Bu şehrin ortak hassasiyeti...

Eskişehir sosyal yaşamı olan bir kenttir.Sosyallik belki de bu şehirde yaşayanların en büyük ortak alışkanlıklarının başında gelir.Aniden ortaya çıkan bir durum da değildir üstelik.Şehirde sosyal yaşama olan tutku ve alışkanlık,...

Eskişehir sosyal yaşamı olan bir kenttir.
Sosyallik belki de bu şehirde yaşayanların en büyük ortak alışkanlıklarının başında gelir.
Aniden ortaya çıkan bir durum da değildir üstelik.
Şehirde sosyal yaşama olan tutku ve alışkanlık, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren edinilmiştir.
Anadolu'nun birçok şehrinde kadınlar etek dahi giyemezken, Eskişehir'in Bademliğinde kadınların mayolarıyla havuza giriyor olması ve bu durumun şehirde yadırganmayıp, tepki görmemesi buna en somut örnektir.
Yine...
Anadolu'nun bir çok kentinde sinemalar "Gavur icadı" olarak tanımlanır ve gidilmesi "günah" şeklinde tanımlanırken, Eskişehir'in yazlık-kışlık sinema ve tiyatrolarla dolu olması bir başka somut örneği oluşturur.
Şu da bir gerçektir ki, Yılmaz Büyükerşen'in Büyükşehir belediye Başkanlığı, Ahmet Ataç'ın da Tepebaşı Belediye Başkanlığı görevine gelmeleriyle birlikte sosyal projelere yönelik ağırlıklı projeler Eskişehir'deki var olan sosyal yaşamı en üst seviyeye taşımıştır.
Sonuç olarak:
Sosyal bir şekilde yaşamak: Eskişehirlilerin sevdiği, benimsediği, alıştığı ve kaybetmesi halinde mutsuz olacağı bir olgu halini almıştır.
Bunu bu sütunlarda defalarca dile getirdik.
Eskişehirli alıştığı sosyal yaşama tehdit olarak gördüğü her hareketin karşısında yer alır.
Şehrin sosyal yaşam alanında elde ettiği kazanımların kaybedilme korkusunu sürekli içinde taşır.
O yüzden...
Eskişehir'de sosyal yaşamı koruyucu ve kollayıcı söylemler seçimlerin hep kazananı, sosyal yaşamı önemsemeyen hatta karşısına alan söylemler hep kaybetmiştir.
Sonuç olarak...
Bu şehirde özellikle belediye yönetimlerini kazanmanın yolu, öncelikle var olan sosyal yaşama tehdit oluşturulmayacağının iknası ile sosyal yaşamı daha da güçlendirme vaatlerinden geçer.
İşte o yüzden...
Şehrin bu önemli hassasiyetinin farkına varanlar, girdikleri her seçimi sürekli kazanmıştır...
İşte o yüzden...
Şehrin bu hassasiyetinin farkına varamayan ya da görmek istemeyen, her seçimde hüsrana uğramıştır.
İster kabul edin ister etmeyin Eskişehir, diğer sahip olduğu etkenlerin yanı sıra özellikle sosyal yaşamıyla beğenilen, imrenilen, "Keşke bizim şehrimiz de böyle olabilse" denilen bir şehirdir.

Dahası...
Var olan ve yakındığımız olumsuzluklarına rağmen Eskişehir, başka şehirlerden gelen insanların "burada yaşamayı isterim" değdi bir şehirdir.
Doğrusunu söylemek gerekirse, önceki akşama kadar böylesine bir yazı kaleme alacağımız aklımızda yoktu.
Şahit olduğumuz bir dizi olaylar biz bu gün bu yazıyı yazmaya yöneltti.
Hepinizin bildiği üzere önceki gün Türkiye kupası final maçı oynandı Eskişehir'de.
Başakşehir ile Konya final maçında karşı karşıya geldi.
İşte bu maç için Konya'da binlerce taraftar Eskişehir'e aktı.
Eskişehir'in merkezi bir anda Konyaspor'un Yeşil-Beyaz renklerine büründü.
Porsuk sahil yolundan yürürken, önümüzde yürüyen orta yaşlarda iki Konyaspor taraftarı ile ellerinden tuttukları çocuklarının konuşmalarına şahit olduk ister istemez.
-"Şehirde acayip bir huzur, müthiş bir güzellik ve insanı bağımsız hissettiren bir ambiyans var" diyordu adam yanında yürüyen arkadaşına...
Diğeri ise "harika yahu! Baksana kimse kimseyle ilgilenmiyor, kimse kimseyi rahatsız etmiyor. Her anı adeta dolu dolu yaşayan bir şehir olmuş burası. İlk defa geldim ve çok beğendim. İnsanın burada ömrü uzar" yorumunu yapıyordu.
O anda elinden tuttuğu Konyaspor forması giymiş tahminen 8-10 yaşındaki çocuğun "Baba keşke annemi de getirseydik, o da görseydi" dediğini ve babasının da çocuğa "Getiririz oğlum. O'nun için bir daha geliriz Eskişehir'e. Nasıl olsa hızlı trenle 2-3 saat ancak tutuyor" cevabını duyduk.
O sırada 2 baba ile çocukları, porsuk kenarındaki cafelerden birine girdiler.
Geldikleri şehirlerinde, Ramazan ayı olması nedeniyle, o saatte açık bulamayacakları cafelerden birinin ön masasına oturdular.
Durup çaktırmadan bir süre izledik...
Çocukların önüne meyve suları geldiğinde, babalar sigaralarını yakmış, önlerine gelen çayların şekerlerini karıştırıyorlardı.
Belki de yanılıyoruzdur ama...
Şehirlerinde karşı karşıya kaldıkları mahalle baskısından bir günlüğüne de olsa kurtulmuş olmanın izlerini gördük yüzlerinde...
Ve tüm bu şahit olduklarımızdan sonra kendi kendimize bir kez daha dedik ki:
-"İyi ki bu şehrin sosyal yaşama sahip çıkma tutkusu var. İyi ki bu şehirde yaşayanların var olan sosyal yaşam kazanımlarını kaybetme korkusu var. Ve iyi ki ben bu şehirde yaşıyorum..."
.....
Yeni sistem umarız...
Referandum ile birlikte ülke yönetim sistemi değişti.
Yeni bir yönetim sisteminin ilk günlerini yaşamaya başladık.
Referandumla birlikte oluşan yeni sistemin ne getirip re götüreceğini bilemiyoruz.
Yaşayınca göreceğiz.
Ancak, çeşitli endişeler var yeni sisteme yönelik.
Hatırlanacaktır...
Süleyman Demirel, 12 Eylül darbesinin hemen sonrasında, oldukça dar çerçevede anlatmıştı o süreci: Güvenoyu almadan Sıkıyönetim Koordinasyon Kurulu'nu toplayıp
"Değerli komutanlar, biz eğer hükümet kurar ve güvenoyu alırsak üç ayıbı ortadan kaldırmak istiyoruz.
1-Devlet, bu anarşi hadiselerini kimin yaptığını bilmiyorsa ayıptır.
2-Bu anarşiyi ve bu adam öldürmeleri kimin yaptığını biliyor ve gereğini yapmıyorsa ikinci ayıptır.
3-Ve bu anarşiyi ve adam öldürmeleri kimin yaptığını biliyor ama hakkından gelemiyorsa bu üçüncü ayıptır ve o zaman devlet bitmiştir." Demişti.
Umarız önümüzdeki yeni sistemin getireceği yeni yönetim anlayışı, devlet tarafından kimin ne yaptığının bilindiği, gereğini yaptığı ve hakkından geldiği bir süreç olur.
Yeni yönetim sistemiyle umarız:
Devletin bilmediği, bilip de gereğini yapmadığı,bilip de hakkından gelemediği ikinci bir süreç yaşamayız.

.....
Üçte üç geliyoooor...
Önce Beton Adamlar, Yani Selka Hentbol takımı, ilk kez katıldığı Hentbol 1. Liginde şampiyonluğunu ilan edip, süper lige yükseldi.
Eskişehir'i gururlandırdı.
Ardından...
Nesine.Com Eskişehir basket takımı, play-off'a kalarak, önce büyük bir umut oldu, ardından önceki gün sahadan galip ayrılarak Basketbol süper ligine yükseldi.
Eskişehir ikince kez Eskişehir basket takımı ile gururlandı.
Sıra geldi Eskişehirspor'a.
Eskişehirspor, Antalya'da oynanacak olan Göztepe maçını geçerse, süper lige yükselecek.
Böylece...
Eskişehir 3'de 3 yapacak.
Yani...
Hem Hentbol, hem basketbol hem de Futbol'da süper bir şehir olacak...
Her üç spor dalında da Eskişehir spor sevdalıları 2017 yılını hiç mi hiç unutmayacak.
2017 yılı Eskişehir'in spor'da "süper" olduğu bir yıl olarak sürekli hafızalarda kalacak.
Bir şehir için bundan güzel bir yıl olabilir mi?

Haberleri