BİRİSİ DEFANSA DUR DESİN!

Bir takım üç haftada 9 gol atıyorsa, hele hele bunu Türkiye ligi gibi bir ligde beceriyorsa;O takımın o yılki hedefi büyük olmalı!Öyle ya, üç haftada 9 gol dile kolay!Avrupa’nın en iddialı takımları bile kendi liglerinde bu...

Bir takım üç haftada 9 gol atıyorsa, hele hele bunu Türkiye ligi gibi bir ligde beceriyorsa;
O takımın o yılki hedefi büyük olmalı!
Öyle ya, üç haftada 9 gol dile kolay!
Avrupa'nın en iddialı takımları bile kendi liglerinde bu derece rakip fileleri göremiyorlar...
***
Ancak gel gör ki, illa bir şeyler ters gidecek işte!
Üç haftada 9 gol atıyorsunuz ama karşılığında yine aynı oranda gol yiyorsunuz.
Ortada bir çelişki olduğu açık!
Yani 'çok iyi hücum ederken, o derece de kötü savunma yapıyorsunuz' sonucu ortada duruyor.
***
Bu yüzden gözler ister istemez defans hattına dönüyor.
Olan biteni sorgulama gereği duyuyorsunuz.
Örneğin;
Diego bildiğimiz temposunu bile kaybetmiş durumda.
Adam artık pas atma yeteneğini bile yitirmeye başladı!
Bunun nedeni, birlikte oynadığı partnerinden kaynaklanıyor olabilir.
Çünkü Servet'te hayli ağır!
Bununla birlikte Süper ligi kaldıracak potansiyeli bulunmayan bir isim.
Öyleyse, defansın bugünkü içler acısı halinin tek nedeni olarak bu ikiliyi görebiliriz.
***
Kaleci işine hiç girmek istemiyorum ama;
Korner direğine yakın bir yerden yan top gelirken, ön direği kalecinin tuttuğuna futbol tarihinde ilk kez şahit oluyoruz.
Neyse bunu geçelim...
Sormak istediklerimize dönelim;
1 Servet Çetin'in Nadareviç'ten üstün tarafı olarak neyi gördünüz?
2 Sebep maliyet ise Servet'in maliyeti ile Nadareviç'in maliyetini açıklar mısınız?
3 Servet transferi olmayacak diye kamuoyuna açıklama yapılırken, bir anda bu iş nasıl oldu?
4 Hepsini geçtik, takım kaptanları ilan edildikten sonra Servet nasıl ve neden kaptan yapıldı?
5 ve en önemli soruya gelirsek;
Taraftarın tepki gösterdiği, bırakın oynamasını, kaptan yapılmasını şehirde bile görmek istemediği bir isim için neden bunca ısrar ettiniz?
Son soru da şu;
Eskişehirspor defansı artık örnek gösterilmeye başlanmışken;
Ve iyi bir takviye ile daha da iyi yapılacakken, bu uyumu bozmayı nasıl başardınız?
Böylesine saçma sapan transfer yapabilmeyi nasıl becerdiniz?
***
Bu sorulara cevap verecek ne bir yönetici, nede bir teknik ekip elemanı çıkmayacağına göre, en azından biz kendi fikrimizi söyleyelim.
O da ancak şu olur;
'Artık transfer dönemi kapandı.
Alınacak, edilecek, gönderilecek durumda yok!
Öyleyse herkesin gördüğünü görün.
En azından taraftarın istediğini yapın!
Defansı yeniden kurgulayın.
Yoksa değil 9 tane, üç haftada 90 tanede de atsanız fayda yok!
Sonra söylemedi, basın görevini yapmadı demeyin...'

Haberleri