Celalettin Kesikbaş'ın "4'ncü üniversite müjdesi" ve akla getirdiği "devler ligi müjdesi"

Kamuoyunda yankı yaratan bir haber var.
“Eskişehir’e 4’ncü üniversite kuruluyor.”
Haberi veren ESO Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş…
Üniversitenin adını da söyledi.
“Eskişehir Temel Bilimler Üniversitesi…”
“Nasıl bir üniversite” olacağını da söyledi.
“Türkiye’nin temel bilimler vizyonuna katkı sağlayacak, kamu-üniversite-sanayi işbirliğinin en başarılı örneklerinden biri olacak.”
Söyledikleri elbette ki, bu kadar değil…
Yaptığı açıklama oldukça iddialı sözler içeriyor.
“Eskişehir Sanayi Odası, özel sektör firmaları, kamu ve üniversitelerimizin ortak aklı ve ihtiyaçları doğrultusunda fizibilite çalışmalarına en kısa sürede başlanacak olan Eskişehir Temel Bilimler Üniversitesi’nin Fen Bilimleri, Fizik, Kimya, Matematik ve Biyoloji alanlarında eğitim verecek.
Teknoloji ve bilimin baş döndürücü bir hızla geliştiği dünyada amacımız ileri teknoloji buluşların kuluçka merkezi olacak bir üniversiteyi, bir bilim yuvasını Eskişehir’e kazandırmak. Gençlerimizi geleceğin bilim adamları olarak yetiştirmek istiyoruz. Bilime ve inovasyona ulaşmanın anahtarının kaliteli eğitim olduğuna inanıyoruz. Teknoloji odaklı küçük girişimler, start-up firmalar, buralardan çıkıp küresel ölçekte değer yaratan markaların başarı hikayelerini takip ediyoruz. Bunların niteliğini ve niceliğini mutlaka artırmamız gerekiyor. Ülkemizin ve Eskişehir’imizin yeni markalarını bilim ve teknoloji temelli alanlardan çıkarmaya odaklanmamız şart.”
Bu sözler karşısında etkilenmemek elde değil…
Dahası da var.
“Eskişehir’imiz başta bor ve toryum olmak üzere nadir toprak elementleri açısından çok zengin kaynaklara sahip. Fiber optikten uydu haberleşmesine, akıllı füzelerden yakıt hücrelerine kadar birçok alanda kullanılan; havacılık, savunma, uzay ve tıp gibi sektörlerde öne çıkan ileri ve türev malzemeler yakın gelecekte üretimin her alanına girecek. Eskişehir olarak bu zenginliğimizi öne çıkarmalı ve bize yakışan bu Merkezi şehrimize mutlaka kazandırmalıyız.”
ESO Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın söyledikleri böyle…
Dedik ya, bu sözlerden etkilenmemek elde değil…
Heyecan yaratıyorlar.
Yalnız yarattıkları yalnızca heyecan ile sınırlı değil…
Beraberinde yarattığı sorular da var.
Celalettin Kesikbaş “Kamu-üniversite-sanayi işbirliğinin en başarılı örneklerinden biri olacak” diyor ya…
“Kamu” ile kastedilen nedir?
“Bakanlık” ise Milli eğitim Bakanlığı mıdır?
İşbirliğindeki temsilcisi kim ya da kimlerdir?
Eskişehir’de 3 üniversite var.
“İşbirliği yapılan” üniversite hangisidir?
Daha da önemlisi “Kamu-üniversite-sanayi işbirliğinin” göstergesi nedir?
Böylesi önemli işbirliklerinde bir protokol hazırlanıp imza altına alınır.
Celalettin Kesikbaş’ın sözünü ettiği çok önemli işbirliği ile ilgili imzalanmış bir protokol var mıdır?
Eğer öyle bir protokol varsa imzalayanlar kimlerdir?
Türkiye’de bulunan üniversitelerin statüsü belli…
Büyük bölümü devlet üniversitesi…
Onların yanı sıra bir de vakıflar tarafından kurulan özel üniversiteler var.
Celalettin Kesikbaş’ın duyurusunu yaptığı üniversite hangi statüye sahip olacak?
“Devlet üniversitesi” olmayacağı belli…
Eğer öyle olsa duyurusunu yapmak Celalettin Kesikbaş’a kalmazdı.
İktidar partisi milletvekilleri anında duyururlardı.
Herhalde özel üniversite olacak.
Öyle ise bir vakıf gerekli…
Hazır bir vakıf var mı?
Varsa hangisidir, yoksa kimler tarafından kurulacaktır?
Ve benzeri sorular.
Parlak ve iddialı sözlerle dolu açıklamada bu ve benzeri soruların yanıtı yok.
Öyle olunca kocaman bir “acaba” oluşuyor.
Oluşturan da 3 yıl kadar önce yine Celalettin Kesikbaş tarafından verilen bir “müjde.”
Anımsayanlar olacaktır.
Hiç kimse anımsamasa bile sanayiciler anımsar.
Celalettin Kesikbaş, yaklaşık 3 yıl kadar önce “Eskişehir otomotiv sektöründe Avrupa Devler Ligine girdi” diye bir müjde vermişti.
Sağlayacağı yararları da saymakla bitirememişti.
“Otomotiv kümesi olmayan Eskişehir, otomotiv sektöründe Avrupa Devler Ligine nasıl girdi” sorusunu yöneltenlere, “bu bir Kesikbaş balonu mu yoksa” diyenlere çok kızmıştı.
O “müjde” üzerinden yaklaşık 3 yıl geçti.
Bir daha ağza alınmadı.
Saymakla bitirilemeyen faydalardan hiç birisi Eskişehir’in yakınına bile uğramadı.
Ne oldu ki?
Şimdi “balon sözü doğru mu çıktı” desek yine kızar.
İyisi mi “Eskişehir devler liginde küme mi düştü” diyelim…
Neyse…
Celalettin Kesikbaş’ın verdiği “4’ncü üniversite müjdesi” ve oluşan sorular, 3 yıl kadar önceki müjdeyi anımsatıp kocaman bir “acaba” oluşturdu işte…