Bu hazımsızlık niye ki?

Yaygın düzeyde yayın yapan bir gazete;
-"Eskişehir olmuş bir Londra, bir Paris" diye başlık attı.
Nedendir bilinmez, Eskişehir'de bir kesim buna büyük tepki gösterip;
-"hayır, Eskişehir ne Londra ne de Paris" demeye başladı.
Bu nasıl bir hazımsızlıktır anlamak mümkün değil.
Yaşadığınız şehir ile ilgili, hem de şehrinizi göklere çıkartan bir yazı önemli sayılabilecek bir gazetede yer alıyor...
Buna sevinip, gurur duyulması gerekirken...
Birileri çıkıp;
-"Böyle bir şey yok" diyebiliyor...
Sadece bunu deseler de iyi.
Yok, Büyükerşen'in Doğan grubu ile arası çok iyiymiş...
Büyükerşen Doğan grubunun bilmem nesiymiş...
O yüzden Gazete Büyükerşen'e kıyak geçmiş.
Yazılanları okuduk, Eskişehir ile ilgili bir abartı var mı diye?
Eskişehir'de olmayan bir şeyin yazıldığına da rastlamadık.
O halde bu hazımsızlık niye ki?
Eskişehir'in bir Londra, bir Paris olmadığını herkes biliyor.
Yapılan benzetme, Türkiye ölçeğinde Eskişehir'in adeta bir Londra, bir Paris gibi olduğunun sadece tasviri.
Şimdi bu benzetmeyi yapan gazetenin haberine, birilerinin yaptığı gibi oturup üzülmemiz mi lazım?
Yoksa bu şehirde yaşayan birileri olarak sevinmemiz mi?
Ne derseniz deyin.
Ulusal düzeyde yayın yapan gazete ve televizyonların Eskişehir ile ilgili hem de övgü dolu haberleri, bu şehirde yaşayan ve bu şehri seven insanları mutlu ediyor.
Her ne kadar bu mutluluklarını çıkıp ulu orta bağırmasalar da, şehirde kendi gözleriyle gördükleri değişimin bu tür iletişim organlarında görülmesi onları sevindiriyor...
Bir de bundan mutlu olmayan, aksine bu tür haberlere gıcık olan kesim var ki...
Onlara diyecek bir şey yok.