CHP'de kuyuya atılan taş...

Cumhuriyet Halk Partisi Tüzüğü diyor ki:-İl yönetimi herhangi bir sebepten dolayı görevden alınırsa, yerine yeni bir yönetim oluşturulur.Yine aynı tüzük diyor ki:-İl yönetimi istifa eder ya da düşerse, yerine geçici bir yönetim...

Cumhuriyet Halk Partisi Tüzüğü diyor ki:
-İl yönetimi herhangi bir sebepten dolayı görevden alınırsa, yerine yeni bir yönetim oluşturulur.
Yine aynı tüzük diyor ki:
-İl yönetimi istifa eder ya da düşerse, yerine geçici bir yönetim atanır ve bu yönetim 45 gün içinde partiyi olağanüstü kongreye götürür.
Şimdi:
Cumhuriyet Halk Partisinin Merkez Yönetim Kurulu, Eskişehir il yönetimini görevden alıyor.
Bu durum, gönderilen yazıda apaçık belirtilmiş.
Tüzüğe göre, yeni bir yönetim oluşturması lazım gelir değil mi?
Yok. Öyle yapmıyor...
İstifa ya da başka bir nedenle il yönetimi düşmüş gibi işlem yapıp, 7 kişilik bir geçici yönetim atıyor.
Yani...
-CHP yönetimi, Eskişehir il yönetimini resmen görevden alıyor...
-Aynı CHP yönetimi, İl yönetimini istifa etmiş pozisyonuna sokuyor...
Ve...
-Karar alma yetkisi bile bulunmayıp, görevi sadece 45 gün içinde partiyi olağanüstü il kongresine götürmek olan 7 kişilik geçici bir yönetim, yani kayyum ataması yapıyor...
İşin içinden çıkılacak gibi değil anlayacağınız...
-"Çalışmıyorlar. Bunlarla seçime giremeyiz" gerekçesiyle görevden aldırılan il yönetimi yerine, hiçbir karar alma yetkisi olmayan ve tek görevleri 45 gün içinde partiyi olağanüstü kongreye taşımak olan bir geçici yönetim atanıyor...
-"Görevden alma kararı" uygulayıp, "istifa etmiş muamelesi" yaparak, taraflara bol bol yargı yolu açılıyor.
-Seçimlere 2 ay varken, parti 45 gün içinde olağanüstü il kongresi yapma ile karşı karşıya kalıyor.
Ne diyelim?
Ne, CHP il yönetimini görevden aldırmak için uğraşanlar, ne de il yönetimini görevden alanlar galiba ne yaptığını bilmiyor.
Tüm bunları görünce de insanın aklına ister istemez önce "çarşaf", sonra da kuyuya atılan taş hikâyesi geliyor...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Siyaset mi hasta siyasetçi mi?

Adam siyasi partinin bir üyesi.
Her ağzını açtığında Parti içi demokrasiden söz etmeden geçemiyor.
Hemen her fırsatta, Demokrasinin uygulanmıyor olmasından yakınıyor.
Genel Başkan cuntası olduğunu söyleyip, Genel merkez baskısından yakınıyor...
-"Herkes seçimle gelmeli. Seçimle gitmeli" diye neredeyse avazı çıktığı kadar bağırıyor.
Gün geliyor, hasbelkader yönetim sırası ona denk geliveriyor.
O güne kadar eleştirdiği Genel Başkan ve Genel başkanın talimatıyla koltuğa bir güzel oturuyor...
Hem de...
Önceden söylediği o sözleri sanki kendisi söylememişçesine ve hiçbir utanma emaresi taşımadan;
-"Partimin verdiği görevden kaçmam mümkün değil" diyor.
Tepeden indiği hatırlatıldığında ise;
-"Ne yani? Verilen görevi kabul etmese miydim?" diye de üste çıkmaya çalışıyor.
Anlayacağınız...
Her şey, göreve gelinceye kadar...
Başkası olduğunda atamayı gayrı meşru sayıp, kendisi olduğunda aynı atamayı meşru hale getirebiliyor.
Kısacası...
Bir koltuk bulduğunda, hemen herkes geçmişi unutuveriyor bu ülkede...
Tıpkı bir hastalık gibi...
Bu hastalık uzun yıllardır devam ettiğine göre...
Bizim ülkemizde ki siyasetin Hasta olmadığını söylemek mümkün mü?
Bakın, şimdi önümüzde erken genel seçimler var.
Bu seçimlerde partiler milletvekili aday listelerini belirleyecek.
Şahit olacaksınız ki, herkes milletvekili listelerinin Ankara'da yapılıyor olmasından, adayların seçimle belirlenmemesinden yakınacak.
Bu yakınanlar arasında ilk çark edecekler ise, atanmaları halinde söylediklerini unutup "Ne yapsaydım yani? Verilen görevden kaçsa mıydım?" diyenler olacak. İşte bu insanlar bunu söylediği müddetçe, siyaset hastalıktan ebedi kurtulamayacak.
Hastalıklı siyasetin de bu ülkeye verebileceği maalesef pek bir şey olmayacak.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Seçim kafa kafayaysa, listesi güzel olan taraf kazanır

"Seçim sonuçları, sonuçların alınmasından sonra yapılan açıklamalar ve en son yapılan meclis başkanlığı seçimi...
Süreç, ister istemez bir koalisyon hükümetinin kurulma ihtimalini zora soktu.
Koalisyon ihtimali azalınca ne olur?
Tabii ki erken seçim gündeme gelir.
İşte şu sıralar aynen öyle oldu.
Erken seçimin tarihi bile konuşulmaya başlandı.
Hemen herkes Kasım ayında erken seçim olabileceği ihtimali üzerinde konuşmaya ve yorum yapmaya başladı.
Pekii...
Erken seçim gerçekten olursa ne değişir?
Türkiye genelini bilemiyoruz ama, Eskişehir'de sonucun değişme ihtimali var.
Seçim sonucunun değişmesi için de özellikle AK parti ve CHP listelerinin değişmesi gerektiği herkes tarafından mutabık kalınan bir görüş halini almış durumda.
Yani...
AK parti ve CHP nin, Eskişehir'de aynı milletvekili aday listeleri ile erken seçime girmesi halinde, sonucun 7 Haziran seçim sonucundan farklı olmayacağını söyleyenler bir hayli fazla...
Ancak...
AK partinin, 7 Haziran seçimlerinden farklı bir liste ile seçime girmesi halinde, Eskişehir'de yine birinci parti olabileceği ve 3 milletvekili çıkartacağını söyleyen bir dolu AK partili var.
Bunun yanı sıra...
CHP içinde de, partinin 7 Haziran seçimlerinden farklı bir liste ile seçime girmesi halinde, Eskişehir'de milletvekili sayısını 4'e çıkartabileceğini söyleyenler de bir hayli fazla.
Sonuç olarak...
Erken seçim yapılması halinde, milletvekili aday listesini 7 Haziran seçimlerine göre revize edebilen ve Eskişehir seçmeni karşısına, 7 Haziran listesindeki tepki çeken isimleri ayıklayan partinin avantaj elde edeceği şimdiden pek çok kişi tarafından söyleniyor...
Ve...
Her iki parti çevresinde de var olan bu görüş, özellikle AK Parti ve CHP'nin bir erken seçim olması halinde, Eskişehir'de milletvekili aday listelerini 7 Haziran seçimleri öncesinin listelerine göre revize ederek girecek olma ihtimalini kuvvetlendiriyor."
Yazıyı, 7 Haziran seçimlerinin hemen sonrasında kaleme almıştık.
O günkü düşüncemiz, bu gün gerçekleşmiş haliyle önümüze geldi.
Ve bu gün 1 Kasım seçimleri için "hangi parti kazanır?" demek yerine, "hangi partinin listesi kazanacak?" sorusu cevap bekler hale geldi...

Haberleri