BU BİR DEŞARJ MI?

Ülkenin çok kritik bir süreçten geçtiği çok açık.
Çok hassas günler geçiriliyor.
Öncelikle şunu söylemek gerekir ki, sağduyu şart.
Aşırı tepkiler aşırı derecede etki yaratır.
Bu da ülkeyi daha da çok kaosa sokar.
Bu yüzden, haklı ve haklıya,
Doğru ya da yanlışa tepki gösterilecek yerin sandık ya da benzeri ortamlar olduğunu asla unutmamak gerek.
Çünkü bu demokrasinin gerçeği ve vazgeçelmesidir.
Aksi ise sadece zarardan öteye gitmez.
***
Demokratik bir tepki sandıkta olacaktır, evet...
Ancak, bu demek değildir ki, sessiz kalınsın.
Demokrasinin bir başka içeriği de çok sesliliktir.
Herkesin fikrini söyleme şeklidir.
Eğer bir tarafa bu hakkı tanır, diğer tarafa 'sen sus' derseniz;
Demokratik açılımdan söz ederken, büyük bir demokratik hataya düşersiniz.
İşte bunun bir örneğini Eskişehir'de yaşadık önceki gün.
Demokratik tepkisini dile getirmek isteyen bir genci susturduk.
Adını da;
"Gençlerin deşarj yöntemi' koyduk.
***
Bir devlet bakanına, dış siyasette sürdürdükleri politikalar nedeniyle tepki göstermek;
Ve bu tepkiyi de söylemle dile getirmek kadar normal bir şey olabilir mi sizce?
Ne kadar güzel bir tepki yöntemi olduğunu görmekte fayda var.
Şunu unutmamak ki gerekir ki;
Koskoca ABD Başkanının kafasına ayakkabı attılar.
Bu yüzden, bu tür demokratik tepkileri normal karşılamak gerekir.
Yani;
Bu tür olayların ardından;
"Gençlerimiz böyle deşarj oluyorsa, bırakın bağırsınlar" demek.
Aslında demokratik tepkisini koyanla ve kendi demokrasinizle dalga geçmekten başka bir şey değildir bizce...
***
Ne yani;
Türk genci de ayakkabısını çıkarıp, fırlatsın mı?