Bu şehirde hafıza mı yok?

-Halil Ünal başkan olarak girdiği kongreyi kaybettiğinde, Dündar Ünlü başta olmak üzere AK partililer kendisini destekliyordu.
-CHP'li Belediye Başkanları ise Mesut Hoşcan'ı.
Şimdi bakıyorsunuz:
AK partililer Mesut Hoşcan'a destek vermekle suçlanıyor, belediye Başkanları ise sanki başından beri Halil Ünal'a destek vermiş gibi gösteriliyor.
Halil Ünal'a kızanlara bakıyorsunuz, yanından ayrılıp Mesut Hoşcan'ın etrafına yerleşen isimler.
Mesut Hoşcan'a kızanlara bakıyorsunuz, yanından ayrılıp Halil Ünal'ın etrafında yer bulan isimler.
Her ikisine de kızanlara bakıyorsunuz, Ünal'a kızıp Hoşcan'ın yanına giden ancak orada da umduğunu bulamayıp ortada kalan isimler.
Hep söylüyoruz:
Şu futbol il ilgili olup bitenlere bir türlü akıl erdiremedik, bundan sonra da erdiremeyeceğiz.
Çünkü...
Birileri Eskişehirspor'un düşmüş olması ile birlikte ortaya çıkan kötü durumu kullanma çabasında.
Birileri, Halil Ünal'a, Mesut Hoşcan'a, AK partililere ve CHP'li Belediye başkanlarına tepki göstermek için kullanıyor Eskişehirspor'un içinde bulunduğu durumu.
Kümeden düşmüş olmanın üzüntüsü falan yok bu yaptıklarında.
Sadece hesap sorma günü ve intikam var.
Ne diyelim...
Kümeden düşmüş olmanın kahredici üzüntüsünü yaşayan bir tek, bu takıma gönül vermiş taraftar var...
Onun dışında kim kimi eleştiriyorsa bilin ki arkasında intikam fırsatı ve daha başka kişisel hesaplar var...
Belki yanılıyoruz bu tespitimizde.
Belki, mantıklı gelmiyor bu söylediklerimiz size.
Ancak...
Ortada büyük bir grçek var.
Halil Ünal kulübü iyi yönetmiş olsaydı, Mesut Hoşcan bu kulübe başkan falan olamazdı.
Mesut Hoşcan bu kulübü iyi yönetmiş olsaydı, Halil Ünal'ın yeniden başkanlığı söz konusu bile olmazdı.
Bu iş aynı ekibin ayrışmasıyla yani bir elmanın ikiye bölünmesiyle başladı.
İki yarım elma da bir anda bozuluverdi.
Çünkü...
Kurtlar rahat durmadı...
Bir o tarafı bir bu tarafı yiyip bitirdi.
Koca elmanın bugün için kala kala sadece sapı kaldı...
.....

Keşke istemeseydiniz o Ceylanları!
Geçtiğimiz ay İzmir'deydik.
Büyükşehir Belediyesi'nin Çiğli Sasalı'da büyük bir doğal yaşam merkezi ve hayvanat bahçesi kurduğunu duyunca görmeye gittik.
Binlerce bitki ve hayvan çeşidinin olduğu ve harika bir çevre düzenlemesinin yapıldığı Doğal Yaşam Merkezi'ni görünce büyülendik.
Yağan yağmura rağmen hemen her yerini gördük merkezin.
Tam da Ceylanların bulunduğu yere geldiğimizde Eskişehirli olduğumuzu önceden söylediğimiz görevli kendi hallerinde oradan oraya zıplayan Ceylanları göstererek "Bakın bunlardan 6 tanesini sizin memleketinize göndereceğiz. Eskişehir büyükşehir belediyesi bizden talepte bulundu. Birkaç gün içinde güvenli bir şekilde yola çıkacaklar" dedi.
Sevindik tabii.
Eskişehir'de görüşme adına ayrıldık Ceylanların başından.
Denildiği gibi olmuş.
İzmir doğal yaşam merkezi'ndeki 6 Ceylan güvenli bir şekilde Eskişehir'e gönderilmiş.
Gelen Ceylanlar Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi'ndeki yeni yerlerini konulmuş.
Meslektaşımız Can Hacıoğlu'nun haberi ile öğrendik ki, İzmir'de gördüğümüz, Eskişehir'e geleceğini sevinçle öğrendiğimiz, kendilerini Eskişehir'de de göreceğimiz o güzelim 6 Ceylan'ı, yavrularıyla birlikte köpekler parçalamış, öldürmüş.
İzmir'de son derece iyi bakılırlarken, Eskişehir'e geldikleri gün feci şekilde can vermiş güzelim 6 Ceylan.
Kızdık, öfkelendik, üzüldük, kahrolduk...
ne diyelim?
"Keşke hiç getirilmeseydi" dedik kendi kendimize.
Keşke Eskişehir Belediyesi'nin bu isteği İzmir Belediyesi tarafından ret edilseydi.
......


Bu işte bir terslik var ama...
Kısa adı TÜROB olan Türkiye Otelciler birliği Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i ziyaret etti.
Eskişehir'i turizmin en gözde şehri ilan ettiklerini söyleyerek büyükrşen'e teşekkür plaketi verdiler.

Ardından da...
-"Eskişehir'deki otellerde doluluk olanı yüzde 90'larda" dediler.
Eskişehir'in gözde turizm kenti olması sözüne diyecek bir şeymiz yok.
Çünkü...
bu tespitte doğruluk payı var.
Ancak...
Söz konusu otellerin doluk oranının yüzde 90 iddiasına pek katılmıyoruz.
Zaten...
Tanıdığımız otel sahipleri de böyle bir rakam olmadığını açıkça söylüyor.
Tamam turizmin gözde kentiyiz ama, aynı gün gelip aynı gün gidenlerle sınırlı turizmimiz.
Otel dolulukları ise, otelcilerin bizzat söylediği şekliyle sadece birleştirilmiş tatillerde, büyük organizasyonlar yapıldığında ve bazı hafta sonları ancak yüzden 90'ları buluyor.
Diğer günler, hafta arasında doluluk oranı birkaç odaya kadar bile düşüyor.
O yüzden,
Bu ziyarette, özellikle Eskişehir otellerinin doluluk oranlarıyla ilgili söylenen rakamlar pek inndırıcı gelmedi bize.
Ha bunu sadece biz değil, otel sahipleri alenen söylüyor da zaten...

......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Yeni uzman olmuştu. Kasabada muayenehane açtı. Birkaç gün sonra biri geldi, onu doğuma çağırdı. Ertesi gün eve dönen doktoru, karısı merakla karşıladı:
- Nasıl oldu?
- Ah sorma, hiç iyi değil. Çocuk ters geliyordu. Forsepsle almak zorunda kaldım. Fakat bir türlü çıkmadı, parçalandı. Bir saat sonra da annesi öldü.
- Vah vah, zavallı baba kim bilir ne kadar perişandır?
- O da öldü.
- Anlayamadım... Nasıl o da öldü?
- Forsepse dayanmış, bütün gücümle çekiyordum. Çocuğun bacağı kopunca bütün ağırlığımla arkaya düştüm. Adamcağız arkada duruyormuş. Başı duvara çarptı, beyin kanamasından öldü.
Bir hafta sonra doktoru yine doğuma çağırdılar. Geç saatte yorgun argın dönünce, karısı:
- Doğum nasıl oldu? diye sordu.
Doktor:
- Gelişme var karıcığım. Bugün babayı kurtardım...