"Önce Ticaret Odası seçimleri yapılacak.
Ardından da Ticaret Borsası ve Sanayi Odası seçimleri gerçekleştirilecek.
Ve aynı tarihlerde Eskişehirspor kongresi var.
Ticaret Odası'nda belki iki aday yarışacak.
Belki de tek adaylı yapılacak.
Ticaret Borsası'nda da iki aday var.
Belki aday sayısı üç bile olabilir Borsa'da.
Anlayacağınız...
Orada da bir çekişme olacak.
Hem de kıyasıya.
Sanayi Odasını söylemeye bile gerek yok.
Nebi Hatipoğlu aylar öncesinde Sanayi Odası Başkan adayı olduğunu açıkladı.
İki dönem üst üste Başkanlık yapanların üçüncü dönem yapamayacağı yasağı kalkar kalkmaz, mevcut başkan savaş Özaydemir de aday olduğunu ilan etti.
Yani...
Sanayi Odasında da deyim yerindeyse kıran kırana bir seçim olacak.
Son olarak Eskişehirspor.
Mevcut Başkan Halil Ünal, kulüp başkanlığını bırakma niyetinde değil.
Ancak...
Mesut Hoşcan, kulüp Başkanlığına aday olduğunu açıkladı.
Eskişehirspor'da da kolay bir kongre geçmeyecek.
Çünkü...
Bugünden bakıldığında güçler neredeyse birbirine denk gibi...
Sonuç olarak...
Eskişehir'de, önümüzde ki süreç 4 farklı seçimin yapılacağı bir süreç olacak.
Bu süreç içinde yapılacak olan seçimlerde, adaylar etrafında toplanan insanlar karşı karşıya gelecek.
Bir seçimde birlikte hareket edenler, diğer seçimde karşı karşıya olacaklar.
Birlikte olanlar, karşılarında olanlarla ister istemez araya mesafe koyacaklar.
Bu sırada.
Bol bol kalp kırmalar, gönül koymalar yaşanacak.
Seçimlerde, kendisine destek vermeyenlerin tek tek hesabı sonradan sorulmak için çeteleleri tutulacak.
Bu tutulan çeteleler, birbirleri asında ki iş hayatlarına kadar yansıyacak.
Seçimlerde mücadele edecek olan karşılıklı taraflar, üyelere baskı yapıp rahatsızlık verecek.
-"O bize nasıl destek vermez?" ya da "O nasıl olur da karşımızda ki ekibe çalışır" gibi suçlamalar birbirini izleyecek.
Sonuç olarak...
Önümüzde ki süreçte yaşanacak olan seçimler, insanlarda bol bol kuyruk acısı bırakacak.
Ve bu insanların büyük bir bölümü, diğerlerinin kendilerinde açtığı kuyruk acısını çıkartmak için ömür boyu fırsat kollayacak.
O nedenle...
Sık sık Eskişehirlilerin bir araya gelememesinden, birlik ve beraberlik içinde olamamasından yakınıyoruz ya...
İşte bu seçimler, bu birlikteliğin sağlanması sürecini uzattıkça uzatacak.
Çünkü...
Bunların birer seçim olduğu ve seçimlerde yarışın demokrasi gereği olduğunu kimse düşünmeyecek.
Herkes, kendi kuyruk acısını çıkartabilmenin fırsatını kollayacak..."
Aynen böyle yazmışız 3 ay önce.
Neticede, bunların birer seçim olduğunu, bu seçimlerde karşı karşıya olanların, kazansalar da kaybetseler de aslında bu şehirde birlikte yaşamaya devam edeceklerini söylemişiz.
Ama...
Gidişatın, seçimden öte bir hal almaya başladığı tehlikesini de ortaya koyup;
-"Bu seçimler sonucunda Eskişehir'in yarısı diğer yarısına düşman olacak" diye sonlandırmıştık yazımızı.
Bu bizim, seçimler ile ilgili öngörümüz, endişemizdi.
Bugün gelinen noktada açıkça görülüyor ki, bu öngörümüz ve endişemizde haklı çıkmak üzereyiz.
Ama yine de her şey için çok geç değil.
Bu yapılacak olan seçimler, nihayetinde bir seçim.
Bu seçimin kazananı ve kaybedeni yarın bu şehirde bir ortamda mutlaka karşılaşacak.
Mutlaka selamlaşıp, sohbet edecek.
O yüzden...
Gerilimi arttırmanın da, ortalığı kırıp dökmenin de gerçekten pek bir anlamı yok.
O yüzden...
Umarız, yapılacak olan seçimlerin tarafları meseleye bu açıdan yaklaşırlar...
........
Dünden bugüne hiçbir şey değişmemiş anlaşılan
Dün bu köşede, Eskişehir'deki Hoca bolluğundan bahsetmiştik.
Yılmaz Hoca (Büyükerşen)
Nabi Hoca (Avcı)
Süheyl Hoca (Batum)
Burhan Hoca (Sakallı)
Murat Hoca (Mercan)
Davut Hoca (Aydın)
Hasan Hoca (Gönen)
İşte bu Hoca bolluğu yüzünden, Nasreddin hoca'ya sahip çıkmaya bir türlü sıranın gelmediğini de ifade etmiştik.
Yazıyı okuyunca Ahmet Ataç aradı.
Bir anısı aklına gelmiş.
Eskişehirspor'da yöneticilik yaparken, o dönemin Eskişehirspor Teknik Direktörü Mitroviç,Ahmet Ataç'a "Doktore" diye hitap edermiş.
Türkçeyi şöyle böyle konuşmaya başlayan Mitroviç bir gün gelmiş Ataç'ın yanına;
-"Yahu Doktore ben hiç anlamıyor sizi" diye başlamış konuşmaya.
Ardından da...
-"Sizin burada herkes Hoca. Sahada Hoca, Okulda Hoca, Camide Hoca. Ne de çok Hoca var bu şehirde?" deyince, Ahmet Ataç koyuvermiş kahkahayı...
Dinleyince biz de güldük.
Yazdığımız yazı aklımıza gelince de;
-"Demek ki o günden bu güne hiçbir şey değişmemiş. Eskişehir'de hala Hoca'dan bol bir şey yok" diye düşündük.
........
Koçdemir çok keyifli...
Son günlerde bir söylenti dolaşıp duruyor şehirde.
-"Vali görevden alınacakmış" diyorlar.
Mesele, valiler kararnamesiyle ilgili.
şu bir gerçek ki:
Kimsenin, hazırlandığı söylenilen valiler kararnamesini bilmesine imkan yok.
Ama...
Herkes biliyormuşçasına "Vali Koçdemir merkeze alınacak" diye yorum yapıyor.
Dahası...
Vali Koçdemir'in merkeze alınacağını söylemek bir yana, yerine gelecek isim hakkında bile fikir yürütüp "Çanakkale valisi geliyormuş" diyor.
Söz konusu kararname hazırlanmadan, hazırlanan kararname Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmadan herhangi bir fikir yürütmek elbette doğru değil ama, bugün Eskişehir'in hemen her köşesinde fikir yürütenlerin boşboğazlığı yüzünden valinin görevden alınacağı konuşuluyor her köşede.
Söz konusu mesele çokça konuşulmaya başlayınca kendi kendimize;
-"Herhalde konuşulanlar Vali'nin de kulağına gidiyordur" diye düşündük.
Dahası...
-"Vali, görevden alınacağı söylentilerini duyunca ne hissediyordur acaba?" diye de merak ettik doğrusu.
Olması gerekenin aksine Vali Koçdemir son günlerde bir hayli keyifliymiş.
Yüzünden gülümseme eksik olmuyormuş.
-"Sonuçta bu koltuklar bize babamızdan kalan koltuklar değil. Başkası gitti biz geldik, biz gideriz bizden sonrakiler gelir" diyormuş.
Dahası...
Davranışları ve söylentilerden etkilenmemiş tavırlarıyla adeta;
-"Biz bu dünyadan göçtüğümüzde bize 'niye görevde kalmayı başaramadın?' diye sormayacaklar. Başka şeyler soracaklar" der gibiymiş...
.........
BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Temel ile Dursun iki tane at almışlar. Fakat devamlı karıştırıyorlarmış. Hangisi kimin atı belli değil. O yüzden Temel'in aklına parlak bir fikir gelmiş ve atın bir tanesinin kuyruğunu kesmiş. Dursun da ona inat diğer atın kuyruğunu kesmiş. Temel bu sefer atın bir tanesine boya ile işaret koymuş. Dursun da ona inat aynı yere aynı boya ile diğer ata işaret koymuş. Bakmış ki böyle de olmuyor. Temel Dursun'a: - "Ha Tursun bak bu böyle olmayacak.. En iyisi beyaz at benimki, siyah at da seninki olsun.."
Bu gidişle ortalık bir hayli kırılıp dökülecek haberiniz olsun
"Önce Ticaret Odası seçimleri yapılacak.Ardından da Ticaret Borsası ve Sanayi Odası seçimleri gerçekleştirilecek.Ve aynı tarihlerde Eskişehirspor kongresi var.Ticaret Odasında belki iki aday yarışacak.Belki de tek adaylı yapılacak.Ticaret...