Hepsi, bu şehri çok sevdiğini söylüyor…
Hepsi, bu şehre bir borçlarının olduğunu ve bu borcu hizmet etmek suretiyle ödemek istediğini belirtiyor…
Hepsi, şehrin sorunlarını da çok iyi biliyor çözüm yollarını da…
Hepsi, bilgi, beceri ve donanım sahibi üstelik…
Hepsi, Eskişehir’e hizmet etme aşkıyla yanıp tutuşuyor…
Hepsi, bu şehri hak ettiği yere getirmek için gecesini gündüzüne katacağına söz veriyor…
Hepsinin bu şehirde yılları geçmiş, müthiş anıları var…
Hepsi, kendisinin bu şehir için büyük bir şans olduğuna inanıyor…
Hepsi, bugüne kadar yapılanları beğenmiyor…
Hepsi, bugüne kadar yapılmayanları, kendisinin olmamasına bağlıyor…
Hepsi, kendisinin bu şehir için büyük bir fırsat olduğunu düşünüyor…
Hepsi, kendisi için hiç ama hiçbir şey istemiyor…
Hepsi, sadece bu şehre hizmet edebilme onurunu yaşamak istiyor…
Hepsi, bu şehri 21 nci yüzyıla taşıyor…
Hepsi, şehir ekonomisine çağ atlatıyor…
Hepsi, vatandaşla hükümet arasında köprü olacağına inanıyor…
Hepsi, vatandaşın ayağına gideceğini söylüyor…
Hepsi, “seçilirsem kesinlikle değişmeyeceğim” diyor…
Hepsi, seçildikten sonra seçmeni tanımayan vekillerden olmayacağına yemin billah ediyor…
Hepsi, çok ilginçtir ama içimizden biri…
Hepsi, şehrin isteklerini gerçekleştirmek için bakanlık kapılarında yatacağını söylüyor…
Hepsi, bu şehrin istemediği bir şeyin kesinlikle yapılmayacağının vaadini veriyor…
Hepsi, genel başkanın bir neferi olduğunu açıklıyor…
Hepsi, partinin bir hizmetkârı olduğunu belirtiyor…
Ve hepsi, “Göreceksiniz ben farklı olacağım” diyor…
Aday adaylarından ve onların şu süreçte söylediklerinden bahsediyoruz…
Biri de çıkıp demiyor ki:
-“Yahu bu dört yılda gelen bir fırsat. Bu fırsatı kaçırmamak için aday adayı oldum. Olmazsa, zaten kaybedeceğim bir tek başvuru parası var. Ama tutar da olursam, dört yıl boyunca ayda 20 bin lira maaş, kıyak emeklilik, dokunulmazlık ve bir dolu imkan. Bunu başka nerede bulabilirim ki? Hem benden hiç kimse hiçbir iş falan beklemesin. Milletvekili olduğumda Ankara’da yapabileceğim iş belli. Kaldır diyecekler kolumuzu kaldıracağız, indir diyecekler indireceğiz.” diye…
Niyetler bu olmasına rağmen bir türlü bunu diyemiyorlar.
Halbuki…
Bunu söyleyen biri olsa, vallahi samimi bulup, destekleyeceğim…
-“En azından adam yalan söylemiyor” diyeceğim ama bunu söyleyen yok…
çünkü…
Hepsi hizmet etme aşkıyla yanıp tutuşuyor…
.....
Bu 3 konu seçim sürecine damga vuracak
Eskişehir’de son aylarda konuşulan 3 önemli konu var.
1-Termik santral yapılacak olması.
2-Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi.
3-Anadolu üniversitesinin bölünecek olması.
Her üç konuda da iktidar partisi suçlanıyor.
öyle ki, üniversitenin bölünmesi meselesini bilmiyoruz ama gerek termik gerekse Şeker Fabrikaları konusunda MHP de Eskişehir’de iktidar partisini eleştirenler kategorisinde yer alıyor.
Bu 3 konu, görünen o ki, 24 Haziran tarihi’nde yapılacak olan seçimlerin Eskişehir’deki ana gündem maddelerini oluşturacak…
Eskişehir’de iktidara karşı bu 3 konu üzerinden yüklenilecek.
İktidar adayları ve mensupları hemen hemen her seçim çalışmalarında bu 3 konu ile muhatap olmak durumunda kalacak.
Kısacası…
Eskişehir’de son aylarda en çok konuşulan 3 konu, seçim çalışmalarının da iktidar ve muhalefet açısından ana konularını oluşturacak.
.....
Başka kimse yok mu?
Adamın biri bir çarşıdan eve doğru yola koyulmuş ve önündeki çukuru görmeden güm diye içine düşmüş içine.
Başlamış bağırmaya:
–“Kimse yok muuuu kimse yok muuuu.”
Bu arada oradan geçen hacının biri gelip bakmış adam çıkmak için çırpınıyor ama çıkamıyor çukurdan.
–“Bak hemşerim seni bu çukurdan çıkarırım ama bana söz ver . Ne dersem yapacaksın. Yapma dediğim şeyleri yapmayacaksın. Sözümden çıkmayacaksan seni o çukurdan çıkartırım.”
Adam düşünmüş ve başlamış bağırmaya
–“Başka kimse yok muuuu..”
Bilindik fıkrayı AK partili bir dostumuz anlattı.
Cumartesi günü temayül yoklaması için gidip oy kullanmış.
-“38 tane aday adayı vardı ve bizlerden 7 isim yazmamız isteniyordu. İnan 2 tane isimi ancak yazabildim. 3’ncü ve sonrasındaki isimleri yazmak için uzun uzadıya düşündüm. İşin içinden çıkamadım. Bir ara tıpkı fıkrada olduğu gibi “Başka kimse yok muu” diye gerçekten bağırmak istedim. Ben başından beri bu partinin içindeyim, inan aday adayları arasında isimlerini bugüne kadar duymadığım kişiler var” dedi…
.....
Böyle yapmak lazım galiba!
Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta, Belediye Başkanı Arturas Zuokas askeri bir tankın üzerine binmiş.
Araçlarını yanlış yere park den şoförlere bir ders verme adına, bisiklet yolu üzerine konulan son model bir aracın üzerinden “Sen misin bunu buraya koyan” diyerek bir güzel geçivermiş. geçivermiş.
üzerinden geçip dümdüz ettiği son model aracı çektirdikten sonra da kırılan camlarını eline alıp kalanını da süpürge ile bir güzel temizlemiş.
İnternette anlattığımız olayın videoları mevcut.
Gelelim Eskişehir’e.
Durulmaz tabelası altında park etmiş araç var.
Kaldırım üzerine park etmiş araç var.
Yolun ortasına bırakılıp giden araç var.
özürlüler için ayrılan yere park eden araçlar var.
Otoparkta bile, iki kişilik yere çapraz park eden araç var.
Sokak dönüşlerine, çocuk oyun alanının ortasına, yeşil alan üzerine park eden onlarca araç var.
İnsan bunları görünce “Acaba Litvanya Belediye Başkanı gibi birileri tank üzerine binip, bu araçların üzerinden geçse mi?” diye düşünmüyor değil hani…