Büyükşehir Belediyesine yapılan operasyon ve ardından başlatılan yargı süreci ister istemez gündeme oturunca, çoğu mesele unutulup gitti.
Unutulan meselelerin başında da, mevcut stadyumun bulunduğu alana ne yapılacağı sorusu vardı.
Herkesin bildiği üzere Eskişehir'e yeni bir Stadyum yapılıyor.
Sazova'ya yapılacak olan stadyumun ihalesi tamamlandı.
33 Bin kişilik stadyum 2015 yılında tamamlanacak.
Ve yeni stadyumu TOKİ yapacak.
TOKİ Eskişehir'e yeni stadyum yaparken, eski stadyumu da alacak.
Netice olarak...
Mevcut Atatürk Stadyumu alanına TOKİ ne isterse yapacak.
Bir anlamda...
TOKİ, Eskişehir'e yapacağı yeni stadyumun parasını, mevcut Atatürk Stadyumunun yerini değerlendirerek yapmış olacak.
Üstüne de, kazandığı parayı cebine koyacak.
İyi güzel de, TOKİ mevcut Atatürk Stadyumunun bulunduğu alana ne yapacak?
İşte merak edilen ve herkesin de sorduğu soru bu.
TOKİ nin, mevcut Atatürk Stadyumunun bulunduğu alana ne yapacağını kemse bilmiyor.
Ne Belediyelerin haberi var TOKİ nin buraya ne yapacağından ne de Milletvekillerinin.
Vatandaş zaten bi haber olup bitenlerden.
Hatta Bakanlıkların bile haberi yok. Zira, CHP li Milletvekili Kazım Kurt buraya ne yapılacağını soru önergesi ile sormuş, hala kendisine bir cevap verilmemiş.
Bunun üzerine...
Vatandaş gibi, bilgi edinme yasasından faydalanarak aynı soruları sormuş...
Ona da cevap alamamış.
Anlayacağınız...
Mevcut Atatürk Stadyumunun yerine ne yapılacağını TOKİ den başka kimse bilmiyor.
TOKİ de buraya ne yapılacağını bir türlü söylemiyor.
Ne, mecliste ki soralar cevap buluyor, ne de bilgi edinme yasası ile sorulan sorular.
Şimdi yazıyı okuyup da;
-"İyi de sen niye yazıyorsun. Adamlar milletvekilinin sorusuna bile cevap vermiyor, sana mı verecek?" diye düşünebilirsiniz...
Haklısınız da...
Zaten TOKİ nin kalkıp, yazdığımız bu yazı üzerine "Biz buraya şunu yapacağız bunu yapacağız" demesini falan beklemiyoruz.
Dese, bizden önce iktidar partisi milletvekillerine söylerdi.
Onlar da, mevcut Atatürk Stadyumunun olduğu yere ne yapılacağını halka açıklardı.
Onlara bile açıklamadıkları şeyi bize söyleyecek halleri elbette yok.
Bizim derdimiz sadece, operasyon ve hukuk süreci gündeminin gölgesinde kalan konuyu biraz daha üste çıkartalım istedik.
...........
Sıkıntı bir aylığına ertelenmiş..
Yine, geçtiğimiz ayların en önemli gündem maddesiydi hatırlarsınız.
Büyükşehir Belediyesinin en önemli kurumlarından biri olan ESKİ Genel Müdürlüğünde, Genel müdür problemi baş göstermişti.
Yıllardır Büyükerşen ile uyumlu bir çalışma içinde olan Genel müdür Garip Yıldırım, hem Büyükerşen'in 'Beynimin yarısı" dediği kişiyle kavga etmesi, hem de CHP kongre sürecine müdahil olmasıyla bir anda gözden düşüvermişti.
Bunun sonucunda, uzunca sayılabilecek bir süre izne ayrılmıştı Garip Yıldırım.
İzinliyken, emeklilik dilekçesi işleme konulmuş, yerine de, daha önceden emekli olan eski Genel müdür kurumda göreve başlatılmıştı.
Tüm olan bitenlere rağmen emekli olmayacağını söylüyordu Garip Yıldırım.
-"Yasalar bana 65 yaşına kadar hizmet etme imkanı tanımış. Daha 13 yılım var. Bu da 2,5 Belediye Başkanı daha göreceğim demektir. İznim bitince gidip görevime başlayacağım" demişti.
İşte izin süresi sona erdi.
-"Garip Yıldırım izin bitimi işine mi gidecek? Yoksa Emekli mi olacak?" diye beklenirken, başka bir şey oldu.
Garip Yıldırım bir aylık rapor aldı.
Sizin anlayacağınız...
ESKİ Genel müdürlüğünde, izin süresinin bitmesiyle birlikte yaşanması beklenen sıkıntı bir ay daha ertelenmiş oldu.
...........
Bir günde jet Profesörlük...
Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bir Prof kadrosu ilan ediliyor.
Ama ne hikmetse, kadronun ihdas edildiği bölümde var olan iki Prof hoca jüriye konulmuyor.
5 kişilik jürinin tamamı, dışarıdan geliyor.
Bunun üzerine 30 Ocak tarihi'nde intihal duyurusunda bulunuyor bölümde görev yapanlar.
Başta YÖK olmak üzere, Üniversitelerarası kurula, Üniversiteye ve dekanlığa.
Ancak...
Dosya 4 Şubat'ta jürinin eline ulaştı. Bir gün içinde jüri dosyayı inceledi, raporunu yazdı ve Üniversiteye postaladı.
6 Şubat tarihi'nde de Rektörlük söz konusu kişiyi Prof olarak atadı.
Şimdi herkes bu Jet Profesörlüğün nasıl gerçekleştiğini merak ediyormuş.
Zira...
Normalde Prof atama süresi 2 ayı buluyormuş.
Daha doğrusu...
Jürinin raporlarını hazırlaması yaklaşık 2 ay sürüyormuş.
Durum ortaya çıkınca, dekanlar dahil "Bu iş nasıl oldu böyle yahu?" diye birbirine sorar olmuş.
Ama...
Hiç kimse durumu Rektöre sesli sorma cesaretini de bulamamış.
Durumu öğrenince biz de merak ettik gerçekten.
Bir gün içinde prof nasıl olunuyor?
Diğer adayların jüri raporları gelmeden, Etik kurula yapılan itiraz daha sonuçlanmadan jüri bir günde nasıl toplanıp, dosyayı görüşüp karar veriyor ve Rektörlük de aynı gün nasıl Prof olarak atayabiliyor?
Eğer bize birileri bunu anlatırsa, hem bizim hem de bunu merak edenlerin merakları giderilmiş olur.
...........
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Yaşlı bir adam emekliye ayrılır ve kendine bir lisenin yanında küçük bir ev alır. Emekliliğinin ilk bir kaç haftasını huzur içinde geçirir ama sonra ders yılı başlar. Okulların açıldığı ilk gün, dersten çıkan öğrenciler yollarının üzerindeki her çöp bidonunu tekmelerler, bağırıp, çağırarak. Bu çekilmez gürültü günler sürer ve yaşlı adam bir önlem almaya karar verir. Ertesi gün çocuklar gürültüyle evine doğru yaklaşırken, kapısının önüne çıkar, onları durdurur ve, "Çok tatlı çocuklarsınız, çok da eğleniyorsunuz. Bu neşenizi sürdürmenizi istiyorum sizden. Ben de sizlerin yaşındayken aynı şekilde gürültüler çıkarmaktan hoşlanırdım bana gençliğimi hatırlatıyorsunuz. Eğer her gün buradan geçer ve gürültü yaparsanız size her gün 1 dolar vereceğim..."
der. Bu teklif çocukların çok hoşuna gider ve gürültüyü sürdürürler. Birkaç gün sonra yaşlı adam yine çocukların önüne çıkar ve onlara şöyle der; Çocuklar enflasyon beni de etkilemeye başladı bundan böyle size sadece 50 sent verebilirim."
Çocuklar pek hoşlanmazlar ama yine devam ederler gürültüye. Aradan bir kaç gün daha geçer ve yaşlı adam yine karşılar onları.
"Bakın" der, "Henüz maaşımı alamadım bu yüzden size günde ancak 25 sent verebilirim, tamam mı?"
"Olanaksız bayım" der içlerinden biri, "Günde 25 sent için bu işi yapacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Biz işi bırakıyoruz."
Bu şehrin ortasına ne yapılacağını kimse bilmiyor
Büyükşehir Belediyesine yapılan operasyon ve ardından başlatılan yargı süreci ister istemez gündeme oturunca, çoğu mesele unutulup gitti.Unutulan meselelerin başında da, mevcut stadyumun bulunduğu alana ne yapılacağı sorusu...