CHP'DE BAŞKANLARIN MÜCADELESİ...

CHP'de il kongresi 26 Aralık'ta...
Epey az bir zaman kaldı.
Birden çok adaylı bir kongre olacağı kesin.
Kongrenin tarafları olduğunu herkes biliyor.
CHP için bu durum alışık olunan bir tablo.
Hatta parti içi demokrasi adına da olumlu bir süreç.
***
Ancak, tarafların iki belediye başkanı olduğu yönünde kamuoyuna aksettirilmeye çalışılan algı, CHP adına da bir o kadar olumsuz bir hava yaratıyor.
Aynı partinin iki belediye başkanını, il yönetimi kavgası içerisinde olduğunu söylemek bile CHP adına önemli handikaptır.
Oysa belediyeler parti için değil halk için vardır.
Ve halk zamanı geldiğinde de belediye başkanının partide kazandığı zafere değil, şehirde yaptığı çalışmalara bakar.
O nedenle iddia edilen mücadelenin taraflarından birisi olduğunu söylenen Kazım Kurt'un, "Parti yönetimini kazanırsam gelecekte partinin büyükşehir adayı olurum.
Rakibime karşı kazanmış olmak adaylık konusunda beni öne çıkarır" düşüncesini taşıyor olması çok anlamsız gibi duruyor.
Böyle düşünebileceğini sanmıyoruz!
+++
Bu konuyu daha da açmak gerekirse, Sezai Şen'in dünkü yazısına bakabiliriz.
Sezai Şen bu sürece ve başkanların yönetim için çekiştiği iddiaları üzerine nefis bir yazı yazmış.
Neredeyse her cümlesi CHP'nin bu yarışta nasıl devre dışı kaldığını, kişilerin CHP'den daha çok öne çıkarılmaya çalışıldığını anlatan ifadeler içeriyor.
Şen'in izniyle yazdığı yazıdan birkaç görüşünü buraya almak istiyorum;
"CHP İl Kongresinde ortaya çıkacak sonuç, 2019 yarışında hangi belediye başkanının bir adım öne geçeceğinin göstergesi olacak. Bugün halk oylaması yapılsa Eskişehir'de, Ahmet Ataç'ın Kazım Kurt'a fark atacağından şüphemiz yok. Ancak CHP'li delegeler arasında durum böyle değil. An itibariyle bir denge var gibi gözüküyor..."
"Bizim gözlemlediğimiz şu: Kazım Kurt, il kongresinde arzu ettiği sonucu elde edecek olsa bile kaybediyor. Zira bu kadar hırsın kazandırdığı bir insana rastlamadık bugüne kadar!"
+++
Gördüğünüz üzere meslektaşımın da ifadeleri çok net.
Eğer ortada bir Kurt-Ataç mücadelesi varsa, bu mücadele zaten son yerel seçimden bu yana yaşanıyor.
Çünkü aynı kentte yaşayan Eskişehirliler şehrin kuzeyi ve güneyinde neler yapıldığını çok iyi gözlemliyor.
Arada ne denli fark olduğunu çok iyi süzüyor.
Verilen sözler ile bugün gelinen noktaların ne derece örtüştüğünün de çok iyi farkında.
Ve en önemlisi şehrin her iki ucunun gelecekte nasıl bir görünüm kazanacağını da az çok kestirmiş vaziyette.
***
Kısaca;
CHP'deki mücadeleye hala Kurt-Ataç mücadelesi olarak bakanlara şaşıyorum doğrusu...
Ortada böyle bir mücadele asla olamaz.
Olsa bile kazananın kendisi adına tek bir fayda sağlayamaz.
Zira bugüne kadar CHP yönetimleri yapılan herhangi bir seçimde bir kez bile söz sahibi olamadı ki, bundan sonra olsun.
Hele hele aday belirleme gibi bir durum söz konusu olduğunda bir kez olsun dahi fikirleri alınsın.
O nedenle ortada var olduğu söylenen mücadele boş bir mücadeledir.
Hele hele hedefi 2019 seçimleri üzerine kurulmuş amaç taşıyorsa tamamen boşa çekilmiş küreklerden ibarettir.
Çünkü halk şehrin yönetimi ile ilgili gelecek adına kararı çoktan verdi.
Ve o karar halkın talebi doğrultusunda hayata geçecektir...