Son yıllarda hep yazdığımız konudur, bakanlığın gücünden istifade edebilme konusu.
Eskişehir, bakana sahip olan kentler arasında olma şansını ne kadar değerlendirebildiğini tartarız bu yazılarda.
Ve hep olumsuz cümleler aktarırız o yazılardaki satırlara…
++++
Bu konuyu yeniden açmamızın nedeni;
Hemen yanı başımızdaki komşunun da aynı şansı ne kadar kullandığını gördüğümüzdendir…
Her ne kadar Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na sahip olan bir Afyon olsa da;
Bu şansını sonuna kadar kullanmayı başaran bir kent haline geldiler.
öyle ki;
Bakanlığın ne kadar çalışması, uygulaması ve planı varsa komple komşu kentte yapılıyor.
Orman Genel Müdürlüğü, tüm faaliyetlerini neredeyse Afyonkarahisar’a almış durumda.
Tüm bürokrasisini neredeyse Afyonkarahisar’da yürütmeye başlamış.
Böyle olunca, Eskişehir’de bulunan Genel Müdürlükte Afyon’da daha yoğun şekilde çalışmalar yürütmek durumda kalıyor.
Hatta iş öylesine bir hal almaya başladı ki;
Neredeyse Eskişehir’deki ağaçları söküp Afyonkarahisar’a taşımaya başlayacaklar!
++++
İşin şakası bir yana…
Ancak bazı gerçekleri de görmek gerekli.
Hatta bu şehirde yaşayan herkesin gördüğü ama dillendirilmeyen gerçekleri de görme zamanı geldi.
Mesele bir bakanlığın bir şehirde konferans, toplantı ya da üzerinde çok durulmayacak bir başka etkinlik yapması değil!
Asıl mesele, bürokrasisiyle, gücüyle, Türkiye’de söz sahibi olma amacıdır…
Ve bu amaçta komşu adım adım ilerlerken;
Eskişehir, bulunduğu konumdan da aynı adımlarla geriye doğru gidiyor.
Bugüne kadar ne Milli Eğitim, ne de Kültür Bakanlığı gibi gücü lehine çeviremeyen Eskişehir’in korkuyorum ki;
Elindeki Orman Bölge Müdürlüğü de yakında komşuya gider!
Tabiki Eskişehir olarak bu kafayla gitmeye devam edersek!
ESES İSTERSE OLUR!
Eskişehirspor lige kampsız başladı.
Ligin hemen arifesinde deniz kenarından toplanıp gelinen oyuncularla çıkıldı lige…
Sergen Hoca, bu takıma maç kondisyonu yüklemeye çalıştı.
Bir nebze olsun başarılı olduğunu söylemeliyiz.
Bu konuda hakkını yememek lazım!
++++
Lig kondisyonu kolay kazanılacak bir şey değil!
Lig devam ederken, bir yandan futbolcuya yükleme yapmak büyük risktir.
Yücel İldiz ile birlikte bu riske girildiğini görüyoruz.
Stratejik değerde oyuncuların sakatlanması canımızı sıksa da;
Maç sonunu getirecek kondisyonu da yavaş yavaş buluyoruz.
Son iki maç bunun iyi birer örneği.
“Altınordu deplasmanında genç bir rakibe karşı son dakikada yüzde yüzlük bir pozisyon buluyorsanız, iyi gidiyorsunuz demektir…”
++++
Ve bundan sonrası…
Geçen yılın yeniden getirilmesi bizce artık imkansız değil!
Aradaki puan farkı çok görünse de;
Geçtiğimiz yıl 11 puan geriden gelip lider olan bir takım görmüştük.
Aynı başarı tekrarlanır mı?
Rayına oturan şu takımla elbette olur!
Yeter ki oyuncular İzmir’deki gibi istesin…