Büyükerşen ismi üzerinden yapılan pazarlıklar...

İster kabul edin, ister etmeyin...
İster sevin, isterse sevmeyin...
11 ay sonra yapılacak olan mahalli seçimlerde, özellikle de Büyükşehir belediyesinde iktidar partisi AKP ye karşı seçimi kazanabilecek tek isim mevcut Büyükşehir belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen...
DSP'den seçime gireceğini söyleyen Büyükerşen'in, AKP'ye karşı seçimi kazanabilmesinin tabii ki bazı koşulları var.
Bu koşulların başında da, Büyükerşen'in Sol ve AKP dışında ki Sağ partilerden oy alması geliyor.
İşte bunun biliniyor olması da...
Bazı partilerin ya da kişilerin, pazarlık yapma isteklerini dürtülüyor.
-"Büyükerşen'in kazanması madem ki bizim oylarımıza bağlı, o halde bize de bir yerleri vermesi gerekiyor" düşüncesiyle hareket edenler...
Belki bu günden söyleyemedikleri bazı şeyleri...
Önümüzde ki günlerde açıkça söyleme cihetine gidebilecekler...
Yani...
İşi, "Madem bana bir yerleri vermiyor, o halde o da seçilemesin" demeye bile getirecekler...
Peki buna hakları var mı?
Görünürde var...
Peki bu hakkı kullanmak, onlara bir şey kazandıracak mı?
İşte, pazarlık yapmak isteyenlerin bizce düşünmesi gereken asıl konu bu olmalı...
Yani...
Birileri, ilk önce oturup...
-"Seçimleri AKP mi?, yoksa Büyükerşen mi kazansın?" sorusuna cevap bulmalı...
Eğer "AKP kazansın" diyorlarsa, yapılacak şey zaten basit. Gidip desteği de, oyları da bu partiye verecekler.
Yok, "seçimleri Büyükerşen kazansın" diyorlarsa, bu konuyu pazarlık haline getirmemeleri...
Dahası...
Destek karşılığında, hiçbir talepte bulunmamaları gerekiyor...
Birileri çıkıp;
-"Biz bedavaya mı siyaset yapıyoruz? Madem bizim sayemizde olacak, bize de bir şeyler düşmesi lazım" diyebilir...
Bu mantık...
-"Ben yoksam, sen de olma" mantığından başka bir şey değildir.
Madem iktidar partisi karşısında seçim kazanabilmenin tek dayanağı Büyükerşen... Bu durumda yan argümanları belirleme inisiyatifinin de, Büyükerşen'e bırakılması gerekmiyor mu?
Hele hele...
Meclislerde, çoğunluk olmaması nedeniyle yaşanan sıkıntılar orta yerde durup dururken...