Cem’i anlatmaya ömrüm yetmez

Her doğum günün de ve vefat yıldönümünde ve her zaman büyük sevgi ile sadece Cem Karaca’yı değil onun kıymetli anne ve babasını da yad ediyor.

Eskişehir Tepebaşı Belediye’sinin 2003 Yılı Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu kapsamında Yazılıkaya’da sahne alan Cem Karaca’nın konserine gitmiştik. Hayatımın en güzel, en unutulmaz konserlerinden biriydi. Çok büyük bir kalabalık vardı. Konser başlamadan önce İlk kez Cem Karaca ‘yı yakından görmüştüm.” Ben bir ceviz ağacıyım” şarkısıyla tanımıştım onu ve yıllar geçtikçe büyük bir hayranı olmuştum. Çocukluğumun, gençliğimin en usta sanatçılarından biriydi. Ve sonunda büyük ustayla karşı karşıyaydım. Heyecanlı, kısık bir sesle “Merhaba” dedim. Sevecen bir ses tonu ve gülümsemeyle elini uzatıp tokalaşarak “Merhaba” dedi.” Adın ne senin” diye sorduğunda “Sultan Gölgeleyen” dediğimde gülümseyerek “Söyle bakalım kimi gölgeliyorsun Gölgeleyen” sorusuna; heyecanlı, mutlu birazda utangaç bir tavırla “Kimseyi gölgelemiyorum , kendi gölgem ancak bana yetiyor” diye cevap vermiştim. Elini omzuma atarak güldü “Aferin sana, iyi eğlenceler diliyorum Gölgeleyen” diyerek diğer insanlarlada sohbet edebilmek için yanımızdan ayrılmıştı. O zamanlarda kameralı cep telefonumuz yoktu, fotoğraf çekinememiştik. Ama o günün her karesi hafızama çok iyi kazınmıştı. Asla unutmadığım güzel bir anı olmuştu.

Ve yıllar sonra İstanbul’da bir programda sevgili Cem Abimizin son aşkı, eşi Sanatçı İlkim Karaca ile bir programda tanıştık. O’na konserde ki anımı anlatmıştım ve daha sonra günlerce Cem Karaca’yı konuşmuştuk. Beni en çok etkileyen cümlesi “Cem’i anlatmaya ömrüm yetmez Sultancım” olmuştu. Birlikte Şişli Ermeni Mezarlığında Toto Karaca’nın mezarını ziyaret edip uzun bir sohbet etmiştik.

Konservatuar mezunu, besteci, şair, yazar olan İlkim Karaca eşini anlatırken gözleri parlıyor ve öyle içten, öyle anı yaşayarak anlatıyordu ki bir an kendinizi o zamanda hissediyorsunuz. Sanat ve edebiyatla dolu dolu yaşanmış bir aşk.

Şiirler, şarkılar, besteler… Ve en güzeli de aralarında ki o saygın ve vefalı bağ.

İlkim Hanım “Cem” diye başladığı her cümlesinde öylesine bir sevgi enerjisi gönderiyor ki size, kendinizi bir kez daha Cem Karaca’yı sevmekte haklı buluyorsunuz.

O naif, duygu dolu, sanatçı kişiliğiyle muhteşem bir aşkı yaşamış ve yaşatmış Cem Karaca’ya. Ve bugün hâlâ sevgisinden bahsederken sanki bir yerlerden Cem Karaca çıkıp gelecek gibi hissediyorsunuz.

“Son nefesime kadar hep benimle Cem’im” derken gözleri hüzünlü ama sevgi ve vefa dolu.

5 Nisan’da bir aradaydık ve Sevgili Cem Karaca’yı doğum gününde yine uzun uzun konuştuk. Her doğum günün de ve vefat yıldönümünde ve her zaman büyük sevgi ile sadece Cem Karaca’yı değil onun kıymetli anne ve babasını da yad ediyor.

Bir insanda vefa en kıymetli özelliktir. Bu sebeple Sanatçı İlkim Karaca ve Kerem Alışık hem çok kıymetli birer sanatçı hem de sevdiklerine için çok vefalı insanlar.

5 Nisan Cumartesi Günü Sadri Alışık 100 Yaşına girdi. Her yıl olduğu gibi biricik oğlu, vefalı insan Kerem Alışık babasını kabri başında dostlarıyla ve sevenleriyle dualarla andı. Büyük Usta Sadri Alışık ve biricik eşi Çolpan İlhan’ın her doğum günü ve vefat yıldönümlerinde dualarla yad eden anne ve babası gibi usta bir sanatçı olan Kerem Alışık’ı da buradan takdir etmeden geçemeyeceğim. İnsanlığa özellikle anne- babaya karşı olan vefa konusunda büyük örnek olan Kerem Alışık’a ve Sevgili İlkim Karaca’ya sağlıklı uzun ömürler dilerken Büyük Usta Sadri Alışık ve Cem Karaca’ya da iyi ki doğmuşlar, iyi ki onları tanımış ve onların eserleriyle büyümüşüz. Nur içinde yatsınlar.

Güncel Haberleri