Bu nasıl bir sosyal güvenlik sistemidir?

Bugüne kadar yapılan düzenlemeler arasında insanları rahatlatan sosyal devletin varlığını gösteren tek düzenleme bile yok.

’Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’’ değiştirildi.

Değişiklikler arasında ‘’vatandaş lehine’’ denilebilecek tek değişiklik yok.

Vatandaşların üzerine yeni yükler ekleniyor.

En önemlisi, kuşkusuz sağlık hizmetlerinden alınan katkı-katılım paylarına yapılan zam…

Oranları oldukça yüksek…

Yüzde 200 ile yüzde 542,8 arasında değişiyor.

Emekli maaşlarına yapılan zam oranı ortada…

Yüzde 20 kadar bile yok.

Maaşlara yüzde 11 ile yüzde 15 arasında zam yapılırken katkı-katılım paylarına yapılan zamlara bakın…

‘’El insaf’’ dememek olanaksız…

Dar gelirli vatandaşların hali ortada…

Sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanamıyorlar zaten…

Yapılan korkunç zamlarla birlikte sağlık hizmetlerine erişimleri daha da zorlaşacak…

Bu durumdan hekimler de rahatsız…

Tabip Odası Başkanı Nazan Aksaray ‘’bu zam kabul edilemez’’ diyor.

“Halkımızın büyük çoğunluğunun açlık sınırının altında gelirle ayakta durmaya çalıştığı bu dönemde, bu artışlar, dar gelirli hastalarımızın sağlık hizmetine erişimine engel olacaktır. Aile hekiminden sevk alınması halinde bu rakamların yarı yarıya düşeceği de eklenmiştir. Ancak bunun alt yapısı hazır değildir. Ağır hasta yükü altındaki aile hekimlerinin, sevk başvurusu ile artan yükü karşılaması mümkün olmayacak, bu durum şiddeti doğuracaktır. Ortaya çıkacak şiddet olaylarının sorumlusu, bu kanuna onay verenlerdir.”

Tabip Odası Başkanı’nın itirazları böyle…

‘’Haksız’’ demek olanaksız…

‘’Yerden göğe kadar’’ haklı…

Yeni düzenlemelere itiraz eden yalnızca hekimler değil…

Aynı şekilde eczacıların da itirazı var.

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Nurten Saydan diyor ki;

“SGK’lı vatandaşların muayene ücretlerini tahsil etmek bizim görevimiz olamaz. Bu angaryadır. Eczacılar olarak bizlerin görevi, ilaç ve danışmanlık hizmeti sunmaktır, tahsildarlık yapmak değildir.’’

‘’Haksız’’ mı?

Elbette ki, haksız değil…

Eskişehir Eczacı Odası 2. Başkanı Nagehan Kaya Şentürk de aynı düşüncede…

O da diyor ki;

“Hastanelerde vezneler olmasına rağmen, SGK​ tarafından bu tahsilat işlemi eczanenin üzerine yıkılıyor. Vatandaş da ‘sen mi muayene ettin, muayene tahsilini neden sen alıyorsun?’ diye soruyor bize. Bu durum hem bizi hem de hastalarımızı zora sokuyor. Vatandaşlarımızla bizi karşı karşıya bırakıyor. Muayene ücretini hastanelerde yansımadığını gören hastamız biz de görünce şaşırıyor.

Vatandaş hastaneye gidip eczanemize geldiğinde o günkü muayene olduğu ücret değil, varsa diğer muayene ücretleri çıkıyor. İlaç danışmanlığı yerine muayene ücreti danışmanlığı ve tahsildarlığı görevi yapıyoruz. Vatandaş muayene katılım payını, ilaç katılım payı ücretlerini eczanelerimize SGK istediği için ödüyor. SGK eczanelerimiz aracılığı ile hastanelerin muayene ve reçete başına alınan ücretleri eczacılara tahsil ettiriyor. Eczacılar olarak, eczacıyı ve hastayı karşı karşıya getiren bu uygulamadan vazgeçilmeli diye düşünüyoruz…”

Onun söyledikleri de böyle…

O da haklı…

Yeni düzenlemeye hekimler de eczacılar da şiddetle karşı…

Dar gelirli vatandaşlar da elbette ki karşılar.

Ancak onların karşı çıkışlarını ortaya koyacak örgüt yok.

Sahi emekli örgütlerini bu düzenlemeden haberleri yok mu ki?

Neyse…

Yapılan bir değişiklik ve oluşturduğu tepkiler…

Yapan adı üzerinde Sosyal Güvenlik Kurumu…

‘’Sosyal devlet’’ olmanın gereklerini yerine getirecek olan kurum…

Ama ne gezer…

Bugüne kadar yapılan düzenlemeler arasında insanları rahatlatan sosyal devletin varlığını gösteren tek düzenleme bile yok.

Her düzenleme tepki yaratıyor.

Bu nasıl bir sosyal devlet, bu nasıl bir sosyal güvenlik sistemidir?

Anlamak da kabullenmek de olanaksız…

Sağlık Haberleri