BU VATAN BİZİM...

Hatay’ın, İskenderun ilçesi Belediye Başkanı Sayın Mete Aslan, kent merkezindeki panolardaki ’’Bu vatan bizim, ya sev ya terk et’’ yazılı ve kendi fotoğrafları bulunan pankartların arkasında olduğunu belirtmesi, ülke...

Hatay'ın, İskenderun ilçesi Belediye Başkanı Sayın Mete Aslan, kent merkezindeki panolardaki ''Bu vatan bizim, ya sev ya terk et'' yazılı ve kendi fotoğrafları bulunan pankartların arkasında olduğunu belirtmesi, ülke genelinde, özellikle de medyada tartışma konusu yapıldı. Ancak hiç kimse, bu sloganın, sebep/sebeplerini sorgulamadığı gibi yargısız infaz da yaptılar.
Diğer yandan eski Maocu, bugün ise liberal olan, Bugün Gazetesi köşe yazarı Gülay Göktürk, "Kürtler ne zaman isyan edecek?" başlıklı yazısı ve DTP' nin tahrik kokan mitinglerinde yaşananlar, özellikle de sözcülerin sözleri, Sayın Mete Aslan' ın afişindeki ifadelerinden daha mı az tehlikelidir? Türk halkı, artık gerçekleri görmelidir. Türkiye' de, özelikle de İskenderun İlçesinde ilginç olduğu kadar, dikkat çeken çok tehlikeli gelişmeler yaşanıyor. İlçede iki polis, PKK teröristleri tarafından şehit edilmiş, yabancılara toprak satışı ise tehlikeli boyutlara ulaşmıştır. 4916 sayılı "Yabancılara Taşınmaz Satışı Yasası"nın yürürlüğe girmesiyle birlikte toprak satışlarının olağanüstü derecede arttığı Hatay'da, yasaların öngördüğü binde 10 sınırı da aşıldı. Resmi verilere göre de Hatay'da en fazla arazi satın alan yabancıların Suriye uyruklu olduğu öğrenildi. Rakamlara göre, bugüne kadar 2 bin 481 Suriye vatandaşı, Hatay'da yaklaşık 253 bin 440 dekarlık taşınmaza sahip oldu. Devlet Denetleme Kurulu'nun rakamlarına göre ise Hatay'da 2005 yılında, Suriye vatandaşlarının, mülkiyetine geçen arazi miktarı 117 bin dekardır.
Yine Tapu ve Kadastro eski Genel Müdür Yardımcısı Orhan Özkaya, bölgede Kilis ve Mardin ile Reyhanlı, Erbeyli, Nusaybin, Oğuzeli, Altınözü, Kırıkhan, Kızıltepe ilçelerindeki satış oranlarının da son iki yılda artış gösterdiğini, Güneydoğu Anadolu'da, tercih edilen bölgenin, coğrafi açıdan dikkat çekici olduğunu söyledi.
Hatay, Adana, Mersin' de demografik yapının değiştirilmesi, artış trendine girmesini geleceğe yönelik senaryolar yönelik olup, "kaygı verici" dir. Nitekim Sayın Özkaya, bazı çevreler tarafından Hatay'da "nüfus değişimi" yapılmak istendiğini ve ileride Irak'ın kuzeyindeki sözde devletçiğe katılım ile ilgili "referandum" hayalleri kurulduğunu söyleyerek, "Amaç, önce Suriye'ye ama aslında Büyük Kürdistan'a Hatay'ı eklemektir. Zira Kürdistan haritası, Suriye'yi de kapsamına almaktadır. Bütün bunlar, Büyük İsrail Projesinin parçalarıdır" sözleri dikkate alınacak niteliktedir. İleride bu toprakların İsrail-ABD ortaklı dev şirketlere satılabileceği ve ABD'nin, Irak, İran ve Türkiye'yi parçalama senaryosunda, Hatay'ın çok önemli olduğunu her vesile söyleniyor.
Hülasa Türkiye için söylenen bu senaryolar, hiçte hayra alamet değildir. Çünkü tarih, bu tür senaryoların toplumlara neye mal olduğuna şahittir. Ayrıca, Filistinlilerin, toprak satışından, alınacak çok ders var. Ancak hükümet ve AKP kurmayları, yabancılara mülk satışına hız kazandırarak, maden arama ruhsatı, toprak satışı ve kiralamaları ile oluşacak tehlikeleri, görmemezlikten geliyorlar. Oysa atalarımız, "Vatan namustur, ancak alındığı bedelle verilebilir, karşılığı ise kesinlikle para olamaz " demişti. Bunca yaşanalar ve senaryolar, orta iken Sayın Aslan' ın, "...Birisi 'Misak-ı Milli hudutları değişebilir', 'değişmelidir' diyor. Bu vatan bizim. Ben burada Kürt, Arap, Çerkez diye hedef göstermedim ki, bir kesim buna büyük bir tepki gösterip, sanki kendilerine zulmedilmiş, hakaret edilmiş gibi açıklamalar yapıyorlar. Esas hakaret edilen, küçümsenen, hor görülen biziz. Bir söz söyledik, kıyamet kopardılar. DTP' li belediye başkanları, gece gündüz konuşuyorlar, birliğimizi tartışıyorlar, onlar ırkçı olmuyor, Mete Aslan mı oluyor?
Ben Türküm dediğimde, ayrım yapıyorsun diyorlar, Kürdüm diyene neden bir şey denilmiyor? Biz, hiçbir ırk, dil, din gözetmeden 'bu vatan bizim' dedik. Suç mu?" ve "Biz ayırım yapmayız. Ancak, vatanımıza, bayrağımıza söz ettirmem. Türk milliyetçisi olmam, vatanımı, bayrağımı sevmem suç mu?" sözlerine, katılmamak mümkün müdür? Ayrıca Avrupa Birliği'nin, geçen ay gündeme gelen, Kürt raporu' nda, " Türkiye zor bir döneme doğru gidiyor. Halk, gittikçe bölünüyor. Durum, PKK'nın, terör ve propaganda eylemlerinin yükselmesiyle daha da kötüleşiyor." Tespitleri ortada iken, hala Sayın Aslan gibi, tepki gösteren ve ülkesine sahip çıkanlara, yargısız infaz yapılıyor, siyasi otorite, özellikle de halk da bu tür gelişmelere, duyarsız ise başka ne denebilir ki?
Allah, Türk Milletini korusun...

Haberleri