Biz de kalkmış vatandaşı suçluyoruz "bilgi sahibi değiller" diye...

Başbakan Binali Yıldırım, Referandum çalışmaları kapsamında gittiği Sinop’ta ilginç açıklamalarda bulunuyor. 16 Nisan’da yapılacak olan referandum ile ilgili detayları anlatıyor Yıldırım.Ve şöyle bir cümle kuruyor:-"Seçimde...

Başbakan Binali Yıldırım, Referandum çalışmaları kapsamında gittiği Sinop'ta ilginç açıklamalarda bulunuyor.
16 Nisan'da yapılacak olan referandum ile ilgili detayları anlatıyor Yıldırım.
Ve şöyle bir cümle kuruyor:
-"Seçimde mevcut sisteme göre siz hükümeti seçemiyorsunuz, sadece meclisi seçiyorsunuz. Kim bakan olacak kim başbakan olacak buna karar veremiyoruz. Sonra orada abidik gubidik bir takım işler oluyor. Bir bakıyorsunuz hiç aklımıza gelmeyen biri Başbakan olmuş"
-“Abidik gubidik” diye tanımladığı başbakanlardan birisi de bizzat kendisi…
***

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir radyo programına konuk oluyor.
Referandumu ve referandumda niçin Hayır oyu verilmesi gerektiğini anlatıyor önce.
Ardından da…
Anayasanın değişmesi istenilen maddelerinin ne gibi sakıncalar doğuracağını anlatıp, şöyle bir cümle kuruyor:
-“Yeni modeli kurduk. Halk seçti Cumhurbaşkanını... Başbakan da başkası oldu. Cumhurbaşkanı başka bir partinin genel başkanı, başbakan başka bir partinin genel başkanı... Asıl kavga o zaman çıkacak. Niye bunu söylemiyorlar millete, neden bu anlatılmıyor millete?”
Halbuki yeni sistemde başbakan falan yok.
***

Biz zaman zaman, 16 Nisan günü yapılacak olan referanduma ilişkin olarak “Vatandaşların çoğu referandumda hangi anayasa maddelerinin değiştirilmek istendiğini bilmiyor. Getirilmek istenen yönetim şekli ile ilgili bilgi sahibi değil” falan diyoruz ya…
Aslında bilgi sahibi olmadığı için vatandaşa haksızlık ediyoruz.
Baksanıza…
Koca genel başkanlar bile bilmiyorlar neyin ne olduğunu…
Biri, değişmesi gereken mevcut sistemi eleştirme adına “Abidik-gubitik” sözlerle kendi başbakanlığının ne kadar tesadüf olduğunu adeta itiraf ediyor…
Diğeri ise…
Yen sistem içinde olmayan başbakanlığın devam edeceğini düşünüp, “Cumhurbaşkanı ile kavga ederler ama” falan gibi sözler söylüyor…
Biz de kalkmış, genel başkanların bile tam hakim olmadığı konuda “bilgi sahibi değiller” diye vatandaşı suçluyoruz…
Olacak iş mi bizim bu yaptığımız?


.....


İnsanlar niye il başkanı olmak için can atarlar ki?


AK Parti il başkanı Dündar ünlü…
İl başkanlığı görevine geldiğinden bu yana 2,5 yıl geçmiş.
Bu süre zarfında 4 tane seçim geçtiğini söylüyor.
Bunların yanı sıra…
Bir de darbe teşebbüsü sürecin yaşandığını hatırlatarak “İnanın bu süreç hepsinden de daha kötüydü” diyor.
Yani…
Dündar ünlü, il başkanlığına geldiği günden bu yana geçen süre içinde, neredeyse 6 aya bir seçim düşüyor.
-“Bir seçimi bitiriyoruz. Daha o seçimin yorgunluğunu üzerimizden atamadan ikinci bir seçim gelip çatıyor. Yoğun bir dönem seçimle tamamlanıyor, hemen arkasından yeni seçimin yoğun bir dönemi başlıyor. Bakın şimdi de referandum geldi çattı. Yine yoğun bir tempo, yoğun bir seçime hazırlık dönemi bizi bekliyor olacak” diyor.
Dündar ünlü tüm bu söylediklerinin ardından da:
-“İnsanlar İl başkanı olacağım diye bu kadar çok niye uğraşıyorlar bir türlü anlam veremiyorum?” diyerek tamamlıyor sözlerini…


.....


Yapanın eline sağlık…


“Eskişehir’in merkezinde, her hafta otobüslerle gelen turistlerin gözü önünde bir yer.
Espark’ın karşısında, DDY’nin yeni düzenleme yaptığı hatboyunun hemen sonunda.
Bir tarafta yeni yapılmış yaya yolu, hemen yanı başında kırılan taşların, molozların atıldığı, araçların adeta üst üste park ettiği bir alan.
Kısacası…
Bir yanda olabildiğince güzellik, yanı başında ise olabildiğince çirkinlik…
İnsanın yanından geçerken gördüğünde “Bu nasıl iş?” diyebileceği türden bir manzara işte…
İnsanların gözünün önünde, güzelliğin içinde kalmış ama çirkinliğiyle o güzelliği de mahfeden bir kötü tablo.
Şehrin ta merkezinde, tam kalbinde üstelik…
Neden böyle bırakıldığı?, neden yapılmadığı?, niçin güzelliğin ortasında öylece durup durduğu herkes tarafından merak edilen bir çöplük adeta.
Kimsenin bir anlam veremediği ucube bir görüntü anlayacağınız…
Biri çıksa da bu çirkinliğin niçin orada durduğunun hesabını verse?
Birileri çıksa da, bu görüntünün burada bu şekilde niye durduğunu mantıklı bir şekilde anlatabilse…
Keşke birileri çıksa da, şehrin kalbinde bulunan ve adeta bombalanmış bir yeri anımsatan bu bölgenin niçin düzenlenmediğini izah edebilse…
Biz de bu saçma sapan yer, burada, bu şekilde neden duruyor bir anlasak…”
Böyle bir yazı kaleme almıştık bundan birkaç gün önce…
Birileri çıkmış…
önce sözünü ettiğimiz alana araç girmesini önleyecek tedbirleri alarak, bölgeye araç sokmamaya başlamış.
Ardından…
Aynı bölgeye iş makineleri girip, temizliğini yapmış.
Devamında yeşillendirileceği de söyleniyor…
Şehrin merkezindeki bu alanın mezbeleliğine müdahale edilmediği için eleştirmiştik…
Müdahale edildiği için de takdir etmemiz gerekiyor.
Yapanın eline sağlık…


.....


Biraz da gülmek lazım


Uçak New York'a yaklaşırken, mikrofonu açık unutan iki pilot konuşuyorlarmış. Pilotların kendi aralarındaki konuşmalarını da uçaktaki bütün yolcular duyuyormuş:
- New York'a iner inmez, önce ılık bir banyo yapacağım, sonra buzlu bir duble viski içeceğim, sonra da o sarışın saçlı, uzun bacaklı hostesle...
Bunları duyan sarışın saçlı, uzun bacaklı hostes, hemen pilot kabinine doğru koşmaya başlamış. Yaşlı bir yolcu, hostesin yolunu kesmiş:
- Acele etme kızım, bırak da rahat rahat viskisini içsin.

Haberleri