Bu güzelim park TOKİ tarafından beton yığınına boğulmak isteniyordu hatırlarsanız...

Bundan 15 yıl öncesini yaşayanlar çok iyi hatırlar.
Şu bizim Atatürk Stadyumuna fena halde sulanan TOKİ var ya...
İşte o aynı TOKİ'nin, Şeker Fabrikası karşısında muazzam bir arsası vardı.
Herkesin gözü bu arsa üzerindeydi.
Kimler kimler düştü peşine arsanın.
Burası için yapılan projeler adeta havalarda uçuştu.
Sonunda TOKİ, bu devasa arsa üzerine kapsamlı mı kapsamlı bir proje yaptı.
Neler yoktu içinde projenin.
Lüks konutlardan tutun da Alışveriş merkezlerine kadar koskoca bir yaşam alanı.
Devasa binalar, göz alıcı konutlar.
O dönemin iktidar partisi aktörleri de, adeta bugün olduğu gibi TOKİ'nin yaptıkları ile Eskişehir'in prestij kazanacağını anlatıyorlardı kapı kapı.
Çoğu insanı da etkileyip kandırıyorlardı.
Bir anda Eskişehir'in göbeğinde rant merkezi oluşuverdi.
Paranın kokusu kapladı şehrin dört bir tarafını.
Ama birileri karşı çıktılar bu projeye.
-"Burası Beton yığını olmasın" diye bağırdılar usanmadan.
Hatta...
Aralarında toplanıp, mahkemeye taşıdılar konuyu.
-"Eskişehir'in ortasında böyle bir projeye izin vermeyeceğiz. Burası Eskişehir'in malıdır. Buradan da tüm Eskişehirliler yararlanmalıdır" dediler.
Başardılar da...
TOKİ, buraya söz konusu projeyi yapamadı.
Beton yığını ile kaplanacak olan alanın tamamı Belediyeye geçti.
Belediye buraya ne mi yaptı?
İçinde yapay sahilin de bulunduğu Eskişehir'in en büyük parkını, yani Kentpark'ı yaptı.
Şimdi tüm Eskişehirli bu parktan ziyadesiyle yararlanıyor.
Söz konusu park, Eskişehir'in adeta az sayıda ki ciğerlerinden biri vazifesini üstleniyor.
Eğer buraya yapılacak projeye direnenler olmasaydı...
Eskişehir'in böyle bir parkı da olmayacaktı.
Şimdi aynı TOKİ, mevcut Atatürk Stadyumunun yerini alıyor...
Ne dersiniz?
Eskişehir aynı direnci gösterir mi?
........

Birlik beraberlik yok diyenler, kendi fikirlerine kayıtsız uyulmasını istiyor ama...
Yıllardır bu şehirde gazetecilik yaparız.
Yine yıllardır Eskişehir'in büyük-küçük ayırmadan sorunlarını dile getiririz.
Görev yaptığımız yıllar içinde şunu çok iyi gördük ki; Eskişehir'in çözümlenemeyecek sorunu yok.
Çünkü zaman içinde, geçmişte yaşadığımız pek çok sorun çözüme kavuşturuldu.

ŞEHRİN EN BÜYÜK SORUNLARI
ZAMAN İÇİNDE ÇÖZLDÜ...
İsterseniz şöyle bir geçmişe beraberce gidelim.
Bir dönem Eskişehir'in en büyük sorunu Alt yapıydı...
Herkes hatırlar...
En küçük bir yağışta, şehir merkezinde ki yollar sular içinde kalırdı.
Yine merkezde çoğu mahalle ve sokağın Asfalt ve kaldırımı yoktu.
Zamanla Altyapıya kavuştu Eskişehir.
Böylece en büyük sorun halledildi.
Sonra Porsuk oldu Eskişehir'in en büyük sorunu.
Her gün başka bir renk akardı suyu.
Çevresinde gezip dolaşamazdınız pis kokudan.
İçinde hiçbir canlı yaşamazdı.
Şehir için tam bir kâbus olmuştu adeta...
Zaman içinde bu sorun da giderildi...

NE SORUNLAR YAŞADI BU ŞEHİR
Sadece bunlar da değil...
Porsuğu kirlettiği için Kütahya Azot fabrikası Eskişehirlilerin isyanıyla kapatıldı.
Bir dönem en büyük sorun Hava kirliliğiydi.
Dışarıda nefes almanız mümkün olmazdı. Hatırlayanlar bilir, akşam saatlerinde sokaklarda bir tek insan göremezdiniz. Çünkü zehir solunurdu.
Şimdi böyle bir sorunu yok Eskişehir'de...
Çünkü; doğalgaz geldi, kullanılan kömür nitelikleri sınırlandırıldı.
Çevre illere ve özellikle İstanbul'a gidip gelmek adeta ölümdü hatırlarsanız.
İstanbul 7 Saat, Ankara 4 saat alırdı.
Yapılan yollar, yeni ulaşım araçları ile bu sorun da tarih oldu.
Şimdi 1,5 saatte Ankara'ya, 3 saatte İstanbul'a ulaşabiliyorsunuz.
Bunun gibi daha pek çok sorun, zaman içinde yapılan müdahaleler ve alınan kararlarla sorun olmaktan çıkartıldı.

BU GÜNÜN SORUNLARI DA YARIN ÇÖZÜLECEKTİR
Gelelim bu güne...
Bu gün de Eskişehir'in yaşadığı bir dizi sorun var.
Mevcut bu sorunlar da yarın çözüme kavuşacak. Nasıl ki geçmişin en büyük sorunları süreç içinde çözüldü, bugüne ait en büyük sıkıntılar da yarın olmayacak.
Geçmiş yıllarda yaşadığımız ve bize hayatı zindan eden sorunları bu gün nasıl oluyor da hatırlamıyorsak, yarın da bu günün sorunlarını hatırlamayacağız...
Çünkü...
Süreç, bu sorunların da üstesinden gelecek.

ASIL ÇÖZÜLEMEYEN SORUN,
ESKİŞEHİR'İN VAR OLAN
HASTALIĞIDIR
Tüm bunlardan sonra Eskişehir'in en büyük sorununu irdelerken, var olan bir hastalığı gözden kaçırmamak gerekiyor.
Çünkü...
Zaman içinde yapılacak bir müdahale ile çözülebilecek sorunlar, yukarıda da anlattığımız gibi bir gün geliyor çözülebiliyor.
Ama...
Eskişehirlilerin, yıllardan beri var olan "Birbirini sevmeme " hastalığı ve bu hastalığın yarattığı sorun, ne yazık ki süreç ilerlese de bir türlü çözüme kavuşturulamıyor.
Çünkü...
Eskişehirliler, var olan sorunların zaman içinde çözümlenmesini başarsa da, birbirlerini sevmeme hastalığına bir türlü çare bulamıyor.
O nedenle...
Bu gün karşımızda "Sorun olarak" duran meselelerin pek çoğu, geçmişte yaşadığımız sorunlar gibi ortadan kalkacak.
Ama...
Şehirde yaşayanların birbirlerini sevmeme hastalığına kolay kolay çare bulunamayacak.
Bu hastalık ortadan kalkmadığı müddetçe de, bu şehir ne yazık ki tam bir şehir olamayacaktır...
Bu konuyu ve yazıyı bundan önce de bu sütunlarda dile getirdik.
Tekrar köşemize taşımamızın nedeni, şehri yöneten seçilmiş ve atanmışların da zaman zaman bu konudan yakınmaları oldu.
Birlik beraberlik olmamasından yakınan şehir yöneticilerinin, istedikleri birlik ve beraberliği kendi isteklerine tabii olmak anlamında kullandıklarını düşündük bir anda.
Aslında var olan hastalığın da, bundan kaynaklandığına karar verdik.
Bilmem siz ne düşünürsünüz...
.........

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Temel askerdeyken yeni başçavuş gelir ve tüm bölüğe söyle der:

- "Sakin benim adimi unutmayın, benim adim Aslan Oğlu Aslan...Eğer adimi unutursanız geldiğimde canınıza okurum" der ve gider

Aradan haftalar geçer ve Başçavuş gelir herkese adini sorar ve hepsi bilir. Sıra Temel'e gelir. Temel:

- "Bi hayvan oğlu hayvandı ama haçen tam hatirlayamayrum Onii..