Bu şehir siyasetçi yetiştiremiyor dediğimizde bize kızıyorlar ama...

-Eskişehir madem, 800 bin kişinin yaşadığı Eğitim ve kültür şehri ise...
-Koskoca iktidar partisinde Büyükşehir belediye Başkan adaylığı için topu topu iki, bilemediniz üç kişinin ismi konuşuluyorsa...
-O iki-üç kişiyi de bu göreve kamuoyunun yarısı yakıştırıp, yarısı yakıştırmıyorsa...
-O iki-üç kişiyi de bir kenara koyduğunuz takdirde, koca partide aday gösterebileceğiniz isim yoksa...
-Bırakın taliplileri bir yana, bu talipliler içinde o görevi yapabileceğine inandığınız isim bulunmuyorsa...
-O nedenle her şey iki-üç kişi etrafında dönüyorsa...
Ve...
-İnsanlar o görevi yapabileceğine inandığı için değil, partinin rüzgarı ile seçileceklerini hesap edip adaylık düşünüyorsa...
Gelelim Cumhuriyet Halk Partisine...
-Koskoca partide, Büyükerşen'in dışında Büyükşehir için gösterecek bir isim yoksa...
-Büyükerşen bu gün "Seçime girmiyorum. Aday olmuyorum" dese, elde seçimi alabilecek nitelikte aday mevcut değilse...
-Aynı partide, Ahmet Ataç'ın dışında Tepebaşı Belediyesi için gösterilecek isim de bulunamıyorsa.
-Ataç da bu gün "Seçime girmiyorum. Aday değilim" dese, seçimi kazanacak nitelikte aday mevcut değilse...
-İşin ilginç yanı...
-Büyükerşen ve Ataç aday olmadığında, CHP nin bu Belediyeleri kazanma şansı da yoksa...
-Odunpazarı bölgesinde ki aday bolluğu, Büyükerşen'in altında seçilme şansı olduğu içinse...
Gelelim Milliyetçi Hareket Partisine...
-Büyükşehir ve Odunpazarı adaylığına niyetli kimse yoksa.
-Buralara gösterilecek adaylar mecbur kaldıkları için aday olacaklarsa.
-Partinin tek kazanabileceği bölge olan Tepebaşı'nda aday olarak iki-üç kişiden bahsediliyorsa...
Bu şehir siyasetçi yetiştiremiyor demektir...
Eskişehir'in siyasetçi yetiştiremediğini ne zaman söylesek, tepki görürüz.
Öncelikle de, yetiştiğine ve artık siyasetçi olduklarına kendilerini inandırmış insanlar kızar bu tespitimize...
-"Ne yani! Bizi adaylığa yakıştıramadın mı?" derler.
Bazıları daha da ileri gidip;
-"Benim ondan neyim eksik? O yapıyorsa, ben haydi haydi yaparım" kıyaslamasında bile bulunur.
Ne denirse, nasıl düşünülürse düşünülsün.
Bu şehir siyasetçi yetiştirmiyor.
İspatı da, bu gün adaylığı konuşulan isimlerin sayısından açıkça ortaya çıkıyor.
Sağdan say 9, soldan say 10 kişi...
Eğer bu şehir siyasetçi yetiştirmiş olsaydı...
Partiler "Hangisini aday yapacağız?" arayışı yerine "Kimi aday göstereceğiz ki?" arayışı içinde olmazdı...
Toplantı üzerine toplantı...
-Emek Mahallesi'nde 84 sandık başkanıyla toplantı.
-Afyon-Bilecik-Uşak-Kütahya ilçe Başkanlarıyla toplantı.
-Odunpazarı ilçe danışma kurulunda toplantı.
-Tepebaşı ilçe danışma kurulunda toplantı.
-İl Danışma Kurulu toplantısı.
-Partiye katılan eski Has partililerle toplantı.
-Mahalle temsilcileriyle toplantı.
-Meclis üyeleriyle toplantı.
-İlçe ve Belde teşkilatlarıyla toplantı.
Bu ve burada sayamadığımız toplantıların tümünü, Eskişehir'de iktidar partisi yapıyor.
Hemen her gün bir ya da birkaç toplantı haberi geliyor gazeteye.
Deyim yerinde ise, biz takip etmekten yorulduk toplantıları, onlar yapmaktan yorulmadı.
Bu denli üst üste yapılan toplantılar sonucunda ne olacak? Doğrusu merak da etmiyor değiliz hani.
Ya, bu yapılan toplantılar gerçekten olumlu sonuç verecek ve bu sonuç mahalli seçimlerde kendini açıkça gösterecek...
Ya da...
-"Toplantı yapmaktan sahada çalışmaya fırsat kalmadı" denilecek...
Hangisi olacak? Hep birlikte göreceğiz...
Hay 15-0'ınız batsın eee mi...
Milletvekili seçimi öncesinde 6-0...
Mahalli seçimler öncesinde 15-0...
Toto mu oynuyorsun, siyaset mi yapıyorsun belli değil.
Adam Eskişehir'den milletvekili adayı gösteriliyor.
Haritada ki yerini aday olduğunda öğreniyor.
Seçim çalışmaları için geldiği Eskişehir'de Sarıcakaya'yı mahalle, Yıldıztepe'yi ilçe yapıyor.
Ardından da;
-"Biz bu seçimi 6-0 kazanırız" diyor.
Millet de neresiyle güleceğini şaşırıyor...
Bir partinin Genel Başkanıyken, başka partinin Genel başkan yardımcısı oluveren biri geliyor şehre.
Siyasi yaşamında topu topu 3-4 kere geldiği ve hiçbir özelliğini bilmediği Eskişehir'de ilçe sayısının 15 olduğunu Eskişehir'e gelirken yolda öğreniyor ve çıkıp;
-"Biz bu seçimlerde 15-0 yaparız" diyor.
Yine insanlar "Neremizle gülsek acaba?" diye kara kara düşünüyor.
Koca partinin koca Genel Başkanı geliyor Eskişehir'e...
-"Efendim iktidar partisi 15-0 yapacakmış. Siz ne diyorsunuz?" diye soruyorlar.
Ne dese beğenirsiniz?
-"15-0 yapılacaksa, bunu ancak biz yaparız" deyip gidiyor.
Gene alıyor insanları bir telaş "Acaba neremizle gülsek?" diye.
Bunun adı "siyaset" deseniz siyaset değil.
"Toto" deseniz o bile değil.
Bu ikide birde Eskişehir'e gelip "15-0 yapacağız" diyen koskoca siyasetçilerin sayı saymayı bilmediklerini zannetmiyoruz.
Hepsi okumuş insanlar...
O halde geriye tek bir şey kalıyor ki, o'nu da söylemeye dilimiz varmıyor...