CEYLAN'IN SÖYLEDİKLERİNE RAĞMEN, ESKİ DÜZEN DEVAM EDER Mİ?

Ortaöğretim Kurumlarına kayıtlar başladı.
Sınavları iyi geçen ve puanları iyi alanlar, bir bir okullarının yolunu tutuyor.
Kayıtlarını olup, önümüzdeki ay öğretimlerine başlayacaklar.
Daha sonra ilköğretimde kayıtlar başlayacak!
İşte o zaman gürültü çok çıkabilir.
Malum, bu kayıtlar sırasında ne sınav sonucu var, nede başka bir şey!
Varsa yoksa velinin elindeki bir kuru ikametgâh!

Bunca yıldır, kayıt dönemleri okul idarecileri için adeta 'harman dönemi' oldu.
Nedeni belli;
Okulların bitmeyen eksiklikleri, idarecileri bu yola itti.
Ancak bazen insafsızca olmaya başlayan paralar yüzünden, velinin canı yanmaya başladı.
Olandan da, olmayandan da istenen yüksek meblağlar nedeniyle vatandaş isyan etme noktasına geldi.
Sonra yetkililer işe el koydu.
'Yasak' dediler kayıt parasına.
Ancak görüldü ki, hiçte takan olmadı bu yasağı!
Eski düzen devam etti, durdu.

Ancak bu konuda her şey eskisi gibi olmayacağa benziyor.
Bunu ortaya koyanda, Milli Eğitim Müdürünün söyledikleri... Çok net konuşuyor Ceylan;
'Tek kuruşun lafını duyarsam, soruşturma bile açmaya gerek duymam' diyor.
Kayıt parasını provokasyon olarak göreceğini belirtip, direk görevden alma yetkisini kullanacağını da ayrıca belirtiyor.

Ceylan'ın işi provokasyon olarak görme nedeni, okulların bugünkü durumu...
Gerçekten fiziksel anlamda çokta eksiği olmayan okul binalarımız var. Dersliklerimiz ise, öğrenmeye de, öğretmeye de son derece müsait.
Okulun diğer giderleri de bir bir ödeniyor.
Böylesi bir ortamda, kayıt parası da anlamsız kalıyor.
İşte müdür Ceylan'ın da 'kayıt parasını provokasyon sayarım' sözlerinin dayanağı zaten bu!

Ceylan'ın söyledikleri, eğitimde nereye geldiğimizi de göstermiyor değil!
Daha düne kadar sobalı ve üçer kişinin sıralarda yapılan eğitim, yerini çağdaş görüntülere bıraktı.
Müfredatın bile elektronik cihazlarda okula getirileceği dönemlerin yakında olduğunu da düşünürsek, yolun iyiye gittiğini söyleyebiliriz.
Ve sonuç olarakta şunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Müdür Ceylan'ı bu konuda sonuna kadar destekliyoruz.
Böylesine bir dönemde, ısrarla 'kayıt parası' diyenlerinde, gerekli cezaları almalarını diliyoruz.
Çünkü eğitim artık devletin ilgisine girmiş durumda.
Geri kalanında ise öğretmene öğretmek, idareciye de yönetmek düşüyor.
Kayıt parası ise artık eski Türk eğitiminden acı bir hatıra olarak kalmalı!
Bakalım bu yıl, bunun ilk adımı olacak mı?
Yoksa hem bakanın hem de müdürün kesin ve kati yasağına rağmen, hala eski usullere devam mı edilecek?
Bekleyip göreceğiz...