Bu iş artık hiç mi hiç olmaz...

Hep yazıyoruz ya, nedense bir türlü doğruya "Doğru" diyemiyoruz.
Halbuki doğru bir tane olmasına rağmen.
Çünkü...
Biz yapılandan ya da yapılacaktan önce, kimin yaptığına bakıyoruz.
Eğer bir şeyi yapan ya da yapacak olan insan sevmediğimiz insansa, o yapılan ya da yapılacak olan hizmet de mutlaka kötü oluyor bizim için.
İyi bile olsa, biz onu kötü'ye çevirebilmek için 9 takla atıyoruz.
Halbuki, yapanın kişiliğine, siyasi görüşüne ve hatta aradaki husumete bakmadan değerlendirme yapabilsek ve iyiye "İyi" kötüye de "kötü " diyebilsek, bütün sorun çözüme kavuşacak.
Ama nerde...
Yapan kötüyse, yapılan da kötü oluyor...
Yapan iyiyse, yapılan da iyi...
Yapılanların gerçekten iyi mi kötü mü olduğunu, yapacak olanla aramızda ki münasebet belirliyor.
İşte bu yüzden de çoğu zaman İyiye kötü, kötüye de iyi demek durumunda kalıyoruz.
Lafı getirmek istediğimiz yer, yeni Gar binası...
Bildiğiniz üzere kent merkezinden geçen demiryolunun yer altına alınması çalışmaları sürüyor.
Bu çalışmalar kapsamında mevcut Gar binasının da yer altına alınma durumu var.
Daha doğrusu, projede bu böyle.
Durum böyle olunca Büyükşehir belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapıp;
-"Mevcut Gar binası yer altına alınacağına, şeker fabrikasının arkasına taşınsın. Böylece hem yeni bir Gar binası yapılmış olunur, hem de Gar ile Otogar ve Tramvay bağlantısı sağlanmış hale getirilir" dedi.
Biz de bu açıklama üzerine;
-"Bunu Büyükerşen istedi ya, artık kesin yapılmaz" dedik.
Çünkü...
Yukarıda da söylediğimiz gibi, işin mantığına kimse bakmıyor.
Herkes önce "Bunu isteyen kim?" diye bakıyor.
Dolayısıyla...
Bunu isteyen Büyükerşen olduğuna göre, hükümetin de "Çok doğru söylüyorsun. Böyle yapalım" diyecek hali yok.
Her neyse...
Önceki gün CHP Tepebaşı İlçe Başkanı Vural Yörek benzeri bir açıklama yapıp;
-"Yeni Gar binası Şeker fabrikası arkasına taşınsın" demiş...
Ne diyelim, aynı şeyi şimdi de CHP söylediğine göre...
Bu işin olmayacağı iyiden iyiye anlaşılmıştır...