“İzmir’de yaşayan iki yakın arkadaş önce evlendi, sonra ise düğünde takılan takıları bozdurup, boşanarak birlikte dünya turuna çıktılar.” Bu haberi ben geçenlerde okumuştum. Bugün ise Manisa’da yaşayan iki arkadaşın da bu olayın aynını tekrarladığını gördüm. Sanırım bu durum başkalarına da örnek olmuş ki yakın arkadaşların sık sık evlenip boşandıklarını duyacağız galiba. Peki şaşıracak mıyız? Hayııırrr…
Biliyormusunuz artık hiç bir şey beni şaşırtmıyor nedense. Bir çok şeyi olabilir deyip, normal karşılıyorum. Buna ister olgunlaşmak deyin ister tecrübe, ister boşvermişlik deyin, ister kabulleniş farketmez. Z kuşağı işte böyle… Kafaları başka türlü çalışıyor onların. Fena fikir de değil aslında. Önlerinde şapka çıkartıyorum. Tabi bu benim kendi fikrim siz belki yanlış bulup, garipseyebilir yada ayıplayabilirsiniz. İnsanları kandırıyorlar da diyebilirsiniz. Ama ben zekice olan ve güzel bir amaç uğruna yapılan herşeye saygı duyarım. Bir bildikleri vardır herhalde onlarında. Yada dünyayı gezmeyi çok istediler, paraları da yoktu mecbur kaldılar, sonuçta dostlar ve o parayı yine birlikte yiyecekler. Para onların. Ha hayat arkadaşı olmuşlar, ha yol arkadaşı… Bizi ilgilendirmez.
Büyüklerinin kucaklarına verdikleri torun da artık yavru kedi yada köpek z kuşağının. Genç nesil evlenmeyi, yuva kurmayı, sorumluluk almayı pek istemiyor. Böyle bir dünyaya, bu kötü düzene çocuk doğurmayı hele hiç düşünmüyor. Sorumluluk almadan, yarınları çok düşünmeden, plan yapmadan gününü gün etme, anı doya doya yaşama derdinde yeni nesil. Yanlış mı yada iyi mi yapıyorlar tabi tartışılır. Ama herkesin düşüncesi kendine. Yargılamak kimsenin haddine değil.
Z kuşağı teknoloji kullanımının en zirvede olduğu çağda dünyaya gelmiş kuşak. Bizim gibi sokakta oynayan yada mahalle arkadaşlıkları kurmak yerine internet aracılığı ile sosyalleşmeyi tercih eden nesil. Z kuşağı, sanal dünyanın olumsuz sonuçlarından da çekinmiyor. Herşeyi normal karşılıyor ve olayları akışına bırakıyor. Z kuşağı oldukça yaratıcı. Kimsenin aklına gelmeyen cin fikirler geliyor onların akıllarına. Olaylara farklı açıdan baktıkları için buldukları çözümler de biraz sıradışı oluyor. Eğitim onlar için çok önemli. Çok zekiler, kurnazlar. Aynı anda birden fazla işi yapabiliyorlar. Ancak dikkat süreleri diğer kuşaklara göre daha kısa. Hemen sıkılıyorlar, çok daldan dala atlamaları da bu yüzden aslında. Söylemek istediklerini karşı tarafa iletirken, keskin cümleler kuruyorlar. Netler, lafı dolandırmayı sevmiyorlar. Z kuşağı çabuk tüketen ve hızlı yaşayan bir kuşak olduğu için bu kuşağın ilgisini canlı tutacak yeniliklere ihtiyaçları var. Otoriteye itaat etmekten pek hoşlanmıyorlar. Z kuşağının özgüveni de son derece yüksek. Bu yüzden yaşadıkları her anı sosyal medyada paylaşmaktan çekinmiyorlar. Rutin işleri yapmayı sevmeyen, kılık kıyafet açısından rahat giyinmeyi tercih eden, bireysel çalışmaktan keyif alan kuşak z kuşağı. Globalleşen bir dünyada büyüdükleri için; ırk, din ve mezhep farklılıklarına da saygı duyuyorlar. Kimseyi hor görmüyor, ötekileştirmiyor, yadırgamıyorlar. Kendilerine de her konuda saygı duyulmasını bekliyorlar haklı olarak.
Bence z kuşağının bir hayli aklı başında. Neyin ne olduğunu çok iyi biliyor ve sapla samanı birbirinden gayet güzel ayırabiliyorlar. Ben seviyorum bu kuşağı. Onları dinlemek, fikirlerini öğrenmek, yaptıklarını anlamaya çalışmak ve onlarla sohbet etmek çok güzel. İnşallah herşey istedikleri ve bekledikleri gibi olur. Hayat karşılarına her zaman iyi insanlar ve güzellikler çıkarır. Hepimizin birbirinden öğreneceği çok şey var. Kardeşçe, birbirimizi kırmadan, barış ve huzur içinde yaşamak dileğiyle, umut dolu yarınlara açılsın kapılarımız.