-Necati Okuroğlu Adalet Partisi'nin il başkanı ve Eskişehir'deki en önemli ismiydi.
Milletvekili olmasının önünde hiç bir engel yoktu.
Bıçağının her iki tarafı da kesiyordu anlayacağınız.
İki kere niyetlendi vekil olmaya, ikisinde de Türkiye ihtilal duvarına tosladı.
Darbeler olmasaydı kesin milletvekili ve muhtemelen kurulacak kabinenin Adalet Bakanıydı.
-94 yılı mahalli seçimlerinde DYP'nin muhtemel Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Orhan Kesikoğlu gösteriliyordu. Partinin aday açıklayacağı günün bir gün öncesinde ne olduysa oldu ve DYP Büyükşehir adayı olarak Orhan Kesikoğlu ismi yerine, Aydın Arat ismini açıkladı.
-Aydın Arat Belediye Başkanlığından çok Milletvekilliğini istiyordu. Başkanlık koltuğuna oturduğu günden itibaren, Milletvekilliği için hevesli olduğunu resmen hissettiriyordu. Önünde hiç bir engel yoktu. Seçimler yapılacak ve Aydın Arat kesin Milletvekili olacaktı. Fakat ömrü yetmedi. Seçim öncesi geçirdiği bir rahatsızlık sonucu vefat etti.
-99 Seçimleri öncesinde DSP Orhan Kesikoğlu'na Odunpazarı Belediye Başkanlığını teklif ett. "istifa et gel aday ol" dediler kendisine. "Olmaz" dedi. Eğer "Olur" deseydi, İsmail Haşim Ateş'in yerine Odunpazarı Belediye Başkanı olacaktı.
-Anavatan Partisi'nin etkin olduğu 90 lı yılların başında, Eskişehir liste Başına İsmet Oktay konuldu. Seçilmesi için hiç bir engel yoktu. Fakat o seçimde tercih sistemi vardı. Mustafa Balcılar ve Hüseyin Aksoy, daha fazla tercih oyu alarak,birinci sıradaki İsmet Oktay'ı geride bıraktı. İsmet Oktay, işi garanti bir seçimde vekil olamadı.
-Nedim Öztürk DYP'den Milletvekili birinci sıra adayı oldu. Eskişehir'de seçilebilecek bir oy da alındı. Ancak,parti Türkiye barajını aşamadığı için Nedim Öztürk de Milletvekili olamadı.
-Erman Gölet 2009 seçimlerinde, aldığı teklifi kabul edip, DSP'den aday olsaydı, Odunpazarı Belediye Başkanı olacaktı. Önünde hiç bir engel yoktu. Kabul etmedi.
Bunlar sadece aklımıza gelen örnekler.
Yani...
Seçilmelerinin önünde hiç bir engel olmamasına rağmen bir şekilde seçilemeyip, hayal kırıklığı yaşayan ve yaşanılan örnekler.
Peki bu örnekleri şimdi niye yazıp da hatırlatıyoruz dersiniz?
Hemen söyleyelim:
Eskişehir'de bu günden, milletvekili ve mahalli seçimlerin yapılacağı 2019 yılının hesaplarını yapanlar var.
Daha 4 yıl olmasına rağmen, işi nasibe bırakmayıp, parti içinde dizayn etmeye yönelik girişimlerde bulunanlar var.
İşte bu şekilde davranış içinde olanlara, bu işin biraz da nasip işi olduğunu, seçilmenin önünde hiç bir engel olmamasına rağmen de seçilinemeyeceğini, kısacası: olmayınca olmayacağını hatırlatmak istedik.
Daha doğrusu...
2019 geldiğinde hayal kırıklığı yaşayıp, bu işlerin gerçekten de nasip işi olduğunu anlamaları yerine, bu günden her şeye hazırlıklı olmalarına bir katkıda bulunmak istedik.
Umarız bu verdiğimiz örnekler, kulaklarının bir köşesinde kalır.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Ben: Büyükşehir Belediyesinden Taylan Engin!
Büyükşehir Belediyesi'nden aradığını ve isminin Taylan Engin olduğunu söyleyen biri var.
"Biri" diyoruz, zira kim olduğu bilinmiyor bu şahsın.
Üstelik...
Büyükşehir Belediyesi'nde görev yapan böyle isimli biri de yok.
Arayan kişi, büyükşehir belediyesinin bir projesi olduğunu ve buna katkı yapılması gerektiğini anlatıyor uzun uzun.
Ardından da...
Söz konusu bu büyük proje için katkıların beklenildiğini belirtip, yapılacak olan para katkısının n şekilde olacağını anlatıyor.
Aynı konu ile ilgili bir günde iki telefon birden aldık.
Belli ki yeni bir dolandırma metodu bulunmuş.
Olay, büyükşehir Belediyesine de intikal etmiş.
Belediyenin hukukçuları gerekli müracaatta bulunmuş.
Ayrıca, ticaret Odası da konu ile ilgli bilgilendirilmiş.
Siz siz olun, "Ben Büyükşehir Belediyesi'nden Taylan Engin" diye arayan birine inanmayın, kesinlikle de para falan da kaptırmayın...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Unutuldu mu?, kasıtlı olarak mı yazılmadı? Yoksa çocukça bir davranış mıydı?
Geçtiğimiz hafta sonu Heybeliada'da önemli bir program yapılıyor.
Lozan barış anlaşmasının 92 nci yıldönümü nedeniyle, İsmet İnönü'nün adada bulunan köşkünde bir konferans düzenlenmiş.
Konferansın konuşmacısı, Türkiye'nin en önemli tarihçilerinden İlber Ortaylı.
İnönü'nün akrabalarının yanı sıra, CHP'li Milletvekili ve Belediye Başkanları da orada hazır bulunuyor.
Eskişehir'den, CHP'li 3 Milletvekili ile 3 Belediye Başkanı da orada.
Önceki gün, Heybeliada'da yapılan programla ilgili CHP milletvekili Cemal Okan Yüksel'den bir haber metni geçiliyor gazetelere.
Haber metnine göre, Heybeliada'da gerçekleştirilen programa kendisiyle birlikte Büyükşehir belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt katılmış.
Sonradan öğreniyoruz ki...
Aynı toplantıda Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile, Eskişehir milletvekilleri Gaye Usluer ve Utku Çakırözer de var.
Heybeliada ve söz konusu toplantıda var olmalarına rağmen, Cemalm Okan Yüksel'den gelen haber metni içinde ne Ataç, ne de Usluer ve Çakırözer'in ismi konulmuş.
Doğrusunu söylemek gerekirse, yadırgadık bu durumu.
Niçin böyle yapıldığı ile ilgili olarak da...
Yüksel'in danışmanları tarafından kaleme alınan haber metninde bu üç ismin unutulduğu mu?, bu üç ismin haber metni içine kasıtlı olarak mı alınmadığı? Ya da çocukça bir davranış mı olduğuna,doğrusu bir türlü karar veremedik...
Bu günden 2019 hesapları yapanlara...
-Necati Okuroğlu Adalet Partisi’nin il başkanı ve Eskişehir’deki en önemli ismiydi.Milletvekili olmasının önünde hiç bir engel yoktu.Bıçağının her iki tarafı da kesiyordu anlayacağınız.İki kere niyetlendi vekil olmaya,...