Burhan Sakallı'nın ani çıkışı ve düşündürdükleri...

Milletvekili Nabi Avcı, "Eskişehir'e ikisi vakıf, biri de Devlet Üniversitesi olmak üzere üç Üniversite girişimi var" diyerek getirdi konuyu gündeme.
Tüm bu girişimlerin gerçekleşmesi halinde Eskişehir'in 5 Üniversiteye sahip bir kent olacağını söyledi.
Doğrusunu söylemek gerekirse...
Bu konuda bize göre açıklama yapmaya en yetkin kişi Nabi Avcı'dır.
Çünkü...
Kendisi hem Akademisyen, Hem milletvekili hem de TBMM Eğitim komisyon Başkanı.
Hemen ardından bu açıklamayı değerlendirdi Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen.
-"5 Üniversite meselesi iyi düşünülmeli" dedi önce.
Ardından da...
-"Bu konuda bir yol haritası çizilmeli, yeni Üniversitelerin açılması masaya yatırılmalı" diye de yorumda bulundu.
Doğrusunu söylemek gerekirse...
Bu konuda bize göre değerlendirme yapmaya en yetkin kişi de Yılmaz Büyükerşen'dir.
Çünkü...
Kendisi hem Akademisyen, hem Eskişehir'deki iki Üniversitenin kuruluşunda önemli bir yer tutmuş eski bir rektör ve hem de Büyükşehir Belediye Başkanı.
Dolayısıyla...
Hükümet kanadının önemli ve yetkin bir ismi, yani Milletvekili Nabi Avcı yeni kurulacak Üniversitelerden bahsediyor.
Eskişehir'in Üniversiteler konusunda en yetkin ismi olan Yılmaz Büyükerşen ise, "Bunu yaparken iyi düşünmek lazım" diye uyarıda bulunuyor.

TAM BU ARADA SAKALLI
ÇIKIYOR MEYDANA
Üniversiteler konusunda yetkin ve uzman iki kişinin söyledikleri Basına yansıyınca, ortaya birden Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı çıkıyor.
Önce Eskişehir'e 5 Üniversitenin bile az olduğunu söylüyor.
Ardından da Büyükerşen'i ve uyarılarını eleştirerek;
-"Masa etrafında toplanma şimdi mi aklına geldi" eleştirisinde bulunuyor.
Hatta...
Büyükerşen'in, kendisi tarafından getirilmeyen hiçbir hizmeti beğenmediğini ve karşı çıktığını söylüyor açık açık.

BU "BENİ ARTIK GÖRÜN YAHU"ÇABASI MI?
Burhan Sakallı'nın Büyükerşen'in tavrı ile ilgili söylediklerine diyeceğimiz bir şey yok.
Çünkü bizi, Büyükerşen hakkında söyledikleri değil, böyle bir tartışmada ki ani çıkışı ilgilendiriyor.
Yukarıda da söyledik.
Üniversiteler konusunda iki yetkin ve uzman kişinin söyledikleri sözler karşı karşıya gelmişken, bu sözlerin arasına Burhan Sakallı'nın giriyor olması, bize biraz "Ben de varım. Beni artık görün" çabası olarak geldi.
Peki niye "Beni artık görün" çabası içinde Burhan Sakallı?
Çünkü her defasında Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmak istiyor, ama her defasında kendisine "Sen Odunpazarı'nda kal" deniliyor.

SAKALLI'NIN BÖYLE BİR ÇABAYA
İHTİYACI VAR MI?
Tablo böyle olunca insanın aklına ister istemez "Sakallı'nın böyle bir çabaya ihtiyacı var mı?" sorusu akla geliyor.
Öyle ya, şu anda iktidar partisinin seçilmiş tek ismi Burhan Sakallı.
Şehir merkezinde AKP'nin seçilmiş tek Belediye Başkanı.
Doğal olarak, önümüzde ki seçimlerde Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı konusunda en şanslı isim.
Şansı bu kadar çok olmasına rağmen "Yeter artık bu seçimde bari beni görün" şeklinde ki aleni çabası gerçekten şaşırtıyor.
Demek ki...
Burhan Sakallı ya önümüzde ki seçimlerde Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını riske atmamak için böyle bir çaba içine giriyor.
Ya da...
Bu konuda kendine olan özgüveni giderek azalıyor...
Bize göre...
Yeni Gar yeni Üniversiteler kurulması konularına ani çıkışlarla müdahil olması ve Büyükerşen'e bugüne kadar olmamış biçimde cephe açması, bunu açıkça gösteriyor...
Üstelik...
Tam da adaylık meselelerinin yavaş yavaş konuşulduğu şu günlerde...
.......
Bu şehirde yaşadığımız tuhaflıklar var...
Eskişehir'de mutlaka siz de hissediyorsunuzdur ama bazı tuhaflıklar var.
Daha doğrusu çelişkiler.
Ve biz bu şehirde bu tuhaflık ve çelişkilerle birlikte yaşıyoruz.
Örneğin...
Kentin kimliklerini sıralarken, "Eskişehir havacılık kentidir" diyoruz farzı misal.
Bunu söylerken, Hava kuvvet komutanlığının Eskişehir'de oluşundan, Havacılık Sanayinde Eskişehir'in müthiş bir atılım yaptığından ve Uluslararası havaalanına sahip şehirler arasında bulunmamızdan yola çıkarak söylüyoruz...
Belki haklıyız bu kimlikle övünmeye ancak...
Eskişehir'den hala uçak seferleri olmayışının yaratmış olduğu tuhaflığa akıl sır erdiremiyoruz.
Örneğin...
Kentin kimliklerini sıralarken, "Eskişehir demiryollarının merkezidir" diyoruz...
Ama bu şehrin hala Demiryolu ile bir liman bağlantısı olmayışının çelişkisini yaşıyoruz.
-"Spor kentiyiz" diyoruz ama, yıllardır doğru dürüst bir Stadyum yapılması için tartışıyoruz.
Şehrin övünülen kimliklerini sıralarken, "Eğitim öğretim" kenti olduğumuzu söylüyoruz ama, her fırsatta Üniversitelerin şehre kazandırdığı değerden çok, açtığı sorunlarla haşır neşir oluyoruz.
Buraya kadar anlattıklarımız, bizim kendi içinde yarattığımız çelişki ve tuhaflıklar.
Bir de bizim dışımızda yaşanan ve bu şehirde yaşayanları çileden çıkartan tuhaflıklar var.
Ne mi bu tuhaflıklar?
Hepiniz biliyorsunuz...
Son yıllarda Eskişehir'in bir kimliği daha oldu.
-"Eskişehir turizm kenti" kimliği kazandı.
Üstelik...
Şehir merkezi turizmi olan ender illerden biri haline geldi.
Birileri de çıkıp bu kimliği "Fuhuş Kenti" ilan ederek yok etmek isterken, içimizde yaşayan birçok kişi de ucundan tuttu.
Netice olarak...
Eskişehir'in sahip olduğu birçok kimlik, bu kimliklerle birlikte yaşadığı tezat ve çelişkiler de var.
Bu arada.
Son yaşadığımız olayda olduğu gibi, kasıtlı olarak bu kimlikleri yok etmeye çalışanlar da...
......
İyi
bayramlar...
Milli ve Dini Bayramlarımızın, birlik ve beraberliğimizde önemli yerleri var.
Ama ne yazıktır ki, ne Milli ne de Dini Bayramlarımız eskiye özlemi aratır hale geldi.
Dini Bayramlarımız her geçen yıl gelenek ve göreneklerimiz unutularak devam ediyor.
Milli Bayramlarımızın geldiği hal de ortada.
Temennimiz...
Milli ve Dini bayramlarımızın eskiden olduğu gibi ağız tadıyla ve coşkuyla kutlanması.
Bu temennilerle hepinizin önce Kurban Bayramını, ardından da kutlayacağımız Cumhuriyet bayramınızı kutluyorum..