CHP, BÜYÜKERŞEN'E KAYBETTİRMİŞ Mİ OLACAK YOKSA AKP'Yİ KAZANDIRMIŞ MI OLACAK?

Son Haber'den Hakkı Kutlu geçtiğimiz günlerde bir yazı yazdı.
Şunları söylüyor;
"...Düşünün, gözünüzün önüne şöyle bir tablo getirin...
Yılmaz Büyükerşen'in karşısında AK Parti'nin bir adayı var!
Seçimden 3 bin oy ile AK Parti galip çıkmış...
CHP'nin adayı ise, 5 bin, 20 bin, 40 bin, her ne kadarsa, oy almış
Sizce ne olur?
Bir kısım CHP'li, "Güçlenerek çıkarız" diyebiliyor
Bütün Türkiye'nin gözünün Eskişehir'de olduğu bir anda, düşünebiliyor musunuz CHP adayının aldığı oy yüzenden Yılmaz Büyükerşen'in seçim kaybettiğini!..."

Yılmaz Büyükerşen seçimler öncesinde siyasi söylentilere son noktayı koydu.
"DSP dışında başka partiden aday olmak bana yakışmaz" dedi...
Doğru olanını da yaptı.
İşin hem etik olma durumu var.
Hemde Eskişehirlilerin kendisini bu şekilde benimsemiş olması söz konusu.
Bu yüzden;
Artık Büyükerşen'in yerel seçimler öncesi parti değiştireceği, yada değiştirmesi gerektiği yönündeki tüm senaryolar buruşturulup atılmış oldu.
Bundan sonra yapılacak olan tüm yorumlar ve düşünceler,
'Tekrar DSP'nin adayı Yılmaz Büyükerşen' üzerine olmalı.
Bu yorumlamaları yapması gereken en baştaki kurum CHP, kişiler ise CHP'liler olmalı...
Çünkü;
AKP'ye bugün Ankara'daki genel merkez boyutu olarak da dahil en büyük muhalefeti CHP yapıyor.
Yerelde de böyle olması gerektiğini savunan kuşkusuz binlerce CHP'li var.
İşte bu nedenle CHP ve CHP'lilere önümüzdeki yerel seçimlerde büyük iş düşüyor.

Yazımıza Hakkı Kutlu'nun oluşturduğu bir senaryo ile girdik.
Eğer gerçekten de Yılmaz Büyükerşen,
CHP'nin çıkaracağı aday ve bu adaya oy verecek olan CHP'liler sayesinde AKP'ye karşı yenilmiş olursa,
Ortaya ne gibi sonuçlar çıkacaktır?
Hiçbir CHP'linin aklından bu tablo karşısında partinin güçlenerek çıktığı düşüncesi geçmeyecektir, bu kesin!
Yani, soru şu;
CHP Büyükerşen'e kaybettirmiş mi olacak,
Yoksa AKP'yi kazandırmış mı olacak?
İşte ince çizgi burada...
Bu yüzden, bundan sonra siyaseten çıkarlar, menfaatler bir kenara konulmalı,
Ve her iki tarafta birbirlerine doğru ilk adımları atmalıdırlar.
'Parti içi hesaplaşmalar, Büyükerşen düşmanları vs. gibi düşüncelerin hepsi boş.
Çünkü kararı verecek olan parti içerisindekiler değil,
Sokaktaki vatandaş olacaktır.

Kısaca;
Sokaktaki sese kulak verin!!!