BU LİGDE NE İŞİNİZ VAR?

Geçtiğimiz yıl bizi büyülü bir hikayenin içine sürüklemişti bu takım. Geçen senenin yürek işçileri hafta sonu yine iş başındaydı. Olaya yine ruhunu ve aşkını koyan tamamı Eskişehirli; genç bir ekip vardı sahada. Karşılaşmayı...

Geçtiğimiz yıl bizi büyülü bir hikayenin içine sürüklemişti bu takım. Geçen senenin yürek işçileri hafta sonu yine iş başındaydı. Olaya yine ruhunu ve aşkını koyan tamamı Eskişehirli; genç bir ekip vardı sahada. Karşılaşmayı izlerken, bu takımın ne işi var bu ligde dedim kendi kendime. Geçen sene iç ve dış faktörlerle şampiyonluğun avuçlardan kaymasına neden olanların ve bu gençlerin 1 sezonunu çalanların kulaklarını çınlattım uzun uzun. Taaa en derinden... Saygı ve sevgilerimle...
Sahada forma giyen giymeyen tüm Demirsporlu futbolcuları kutluyorum. Bursa temsilcisi karşısında tam bir zafer elde etti. Sezon başı çok çalışan ve bu takımın mimarı olan Emre Özbayer başta olmak üzere, ekibine de çıkarttığı bu kaliteli ürün için teşekkür ediyorum. Maçın üstünden günler geçmesine rağmen o soğuk havada içimizi ısıtan futbolun hala etkisindeyim. Son yıllarda bu kadar sahada ne yaptığını bilen ve yüksek pas yüzdesi ile oynayan bir takım izlemedim.
İkinci yarının başında fark üçe çıkınca rakip havluyu attı ve aslında maç orda bitti. Benim için önemli olan rakibin diri iken Demirspor'un neler yaptığıydı. Lokomotif'in maçın başından sonuna kadar rakibinden üstün oynadığını söylemeye gerek yok sanırım.
Ancak 20 ile 45. dakikalar arasında ortaya konulan futbol inanılmazdı. Neredeyse hiç pas hatası yapmayan Demirspor futbolun tüm gereklerini yerine getirdi. Özellikle önde sürekli hareketli oynayan Ceyhun, Samet ve Atıl'a Orhan'ın sürpriz koşuları eklenince rakibin tüm savunma dengesi bozuldu. Erham ve Yücel'de yaptıkları bindirmelerle rakibin kanatlarını kötürüm ettiler. Fakat ne ilginçtir ki bu kadar pozitif oynayan bir takımın ilk yarıda attığı gollere baktığınızda ilginç bir durum göze çarpıyor. Neredeyse tek kaleye dönen maçta İlk gol Atıl'ın 25 metreden müthiş füzesi, ikinci golde Samet'in kornerden topu direk kaleye göndermesiyle geldi. Zaferspor karşısında kilidi açan gollerin bireysel beceri ile geldiğini görmezden gelmemek gerek. Bunda birinci etken son pasların iyi yapılamamasıydı. İkinci ve en büyük etken ise takımın hala direk bir santraforunun olmaması. O bölgede Atıl'ın hakkını vermek lazım. Çok iyi oynadı. Direk santrafor özelliklere sahip olmasa da geçen sene bu bölgede iyi işlere imza atmıştı bu oyuncu. Skor 2-0'ı geldikten sonra Demirspor'un üretkenliğini tartışmıyorum. Sonuç zaten ortada. Ancak kilidin açılamadığı maçlarda az önce belirttiğimiz durumlar sıkıntı yaratabilir. Geçen sene bunun örneğini yaşadık.
Bursa Zafer takımı skoru bir kenara bırakın, Demirspor'un pozitif futbolu karşısında çaresiz kalarak ezildi desek herhalde yanlış olmaz. Lokomotif futbol ve skor anlamında altından kalkınması zor büyük bir enkaz yarattı güçlü rakibinde. Sahada sanki ben bu ligden bir gömlek üstteyim der gibi havası vardı takımın. Ancak Lig uzun maraton. Lacivert-Kırmızılı ekipte futbolcuları yakinen bildiğim için ayaklar mutlaka yere sağlam basacaktır. Geçen sene bu tip bir yarışın içinde ter aldılar. Ve bu işin havasını da mayasını da iyi biliyorlar. Bu anlamda tecrübeliler. Ligdeki bir çok takımın toplama futbolcularla yeni oluşturulması da ayrı bir avantaj olacak. Demirspor'un sezonun ilk yarısında iyi bir fikstüre sahip olduğunu da göz önüne alacak olursak. İnanarak söylüyorum; yönetiminden futbolcusuna herkes kenetlendiği takdirde bu yıl öncelikle play-off ligin bitimine haftalar kala dahi garantilenebilir. Ardından da şampiyonluğa bir adım kalır. Pla-off'ta da başarı yine birlik beraberlikten geçecektir. Tabi ki işin içine geçen yıl olduğu başka işler girmezse...

Haberleri