CAMİLER VE ÇOCUKLAR

Camiler Peygamberimizden, bu güne kadar, hem Müslümanlar' ın toplu halde ibadet ettikleri mekânlar, hem de bir eğitim yuvasıdır. Ancak Adana'daki bir camide, Kuran Kursu'nun yanı sıra, karate dersi verilmesi, bir camide de voleybol oynanması, eleştirilere neden oldu. İlgililer, neden olarak da, camilerin çocuklara sevdirilmesini gösterdiler.
Elbette Diyanet Başkanı Sayın Prof. Dr. GÖRMEZ' in, söylediği gibi, çocuklar için ibadet edilen mekânlar, soğuk, sönük donuk ve ürkütücü olmamalıdır. Çocuğuyla, genciyle yaşlısıyla, toplumun bütün kesimlerinin, camilerde, huzura erme hakkı vardır. Ayrıca çocuklar, cami ve ibadet adabını ancak o mekânda bulunup tecrübe ederek öğrenebilir. Onlara, camide nasıl davranacağına dair uyarı yapılırken, sevecen ve şefkatle yaklaşmak gerekmektedir.
Ayrıca İslam âleminde, "CAMİLER", ibadet yeri olduğu gibi, bir nevi mekteptir de. Huzur yuvası, edep, ilim ve irfan dergâhıdır. CAMİLER, Müslümanlar için, uyanma, silkinme ve şuurlaşma merkezidir.
ATATÜRK, "Efendiler, camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler itaat ve ibadet ile beraber, din ve dünya için, neler yapılmak lazım geldiğini düşünmek, yani meşveret için yapılmıştır." demiştir.
Diyanet İşleri Başkanlığı'yla, Spor Genel Müdürlüğü arasında 30 Nisan 2012 tarihinde, yaz kuran kurslarına katılan çocukların, sportif faaliyetlere yönlendirilmesine ilişkin imzalanan işbirliği protokolü, çeşitli illerde uygulamaya kondu.
Genelde gereği, pek çok camide de Kuran Kursuna gelen çocuklar, karate voleybol gibi sportif faaliyetler yapıyor ve Cami içinde, koşu yapıyorlar. Bu tablo aklıselim insanlarımızı üzdü. Kamuoyunda da tepki geldi.
Oysa amaç dışı kullanan, her faaliyet, ibadet yeri de olsa itibarsızlaşır. Hele bu faaliyet, çocuklarımıza yönelikse, bu durum kalıcı da olur. O nedenle de Diyanet İşleri Başkanlığı ve Spor Genel Müdürlüğü Protokolü, çocukları camiye alıştırmayacak, bilakis çocuklarımıza, camilerle ilgili yanlış eğitim verilecektir.
Mimarlar odası da, 2001 yılında yayınladığı, Küçük bir kitapçıkta, özetle: "cami dediğimiz yapı biliyorsunuz günde bir iki kez kullanılan, çoğunlukla boş duran bir mekân. Haftada bir kere cuma günleri ve bir de dini bayram günleri doluyor. Oysa camiler genelde şehirlerin en işlek ve merkezi yerlerinde bulunuyorlar, İbadet edecek insanlar için plazaların veya AVM 'lerin işlevsiz katlarında mekânlar oluşturulsa ve ibadet trafiği oralara kanalize edilebilse: Camiler, kültür merkezi olabilir, restoran olabilir, sergi sarayı olabilir, müze olabilir gibi, teklifte bulunmuştu.
Aslında Mimarlar Odası, camilerle ilgili çözüm üretmek yerine, kentlerde, bu faaliyetlerin yapılabileceği, mekânların yapılması için, belediyelerle işbirliği yapmalıdır.
Diyanetin genelgesinden evvel, İl Müftü yardımcımızla, bu durumu paylaşmış, cami içlerinde, etkinlik ve sportif faaliyetlerin yapılmamasını istemiştik. Önerimize olumlu bakmış, bu hususta dikkatli olduklarını da söylemişti.
Ve nihayet! Camilerdeki olumsuz gelişmelerle ilgili olarak, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, imzasıyla yayımlanan, "Sosyal ve Sportif Faaliyetlerin İcrasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar" başlıklı bir genelge yayınlandı.
Diyanet Kuran kurs saatleri dışında, öğrencilerin gelişim düzeylerine uygun olarak öğreticilerin gözetiminde, gerekli önlemler alınarak, bazı sosyal ve sportif faaliyetlerin profesyonel olarak icra edilmesi için, Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü ile işbirliği protokolü imzalandığını belirttikten sonra. " ...Ancak yaz Kur'an kurslarının açılmasıyla birlikte Kur'an eğitim ve öğretiminin yapıldığı bazı kurslarda, İslam dininin temel ilkeleriyle camilerin adab, saygınlık ve mehabetiyle örtüşmeyen, bir takım etkinliklerin, az da olsa icra edildiği müşahede edilmektedir." görüşünü kamuoyu ile paylaştı.
Diyanet genelgesinde buna çözüm olarak da, "Yaz Kur'an kurslarındaki sportif faaliyetlerin cami içerisinde değil, varsa spor tesislerinde, imkân bulunmaması halinde ise cami müştemilatında müsait yerlerde yapılması, ayrıca her türlü sosyal, sportif ve eğitici faaliyetlerin İslam dininin inanç, ibadet, ahlak ilkelerine ve yaz Kur'an kurslarının öğrencilere kazandırmak istediği temel hedeflere uygun yerine getirilmesi, kurslarda istismar polemik ve siyasi malzeme konusu yapılacak hususlardan kaçınılması ve hiçbir etkinliğin magazinleştirilmemesi gerekmektedir. " önerisinde bulundu.
Genelgeye göre de bundan böyle de, Allah'ın evleri olan camilerin, mehabetlerin, Diyanet İşleri Başkanlığının kurumsal kimliğini ve toplum nezdinde ki saygınlığını zedeleyecek, özellikle yaz Kur'an kurslarında, tartışmalara sebep olacak, her türlü faaliyetten uzak durulacaktır.