“CHP’nin ihtiyacı var” başlıklı bir yazı kaleme almıştık.
O yazıda, partinin bir bütün olarak hareket etmesinin anlamlı olacağını dile getirdik.
Parti salonlarına yeniden heyecan gelmesi gerektiğini belirterek;
“Kavgaları büyütmeye gerek yok, CHP’nin hedefleri için birlikte olması gerek” dedik.
+++
Sadece birkaç gün önce yazdık tüm bunları.
Ancak, CHP’de il kongresine saatler kala ortam her geçen gün geriliyor.
Bu tansiyonu düşürmek adına atılan adımlar olduğunu da duyuyoruz.
Büyükerşen’in kongreye taraf olan isimleri bir araya getirdiği ifade ediliyor.
Yarışa katılacak isimlerin, “anlaşın” tavsiyelerine karşı direndikleri ortaya çıkıyor.
Kısacası;
“CHP’nin ihtiyacı olan şeyin tam aksi yönde gelişmeler oluyor”
“Gergin geçer” dediğimiz il kongresi daha ileri bir gerginliğe doğru gidiyor.
Tam da bu ortamda parti liderinin geleceğini duyuyoruz.
Bu gelişle birlikte tüm partililerin dileği, “barış içerisinde bir kongre” oluyor.
Ancak gelişmeler hiçte böyle olmayacağına işaret ediyor.
+++
CHP’de sular taşma noktasına gelirken, rakip cenaha da göz atmak gerekli.
“Demokrasi yok” denilen Ak Parti’de “huzur var”
Partinin gündeminde kongrelere dair tek bir tartışma yok.
Herkes verilen görevi yerine getirme telaşında.
Odunpazarı örgütü harıl harıl çalışıyor.
Volkan Doğan, binlerce kişiyle şimdiden seçime yönelik eğitimler yapıyor.
çevresinde örgütler oluşturuyor.
Seçime dair stratejiler geliştiriyor.
++++
İl teşkilatı ha keza…
İl Başkanı Dündar ünlü, gündemde sıkça yer buluyor.
Büyükşehir Belediyesi ile yaşadığı polemikler ortada.
Kimileri “haklı” der, kimisi “haksız” bulabilir.
Ancak şunu görmek gerekli ki;
“Ak Parti İl Başkanı da şu an için sadece işini yapıyor”
+++++
Bir tarafta kongreler ile ipleri hayli gerilen bir parti var.
Diğer tarafta işini yapmaya çalışan rakipleri.
Böylesine bir kıyas için belki zamanlama yanlış olabilir;
Fakat;
CHP’nin Eskişehir’de yaşadığı bölünmüşlüğü de anlatacak başka bir zemin de yok.
Bu nedenle;
CHP’ye lazım olan birlikteliğe dair uyarılarımız aslında;
“Parti içi demokrasiden vazgeçin” çağrısı niteliğini taşımıyor.
“Şehrin sorunları, CHP’nin bu kente olun sorumlulukları dururken, partinin böylesi gerginlikle gündemde yer alması hiçte hoş karşılanmıyor” amacı taşıyor.
çünkü;
CHP il kongresinde kimin çok oy alacağı, kimin geride kalacağı;
Bununla birlikte kimlerin çok delegesi olduğu, dengelerin kimden yana olduğu gibi konular şehirdeki kimseyi ilgilendirmiyor.
Ve hatta, CHP’ye gönül verenlere dahi büyük oranda antipatik gelişmeler olarak görülüyor.
Bu yüzden, kongre öncesi herkesin son bir kez aynaya bakmasında fayda olacağını düşünüyorum.
Kişisel olarak dahi marka değerlerin aşağıya çekilmesine yol açan bu denli kutuplaşmanın demokratik zemine çekilmesi için herkesin çabalaması gerektiğini söylüyorum.
Bakalım hafta sonuna kadar bu yönde gelişmeler yaşanacak mı?
Parti içi demokrasi adı altında yaşanan bunca gerilim, genel başkanın önünde de sürecek mi?
Göreceğiz…