Biri iki basamak çıksa, altında iki kişi iki paçadan birden çekiyor

Eskişehir'in siyasetçi yetiştiremediğini yazdık dün bu köşede.
12 Eylül darbesinden bu yana geçen 30 yılı aşkın süre içinde Eskişehir'den yetişip de, siyasette etkin olan, siyaseti yönlendirenler arasında yer alan isimlerin çıkmadığını söyledik.
Bunun büyük bir eksiklik olduğunu, bu eksiklik nedeniyle de dışarıdan gelen isimlerin Eskişehir'e rahatlıkla monte edildiğini belirttik.
Hatta...
-"Dışarıdan baktığınızda şu anda Eskişehir'in iki Genel başkan yardımcısı ve bir Başbakan Baş danışmanı var ama, bunların hiçbiri Eskişehir'den yetişip o görevlere gelen isimler değil. Üçü de dışarıdan gelip monte edilen isimler" diyerek tamamladık sözlerimizi.
Siyasetçi yetiştirememe özrü olan Eskişehir'in, son şike olaylarının ardından Spor adamı yetiştirememe özrünün de olduğuna da değindik aynı yazıda.
Bu yüzden...
Dışarıdan gelen insanlara mahkum olduğumuzu belirtip, yazımızı da şöyle noktalamıştık;
-"Bu şehirden yetişmeyen siyasetçi ve spor adamlarının eline kaldık.
Bazıları Eskişehir'e yakışır davrandı, Eskişehir'i yüceltti.
Bazıları ise...
Eskişehir'i rezil etti, yerin dibine soktu.
Fakat...
Başarısızlığını sineye çekebileceğimiz, başarısıyla da gurur duyacağımız birileri...
Daha doğrusu...
-"Çocuk bizim çocuğumuz. Sevabıyla günahıyla" diyeceğimiz birileri olmadı.
Dün pek çok telefon aldık söz konusu yazımız ile ilgili.
Büyük bir çoğunluk, yazımızda Eskişehir gerçeğini dile getirdiğimiz kanaatini ifade etti.
Bazı okuyucular da, Eskişehir'den siyasetçi ve spor adamı yetiştiğini fakat, bunların yine Eskişehirliler tarafından bizzat engellendiğini söylediler açıkça.
Sonrasında da...
-"Eskişehir'in bu gerçeğini de dile getir istersen" dediler.
Aslına bakarsanız, haksız da sayılmazlardı.
Çünkü...
Eskişehirlilerin Eskişehirlileri sevmemesi gibi bir durum da var ne yazık ki...
Belki de bizim en kötü alışkanlığımız bu.
Hiçbir Eskişehirli, başka bir Eskişehirlinin başarısından gurur duymak istemiyor bu kentte.
Adına "Kıskançlık" deyin, "Çekememe" deyin. Ne derseniz deyin ama...
-"Ben olmuyorsam o da olmasın, varsın dışarıdan biri olsun" düşüncesi sarmış kafaları.
Ağızlar bunu söylemese de, kafalar hep bunu düşünüyor.
Böyle bir düşüncenin hakim olduğu şehir, siyasetçi de yetiştiremiyor haklı olarak spor adamı da.
Çünkü...
Biri iki basamak çıksa, altında iki kişi iki paçadan birden çekiyor.