CHP de kongreler hesap günüdür
Cumhuriyet Halk Partisinde kongre süreci başlıyor.
Önce üye listeleri çıkacak askıya.
Ardından delege seçimleri yapılacak.
Ortaya çıkan delegasyonla da ilçe ve il kongreleri gerçekleşecek.
Takvim kısaca böyle.
Ama...
Cumhuriyet Halk Partisi'nde kongre süreci başlıyor. Önce üye listeleri çıkacak askıya. Ardından delege seçimleri yapılacak. Ortaya çıkan delegasyonla da ilçe ve il kongreleri gerçekleşecek. Takvim kısaca böyle. Ama süreç bu kadar basit değil. Zira. Üye listelerinin askıya çıkmasıyla birlikte başlayacak olan mücadele, delege seçimleriyle en üst seviyeye çıkmış olacak. Cumhuriyet Halk Partisi'nde kongre süreçleri oldukça sert geçer. Bunun iki nedeni vardır. Birincisi, Cumhuriyet Halk Partisi'nde biat kültürü oluşmamıştır. Her dönem, Genel Merkez ve Genel başkana muhalif bir ekip mutlaka çıkar. Çünkü CHP kurumsal bir partidir ve CHP lilere göre, partinin yönetiminde bulunan insanlar bugün var, yarın yoktur. Asıl olan partinin kendisidir. İşte bu yüzden CHP'li Genel merkezini de, Genel başkanını da eleştirmekten pek korkmaz. Diğer neden ise, geçmişte yaşananların rövanşının alınmasıdır. CHP'liler, kongre günlerini "Hesap görme" günü olarak bekler. Geçmiş kongrede yaşadıklarının bir anlamında intikamını almak içindir kongre süreci. O nedenle. CHP de yaşanılanlar hiç unutulmaz. Unutulmadığı için de, hiçbir kongre süreci öyle sakin bir şekilde geçmez CHP de. Şimdi kongre süreci geldi çattı. Yine aynı tablolar yaşanacak CHP de. Geçmişte hakkının yendiğini düşünenler, hakkını yediğini düşünenlerin karşısına dikilecek. Kıran kırana bir mücadele yaşanacak. Bu arada. Yan yana gelmeyen insanlar belki yan yana gelecek. Dost olanlar belki düşman kesilecek. Mücadelenin sonunda bir taraf kazanıp, diğer taraf haliyle kaybedecek. Kazanan taraf, bundan sonraki süreçte avantajı kullanacak.
.....
Ne kadar da tarif ediyor...
Çocuk anlatıyor başından geçeni... -"Okuldan çıktım eve gidiyordum. Karşıma 10 kişi çıktı. Beni evire çevire bir güzel dövdüler. Buna rağmen diklendim onlara ve "Erkekseniz tek tek gelin" diye bağırdım. Bu defa hepsi tek tek gelip, yine dövdüler. O halde eve gidip, ağabeyime anlattım durumu. Ağabeyim "Yürü gidiyoruz" dedi. Gittik. Bu deva hem Ağabeyimi, hem de beni yeniden dövdüler. Ağabeyim eve döndüğümüzde "Niye 10 kişi olduklarını söylemedin ulan" diyerek, beni bir daha dövdü." Fıkra belki anlattığımız ama, ne kadar da AK partinin Eskişehir'deki 13 yılını anlatıyor...
2004(de Büyükşehir belediyesini kaybediyor AK parti.
2009 yılında elindeki Tepebaşı Belediyesini kaybediyor.
2014 yılında son kalesi Odunpazarı Belediyesi de kaybediliyor.
2015 Milletvekili genel seçiminde üçüncü milletvekilini yitiriyor.
Her seçim dayak yiyen, ama yine de başkan ve yöneticilerinin kuyruklarını dik tuttuğu bir parti Eskişehir'de AK Parti.
.............
Her yerde bir Tepebaşılı var
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve beraberindeki heyet Afyonkarahisar'daki kardeş belediyeleri ziyaret için çıkmış yola.
Yolda...
Tepebaşı Belediyesinin Konya ziyaretine giden otobüslerle karşılaşmış. hemen durarak, Konya ziyaretine giden otobüsleri tek tek gezerek, Tepebaşı'lı kadınlarla kısa da olsa sohbet etmiş.
Eskişehir-Afyon-Konya üçgeninde yanşan ve görüntülenen bu olayı da Tepebaşı Belediyesinin internet sitesinden "Türkiye'nin neresine gidersek gidelim bir Tepebaşı'lı mutlaka var" diyerek duyurulmuş.
.......
Davet edildim gittim...
AK partinin önceki gün yaptığı iftar ve ardından gerçekleştirdiği İl danışma Kurulu toplantısı ile ilgili yapılan eleştirilerde sık sık ismi geçen Hasan Tuç aradı.
Bu konuda kendi isminin kullanılmış olmasından üzüntü duyduğunu söyledi önce.
Ardından da...
-"Ben bu partinin Merkez ilçe Başkanlığını yaptım. Ben görevdeyken 4 ncü milletvekilini az bir oy farkıyla kaçırdığımız, iki ilçe Belediyesini kazanıp, Büyükşehir Belediyesini 6-7 bin oyla kaybettiğimiz bir dönemdi. Daha sonra partiden ayrıldım. Hala da partinin üyesi falan değilim" dedi.
Aldığı davet üzerine iftar yemeğine katıldığını, ardından partinin il danışma kurulu toplantısı olduğunu da bilmediğini söyleyen Tuç "Dündar Ünlü'yü severim. Benim nazarımda özel bir yeri de vardır. Davet ettiğinde de olur dedim. Bu gün yılmaz Büyükerşen de, Ahmet Ataç da, başka bir isim de arayıp davet etse, giderim" diyen Hasan Tuç, birilerinin yaptığı eleştiride isminin geçmesinden büyük rahatsızlık duyduğunu ifade etti.
Herkesin herkesi eleştirebileceğini de sözlerine ekleyen Hasan Tuç:
-"Bu yapılırken başka isimlerin devreye sokulması çok da hoş değil" diyerek tamamladı sözlerini,
......
Biraz da gülmek lazım
3 adam ölür ve cennetin kapısına gelirler...
Cennetin kapısındaki melek onlara der ki: - Burada tek kural var, ördekleri ezmeyeceksiniz....
Adamlar bir şey anlamaz ama cennete bir girerler ki, her taraf ördeklerle dolu adım atacak yer yok...
İçlerinden biri yanlışlıkla bir ördeğin üstüne basar, anında bir melek gelir, yanında da görüp görebileceğiniz en çirkin kadın...
Melek adama der ki: - Sen ördeklerden birini ezdin, ceza olarak bu kadınla seni sonsuza kadar birbirinize bağlıyorum...
ve melek onları zincirle birbirlerine bağladıktan sonra gider. İkinci gün adamlardan biri daha yanlışlıkla bir ördeğe basar. Hemen melek çok çirkin bir kadınla gelir ve zincirle ikisini birbirine bağlar. Üçüncü adam tek başına kalır. Arkadaşlarının başına geleni gördüğü için, ördeklere basmadan etrafı dolaşmaya başlar. Aylar geçer ve adam tek bir ördeği ezmemiştir. Bir gün bakar ki melek ona doğru geliyor, yanında da son derece güzel ve seksi bir kadın. Melek hiçbir şey söylemeden adamı bu kadınla birbirlerine zincirler ve gider. Adam bu işe çok şaşırır ama çok da sevinir: - Bunu hakkedecek ne yaptım acaba der.....
Kadın cevap verir: - Seni bilmem ama ben bugün bir ördek ezdim...