Birileri söylemezse çöküş başlar...

İktidar partisi seçimde en önemli büyükşehirleri kaybetti.Bu kaybediş sonrasında hemen herkes AK Parti lideri Erdoğan’ın nasıl bir tutum izleyeceğini merak ediyor…Sağı-solu toplama yoluna mı gidecek?Yoksa…Bildiği üslup...

İktidar partisi seçimde en önemli büyükşehirleri kaybetti.
Bu kaybediş sonrasında hemen herkes AK Parti lideri Erdoğan’ın nasıl bir tutum izleyeceğini merak ediyor…
Sağı-solu toplama yoluna mı gidecek?
Yoksa…
Bildiği üslup ve yöntemlerle devam mı edecek…
Bize kalırsa…
-Birileri çıkıp, “partideki tecrübeli ve güçlü örgütü değil, kafayı değiştirmek lazım” demedikçe AK parti’de çöküş başlar.
-Birileri çıkıp “Metal yorgunluğu denilerek değişeme gittik, Z takımını partinin ve örgütlerin başına getirdik. Bu büyük bir hataydı. Bu hatadan dönmemiz lazım” demedikçe, AK Parti’de çöküş hızlanır.
-Birileri çıkıp “Bu seçim sonuçlarından ders çıkartmamız lazım. Ders çıkartıp etrafı toparlarsak mesele yok. Ancak örgütler zaten hikayeymiş. Baskıyı arttıralım. Yeni adamlar bulup yolumuza devam edelim düşüncesinde olursak iş daha da kötüye gider” demedikçe AK partide çöküş hızlanır.
-Birileri çıkıp “Biz nasıl oluyor da 17 yıllık bir iktidar partisi olarak Ankara, İzmir, İstanbul gibi büyükşehirlere CHP’li Ekrem İmamoğlu kalitesinde bir aday bulup çıkartamıyoruz” demedikçe çöküş gerçekleşir.
Demedi demeyin…


.....


Erdoğan’a verilen bir söz vardı değil mi?


Seçim öncesi sürecini hatırlayın…
Adayların belirleneceği son gün…
AK Parti Tepebaşı bölgesinde İbrahim Yaşar Kaynarca’nın ismini belediye başkan adayı olarak açıklıyor.
Ancak…
Gece bir şeyler oluyor.
Birileri bir şekilde Recep Tayyip Erdoğan’a ulaşıyor…
-“Tepebaşı seçimini Kaynarca ile alamayız” diyerek başka bir isim için istekte bulunuyor.
Bunun üzerine…
Son dakikada AK parti Tepebaşı belediye başkan adayı olarak Hasan Tuç’un ismi ortaya çıkıyor.
Aday belirleneceği günün gecesinde Erdoğan’a ulaşan ve bu değişikliği isteyen kişinin, önce Türkiye’nin Tokyo büyükelçisi olan Murat Mercan olduğu konuşuluyor…
Ardından…
AK Parti büyükşehir adayı Burhan Sakallı bu değişikliği kendisi üstleniyor…
Şimdi…
İbrahim Kaynarca aday olsaydı, belki sonuç hiç değişmeyecekti.
Fakat…
Kaynarcanın bugün için en azından “Milyonda bir de olsa kazanma şansım vardı” deme hakkı var…
Zira ortada kaybedilmiş bir seçim var…
Bir de…
Gece yarısı Erdoğan aranarak “Bu adayla kazanamayız, şu adayla kazanırız” diyerek verilen ama gerçekleşmeyen bir söz…
Artık bu sözün hesabı sorulur mu? Sorulmaz mı? gerçekten bilemiyoruz…


.....


Bu bu nedir bu?


Tepebaşı bölgesindeki bilboardların bir bölümünde, anlam çıkartması zor bir duyuru var…
Alevlerin çıktığı ateş fotoğrafının üzerinde H.T- M.B ve S.T harfleri konulmuş.
Altına da “Yandı, bitti, kül oldu…” ibaresi…
Duyurunun altında da “Tepebaşı gönüllüleri” ibaresi yer alıyor…
Kimin tarafından verildiği belli değil.
Ne anlam ifade ettiği de açıkça belli olmuyor…
Ancak…
Biraz zorladığınızda ve AK parti Tepebaşı adayının seçim süresi boyunca “Tepebaşı Ateşi” sloganını kullandığı göz önüne alındığında, H.T harflerinin Hasan Tuç, M.B harflerinin Mustafa Birsen, S.T harflerinin de Serhat Tunç olabileceği ihtimali yükseliyor.
Yani…
Bilboardlı duyurunun, Tepebaşı’nda seçimi kaybeden aday ve adayın etrafındaki iki önemli isme yönelik tepki amacıyla verildiği olasılığı bir hayli artıyor…
Hepsi iyi güzel de, böyle bir duyurunun ne amaçla ve kimler tarafından verilme gereği duyulduğu, doğrusu zihinleri bir hayli zorluyor…


......


Bak bu doğru işte!


AK Partililerin, özellikle de İstanbul seçimleriyle ilgili “Oylarımız sandıkta çalındı” feryadı var.
Bu güne kadar yapılan hemen her seçimde aynı feryat CHP’lilerden ve diğer muhalefet partilerinden gelirdi.
Bu kez feryadın sahibi bizzat AK Partililer…
İstanbul seçim sonuçlarıyla ilgili olarak “Oylarımız sandıkta çalındı” diyorlar hep bir ağızdan.
AK partililerin “Oylarımız çalındı” söylemlerine karşı cevap veren CHP’li bir vatandaş sosyal medya üzerinden şu yorumda bulunmuş:
-“Biz yıllardır kendi oylarımıza sahip çıkamıyoruz, sizin oylarınızı nasıl çalalım arkadaş!”
Valla verdiği cevaba tüm kalbimizle katılıyoruz…


.....


Protesto edecekseniz sandığa gitmeyin arkadaş!


Bazı seçmenler, seçimleri protesto ediyor…
Bunun yolu belli aslında.
Madem protesto edeceksin, sandığa oy kullanmak için gitmezsin, olur biter…
Yok…
Sandığa kadar gidiliyor.
Oy pusulaları ve zarfı alınıyor.
Ya oy pusulasının üzerine kalemle yazılar yazılıyor, ya da mühür her partiye vuruluyor.
Böylece, geçersiz oy atmak suretiyle seçimler protesto ediliyor
Son yapılan seçimde de bir dolu geçersiz oy pusulası çıktı…
Diyeceğimiz o ki, seçimi protesto etmek isteyen oy kullanmaya gitmesin be arkadaş!
Bize de, sandıklardan çıkan geçersiz oyların sayısına hayret edip, “Bir oy bile kullanamayan insanlar var” düşüncesi içinde mahallelere göre geri zekâlılık dağılımı haritası çıkartmaya kalkmayalım…

Haberleri