolay geçemeyecek de.
Çünkü...
Kavga, mesafe,güç gösterisi ve bunun sonucunda birbirini yemeler hala tüm hızıyla devam ediyor.
Merak ettiğimiz?
Tüm bunlar olurken, yani bu şehrin yönetiminde bulunan seçilmiş ve atanmışlar güç gösterisi içinde birbirlerini yerken doyuyorlar mı acaba?
.....
Eskişehirspor'un 20-30 bin üyesi olsa fena mı olurdu?
Eskişehirspor'un Haziran ayında yapacağı kongre şimdilerde çok konuşulur hale geldi ya...
İşte biz de gündemde olan bu konudan kopmamak için dün bir yazı kaleme almıştık.
Koskoca bir kentin ortak değeri olan Eskişehirspor'da üye sayısının niçin 700 lerde olduğunu sorgulayıp;
-" 800 bin kişinin yaşadığı koskoca bir şehrin ortak değerini yönetmek de, bu değer hakkında karar almak da topu topu 700 kişinin inisiyatifindedir.
Hem de yıllardan beri...
Takımını yaz-kış, gece-gündüz destekleyen insanlara, kulübün yönetiminde de söz sahibi olması istenmez.
Eskişehirspor taraftarı olmayı adeta yaşam biçimi haline getirmiş insanların ceplerine "Eskişehirspor üyesi" kartı koyması ve bunun gururunu yaşaması her zaman çok görülür.
Kimler mi yapılır Eskişehirspor üyesi?
Öncelikle; parası olan fakat olan parasını Eskişehirspor'a harcamayan insanlar alınır üyeliğe." Demiş...
Söz konusu yazıyı da, "Biri bize söylesin; Niçin koca bir kentin ortak değeri hakkında ki inisiyatif 700 kişinin vicdanına kalıyor? " diyerek tamamlamıştık.
İnanın abartmıyoruz çok telefon aldık.
Arayanların çoğu katılıyordu söylediklerimize.
Şöyle bir düşündük sonra...
-Kendisini Eskişehirsporlu hisseden herkese açılmış olsaydı üye olma hakkı.
-Eskişehirspor'un 20 Bin hatta 30 Bin üyesi olsaydı.
-700 üyeli bir kulübün içinde bulunan 30-40 kişi etrafında dönmeseydi bu iş.
-Belediye salonları yerine, stadyumda yapsaydı kongresini Eskişehirspor.
-Başkan olmaya niyetli adaylar, mevcut 700 üye içinden adam ayartmaya çalışma yerine, bütün bir şehre projelerini anlatıp, insanların huzuruna özgüvenleri ile çıksaydı.
-Eskişehirspor, Türkiye'de en çok üyesi olan bir kulüp olarak, yıllarca sahalarda verdiği dersi bir de demokrasi adına vermiş olsaydı.
-Eş, dost, akraba yerine kendini bu şehirli ve bu takımın taraftarı kabul edenler de üye yapılsaydı.
-Parası olan fakat bu parasını Eskişehirspor için harcamayan insanlar üye yapılırken, bu takım uğruna karda çamurda parasıyla cefa çekenler de üye yapılsaydı.
-Sırf parası var diye, topu görse bomba zannedecek insanlar üye yapılıp Eskişehirspor'un yönetim kaderini belirlerken, keşke bu takımı yaşam biçimi haline getirmiş fedakar taraftarlar da en az onlar kadar söz sahibi olsaydı.
-Eskişehirspor, Türk Futbol tarihinde Anadolu isyanını başlatan bir takım olarak, üye sayısıyla da bir devrime imza atsaydı...
Ne dersiniz?
Tüm bunlar fena mı olurdu?
.......
Herkes kendi
derdine baksın kardeşim...
Süleyman Demirel, seçim öncesi kamuoyu araştırmalarını istemiş.
Gelen araştırma raporunda DYP yüzde 22 ile birinci parti olarak görülüyormuş.
Demirel almış sonuçları, akşam televizyona çıkmış.
Elinde ki araştırma dosyasını gösterip;
-"Yüzde 35 ile iktidara geliyoruz" demiş.
Araştırma şirketi sahibi programdan sonra aramış Demirel'i.
-"Efendim, bizim yaptığımız ve sonuçlarını da size verdiğimiz araştırmada partiniz yüzde 22 görünüyordu. Ama siz Televizyona çıkıp "Yüzde 35 dediniz" deyince Demirel;
-"Herkes kendi işine baksın gardeşim" diyerek kapatmış telefonu.
Ne yazık ki herkes kendi işinden çok başkasının işi ile uğraşıyor.
Önünde zorlu seçimi olanlar, seçilmesi garanti olanlara takmış kafayı uğraşıyor.
.......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Bizim Karadenizli Temel ile arkadaşı yolda giderlerken, yanlarına bir turist gelmiş. Acele ve heyecanlı bir şekilde İngilizce bir şeyler sormuş. Bizimkilerin anlamadığını görünce bu defa Fransızca konuşmuş. Gene anlatamayınca Almanca konuşmuş. Bizimkilerin anlamadığını ve boş boş bakındıklarını görünce telaşlı bir şekilde yanlarından ayrılmış.
Arkadaşı Temel'e : "Ula Temel, bir lisan öğrenemedik gitti" demiş.

Temel : "Öğrensen ne olacak, bak adam üç lisan biliyor, gene derdini anlatamadı" diye cevap vermiş.

Haberleri