Bizim bugün için bunları mı konuşmamız lazım arkadaş!

-En son Afet Riskli Alan ilan edilen Küçük Sanayi Sitesi bulunduğu yerden kaldırılacak mı?-Yapım çalışmaları devam eden Hamamyolu’ndaki proje ile söz konusu Cadde eski halinden güzel mi olacak? Yoksa yeni proje Hamamyolu’nun...

-En son Afet Riskli Alan ilan edilen Küçük Sanayi Sitesi bulunduğu yerden kaldırılacak mı?
-Yapım çalışmaları devam eden Hamamyolu’ndaki proje ile söz konusu Cadde eski halinden güzel mi olacak? Yoksa yeni proje Hamamyolu’nun eski halini aratacak mı?
-İktidar Partisi tarafından iki seçimdir vaat edilen 3 ncü üniversite kurulacak mı?
-Alternatif çevre yolu yapımı gerçekleşecek mi?
-Atatürk Stadyumunun bulunduğu yere söz verilen Kent Meydanı yapılacak mı?
-Yıllardır bir türlü gerçekleşmeyen Eskişehir’in demiryolu ile liman bağlantısı sağlanacak mı?
-İktidarın Eskişehir’e söz vermiş olduğu ve Türkiye’de ilk olacağını duyurduğu, fakat sonrasında sumen altı edilen Süper Kent projesi hayata geçirilecek mi?
Eskişehir’de bugün için yukarıda saydığımız meseleleri konuşmamız gerekiyor.
Gündemin, bu konularla meşgul olması gerekiyor.
Gelin görün ki biz bugün:
-DSİ’nin Kanlıpınar piknik alanını Odunpazarı’ndan geri istemesini konuşuyoruz.
-Küçük Sanayi Sitesinin dönüşüm projesini uygulamak isteyen Odunpazarı Belediyesine, bakanlığın bu yetkiyi vermeyeceği endişesini taşıyoruz.
-Vaat edilen 3’ncü üniversite ile ilgili hiçbir girişimde bulunulmaması durumunu garip karşılıyoruz.
-Alternatif çevre yolu ile demiryolu liman bağlantısının lafının bile edilmediğini ibretle izliyoruz.
-Kent meydanı konusunda umutlarımızı her gün bir sonraki güne bırakıyoruz.

Ve…
-Allanıp pullanıp Eskişehir halkına “müjde” diye sunulan Süper Kent projesinin aslında bir hayal ürünü proje olduğunu düşünmeye başlıyoruz…


.....


Demokrasi arıyoruz ya…


-Demokraside seçimler, kimin belli bir süreliğine, kenti, bölgeyi, ülkeyi yönetme hakkına sahip olduğunu tayin eder.
Ancak…
-Seçimler (ya da kura) demokrasinin olmazsa olmaz bir ilkesidir ama tek başına yeterli ilkesi değildir.

çünkü…
-Serbest seçim, yönetimin nasıl işleyeceğini, yönetenlerin nasıl yöneteceğini belirlemez.

Zira…
-Seçimle gelmiş de olsa, diktatör nitelikleri arz eden bir iktidar sahibinin elbette danışmanları, onun icraatlarını hayata geçiren siyasal yapıları, partisi, bakanları vardır.

Hatta…
-Diktatör, bu kişilerin görüşlerini alır, partisinin kurullarını toplar, hükümetin bakanları çalışırlar, vs...
Ama hemen her konuda nihai karar verici Başkan, Başbakan veya Şef ise ve bu kararın karşısındaki yargı, parlamenter muhalefet veya sivil toplum kaynaklı tüm engeller bu mutlak yetkili kişi tarafından gayrimeşru olarak damgalanıp, itibarsızlaştırılıyor ve geçersiz addediliyorsa…
İktidarda bir seçilmiş diktatör var demektir.

üstellik…
-Bu kişi sürekli konuşuyor, herkese neyi, nasıl ve ne zaman yapması gerektiği konusunda emredici öğütler veriyorsa, yani sadece eylem değil söylem alanını da tekelinde tutmaya çalışıyorsa, diktatör nitelikleri çok daha fazla öne çıkar.

Sonuç olarak…
Bu tanımların hemen hepsi, yönetimde diktatörlük uygulayan insanların ortak özelliklerini oluşturur.
Yukarıda yazılanları okuduğunuzda hemen her birinizin aklına, bu tanımlara uyan mutlaka bir diktatör gelmiştir.

çünkü…
Diktatörler her yerde vardır…
ülkelerin başından tutun da, Belediyelerin başında bulunanlara, hatta Oda, Dernek ve Kulüp başında bulunanlara kadar.
Milyonların başında da görebilirsiniz diktatörü, 20-30 kişilik cemiyetlerin başında da…
Birbirilerinden hiçbir farkları yoktur aslında diktatörlük konusunda.

İşin tuhaf tarafı…
Hiçbir farkı olmamasına rağmen biri bir diğerini diktatör olmakla suçlar her zaman…


.....


Görüşüne saygı
duymak lazım ama…


AK Parti Eskişehir milletvekili Emine Nur Günay, Hayvanat Bahçeleri ile ilgili olarak Hayvan Hakları koruma derneklerini göreve çağırmış…
Sosyal medya hesabından:
“Hayvanları doğal yaşamdan koparıp, özgürlüğünü kısıtlayarak, teller & kafesler içinde seyirlik soytarı haline getirilmesidir HAYVANAT BAHçESİ...
Daha bebekken işkence altında sözde eğitilen hayvanların doğal ortamlarından uzak soytarı haline getirilmesidir SİRK...
Hayvanların doğal yaşamına saygı duymak, kullanılmalarını engellemek hepimizin görevi ve sorumluluğudur.
İnsanlık dışı yaşanan olayı şiddetle kınıyorum...
Hayvan hakları koruma derneklerini göreve çağırıyorum...” paylaşımında bulunmuş.
Görüşüne saygı duymak lazım…
Zira…
Hayvanat bahçeleri ile ilgili olarak kendisi gibi düşünenler hiç de az değil.
Ancak…
Garibimize giden bir durum var…
Türkiye’deki en büyük Hayvanat Bahçeleri sıralandığında, ilk 5 Hayvanat Bahçesi arasında Antalya, Gaziantep ve Bursa Hayvanat bahçeleri var.
üçü de Büyükşehir belediyesine ait Hayvanat bahçeleri.
üçü de İktidar Partisi’nden. Yani, Emine Nur Günay ile aynı partiden.
Kayseri’de yeni bir Hayvanat Bahçesi açıldı, Ankara’da ise yeni Hayvanat Bahçesi açılması çalışmaları son aşamaya gelmiş.
Bu iki Hayvanat bahçesi de Büyükşehir Belediyesi bünyesinde.
Bu iki belediye de AK Partili.
Hani diyoruz ki:
AEK Parti Eskişehir milletvekili Emine Nur Günay Hayvanat bahçeleri ile ilgili olarak Hayvan hakları koruma derneklerini göreve çağırmanın yanı sıra meclise bir kanun teklifi verse ve “Başta bizim partili Belediyeler olmak üzere şu Hayvanat Bahçelerini kapatalım. Böylece hayvanları da tutsak olmaktan kurtaralım” dese…
Daha ciddi bir girişim olmaz mı?

Neticede…
çoğu Hayvanat bahçesi, kendi partisinin belediyelerince faaliyet gösteriyor.


.....


Biraz da gülmek lazım


Adam barda gördüğü güzel bir bayanla konuşmanın yollarını arıyordu. Sonunda cesaretini toplayarak kıza yaklaştı ve :
- Afedersiniz hanımefendi biraz konuşabilir miyiz acaba?
Kız birden haykırır :
- Terbiyesiz!!! Ben senin bildiğin kızlardan değilim!!!
Adam utancından yerin dibine girmiş, kıpkırmızı bir suratla yerine oturmuştur. Herkes ona bakmaktadır ve bu onu daha da rahatsız etmektedir. Bir süre sonra kız ona yaklaşır ve gülümseyerek :
- Az önceki olay için özür dilerim. Ben psikoloji öğrencisiyim ve utandırıcı durumlarda insanların nasıl davrandıklarını inceliyorum.
Bu açıklama adamın canını daha fazla sıkar ve az önceki olayın da intikamını alabileceği şekilde avaz avaz bağırarak cevap verir.
- Neee? Gecesi 200 dolar mı? Deli misin sen?

Haberleri